üç

2.9K 240 91
                                    




Marinette iç geçirerek sandalyesine oturdu ve duvarındaki resimlere baktı. Siyah kedi her fotoğrafta ona gülümsüyordu.

Bir insan nasıl bu kadar harika olabilirdi?

''Tatlım! Alya geldi.'' diye seslendi Sabine merdivenlerden. ''Yolla gelsin!'' Kısa bir zaman sonra Alya odaya girdi.

''Ondan sadece hoşlandığını sanıyordum, ona takıntılı olduğunu değil.'' diye güldü Alya fotoğrafları görünce.

''Pekala, ikisi çok da farklı şeyler değil.'' dedi Marinette kıkırdayarak.

''Sana bir tavsiye, onu sakın odana alma.'' dedi Alya gülümseyerek.

''Sanki buraya gelecek de.'' dedi Marinette üzgün bir şekilde.

Kısa bir zaman sonra dışarıdan bir gürültü geldi. Alya ve Marinette mutlu bir şekilde ayaklandı, ancak farklı sebeplerden.

''Geri döneceğim!'' dedi Alya ve Marinette'in odasındaki alt kapıdan dışarı çıktı.

Marinette, Ladybug'a dönüştü ve suç yerine doğru ilerledi.

''Oh, bak! Küçük böcek sonunda gözüktü.'' dedi ve kahkaha attı akuma. Chat Noir duvarlara fırlatılmadan önce ona gülümsedi.

Ladybug hemen yanına koştu ve elini uzattı, ''Kediler dört ayak üstüne düşmez miydi?''

''Tam güçle duvara fırlatıldıklarında değil,'' dedi Chat acıyla inledi ve elini Ladybug'ın uzattığı eli tuttu. ''Oh kedicik, iyi olacaksın.'' diye güldü Ladybug onu kendine doğru çekerken.

''Hadi şu akumayı bitirelim. Tam ödevimi yapmayı başarmışken beni böldü.'' dedi Chat kolunu gerirken ve akumaya öfkeli bir bakış attı.

''Oh, demek iyi çocuksun. Ödev yapıyorsun.'' dedi Ladybug. Çok seksiydi ve kötü çocuklardan değildi? Şimdi ona daha çok aşık olmuştu.

''Lütfen, herkes ödevini yapar,'' dedi Chat ve Ladybug ona 'yeme beni' bakışı attı. ''Peki, ben ödevimi yapıyorum! Beni Guiness Rekorlar Kitabına falan mı yazacaksın şimdi ne yani?'' diye sızlandı Chat.

Akuma zorlu değildi, gerçi ikisi de güçlerini kullandılar.

''Gitmem lazım, görüşürüz.'' dedi Chat ve tam gidecekken Ladybug onu kuyruğundan tuttu. ''Efendim leydim?'' diye sordu tek kaşını kaldırarak.

Neden onun kuyruğunu çekmişti? Sadece ona biraz daha bakabilmek istiyordu.

''B-Ben ah... Unuttum?'' diye yalan söyledi.

'Peki o zaman, sonra görüşürüz.'' dedi ve el salladıktan sonra ortadan kaybolduğu.

Marinette geri dönüşmek üzereydi bu yüzden binaların arasına gidip saklandı ve geri dönüştü. ''Gerçekten ona tutulmuşsun Marinette,'' dedi kwamisi Tikki, ''Bir gün bu senin başına bela olacak.''

''Biliyorum ama kendime hakim olamıyorum. O harika.'' dedi ve Tikki'ye gülümsedi Marinette. Tİkki'ye geri dönüşebilmesi için kurabiye verdi. Şu anda yürüyemezdi, tanrı aşkına Paris'in öbür ucundaydı.

Çatıdan çatıya atlarken tanıdık gelen sarışın çocuğa rastladı. Bu Adrien'dı, Ladybug iğrenerek bir bakış attı. O sırada Adrien onu fark etti ve gülümsedi. Ladybug sahte olduğu aşırı derecede belli olan bir sahte gülüş attı ve gözlerini devirdi. Adrien'ın gülümsemesi yok oldu ve yarı şaşkındı. Bu da neydi?

Ladybug'ın insanlara karşı iyi olması gerekmez miydi. Şu anda Ladybug'a göre normal bir insan olmalıydı.

''Bu neydi şimdi?'' diye tişörtünde gizlice peynir yiyen Plagg'a sessizce sordu Adrien. ''Belki de aşk böceğin sandığın kadar arkadaş canlısı değildir.'' dedi ve omuz silkti.

''Ama bu mantıklı değil. Onunlayken her zaman bana karşı ve diğerlerine karşı çok iyi.'' diye iç geçirdi.

''Belki de senden hoşlanmıyordur.'' diye sordu Plagg, ''Belki de aranızda bir şey geçmiştir. Anladın? Marinette gibi?'' Plagg, Ladybug'ın kimliğini ortaya çıkartmaya çalışmıyordu ancak ufak bir ipucu bırakmadan edememişti.

''Şüpheliyim. Yani onun kim olduğunu bile bilmiyorum. Ve benden nefret eden tek kişi, yani bir şey yapmış olabilceğim başka kimse yok.'' diye iç geçirdi Adrien.

Plagg ağzını konuşmak için açtı ancak sonra vazgeçti, Adrien'a hakaret etmek istemiyordu. ''Sadece kör olduğunu varsayacağım.'' dedi Plagg kendi kendine, Adrien'ın duymasını istemiyordu.

---

Okulda normal bir gündü ve olması gerektiği gibi Adrien okula gelmişti.

Arabadan indiği gibi Marinette'i gördü. Hayatında ilk defa okula vaktinde gelmişti.

Ona gülümsedi ancak Marinette onu görmezden geldi. Nathaniel geldi ve Marinette ile konuşmaya başladı.

Adrien merdivenlerde oturan Nino'nun yanına gitti ve oturdu, ''Neden Nathaniel Marinette ile konuşuyor?'' dedi dişlerini gıcırdatarak.

''Ahm, erkek arkadaşları olabilir, biliyorsun değil mi?'' dedi Nino Adrien'a bakarak, sinirden ellerini yumruk yapmış sıkıyordu, ''Dostum, kendini inciteceksin.'' dedi ve bir elini Adrien'ın omzuna koydu, ''Sakin ol.''

''Yapamıyorum,'' dedi Adrien isyan ederek, ''Bu histen kurtulamıyorum.''

''Kıskançlıktan mı?''

''Kıskanmıyorum!'' dedi ve ayaklandı Adrien. Herkesin ona baktığını fark edince gergin bir şekilde gülümsedi ve Nino'nun yanına geri oturdu.

''Peki ya şimdi?'' dedi Nino ve Adrien ellerini kendi saçına geçirdi, ''Nino ne yapmam gerek? Ondan aşırı derecede hoşlanıyorum ama konuşamıyorum bile ve benden nefret ediyor!''

''Halledeceğiz, önce bir sakin ol.''

---

swapped = reverse crush (miraculous) türkçe çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin