on üç

2.1K 194 126
                                    

Parkta yalnız değillerdi ama Adrien takmadı. Yere tutmuş olduğu sepeti ve örtüyü koydu. Marinette'e oturması için işaret yaptı ve gülümsedi.

''Fikir tıkanıklığında kim yardımcı oldu?'' dedi Marinette gülerek.

''Ah, aslında seni peynir dükkanına götürmemi öneren bir arkadaşım vardı ancak o fikri hiç sevmedim.'' diye cevap verdi Adrien yemekleri çıkartırken.

''Awh, yazık oldu. Peynir severim.'' dedi Marinette omuz silkerken ve Adrien'ın gözleri kocaman açıldı. 

''Cidden mi?'' Marinette'i ciddiye alamamıştı. ''Hayır.'' dedi Marinette ve Adrien'ın ne olduğunu anlamayan yüzüne bakıp kıkırdadı.

''Oh, şükürler olsun.'' dedi Adrien ve nefesini verip kıkırdadı.

O an Marinette karşısında duran çocuğa gerçekten bir baktı. Gülüşü gerçekten çok güzel bir şeydi. Ve gülüşü-

Bekle, ne düşünüyorum ben?

Kafasını hızlıca salladı, ona aşık oluyor olamazdı.

Chat'i seviyordu.

''Ee, nasılsın?'' dedi ve kruvasanlardan birisini Marinette'e verdi Adrien.

''İyi, sen-'' Adrien'ın arkasında bir şey gördü ve Adrien'a doğru atlayıp arkasından gelen şeyin ona zarar vermesini engelledi.

''Akuma mı? Şimdi mi?!'' dedi Adrien sızlanarak. ''Hadi, hakla şunu da gel.'' dedi ve Marinette'e gülümsedi. Marinette bir ağacın arkasına gizlendi ve dönüştü.

''Git ve saklan. Chat ve ben halledeceğiz, tamam mı?'' dedi Ladybug ve Adrien başka yöne doğru koşup dönüştü.

''Leydim.'' dedi ve gülümsedi Chat. 

''Selam, kedicik.'' dedi ve gülümsedi Ladybug. 

Chat akumaya doğru döndü, ''Bunu ödesen iyi olur çünkü bir randevumu böldün!'' 

Ladybug'ın kalbi sıkıştı. ''Randevun mu vardı?''

''Yani, evet. Bir sorun mu var?'' tek kaşını kaldırarak sordu Chat.

Marinette, Chat'in randevusu olmasına neden üzülsün ki?

''Birkaç hafta önce bahsettiğin şu kız mı? Sonunda sana bir şans verdi mi?''

''Aynen. Ve cidden aşırı mutluyum.'' dedi gülümseyerek ve akumaya yakalanmamak için diğer tarafa zıpladı. 

''Peki, o zaman senin adına sevindim.'' dedi Ladybug. ''Ayrıca, benim de bir randevum vardı.''

Chat durdu ve garipçe Ladybug'a baktı. Pikniği bir randevu olarak mı görüyordu?! 

ADRIEN İLE?!

Beyni dondu ve olduğu yerde kaldı. ''S-Senin de mi randevun vardı?''

''Evet, bir sorun mu var?'' dedi onun sözlerini tekrarlayarak. ''Kendime bir erkek arkadaş edinemeyeceğimi mi düşünüyordun?''

''Bekle, o senin erkek arkadaşın mı?!'' Chat şu an gerçekten deliriyordu.

''Şey...-'' dedi ve durdu. ''...-hayır değil.''

''Böyle düşündün ama.'' dedi Chat. O Adrien'dı, Chat değil. Bundan hoşlanmış gibi davranmalıydı. Onun kim olduğunu bilmiyor olmalıydı.

''Birkaç hafta öncesine kadar birbirimizden nefret ediyorduk.'' dedi Ladybug.

''Ve şimdi çıkıyor musunuz?'' dedi Chat dalga geçerek. Aslında evet demesini umuyordu, ama çıkmıyorlardı.

''Çıkmıyoruz, o..-'' cümleyi nasıl bitireceğini bilmiyordu. 

''Yakışıklı? Harika? Hayatının aşkı?'' dedi sırıtarak Chat.

Ladybug etkilenmemiş görünüyordu. ''Gerçekten beyninde neler dönüyor hiç bilmiyorum.''

''Hey, alınmana gerek yok. Ondan hoşlanman senin suçun değil sonuçta.'' NE DİYORDU O? BAHSETTİĞİ KİŞİ KENDİSİYDİ!

''Ondan hoşlanmıyorum.'' dedi dişlerini sıkarak Ladybug. ''Biz sadece...-''

''Aşıksınız? Yatak arkadaşınız?''

''...-arkadaşız!''

Chat'in ağzı açık kaldı. Onu arkadaşı olarak görüyordu. Bu harikaydı!

''Peki, öyle diyorsan. Ama seni bir randevuya çağırdığına göre belki de seni bir arkadaştan fazlası olarak görüyordur.'' dedi Chat.

''B-Bunun bir randevu olduğunu söylemedi aslında.'' dedi Ladybug utangaç bir şekilde aşağı doğru bakarak.

''Bu kanıtlıyor o zaman.'' dedi Chat.

''Neyi kanıtlıyor?''

''Ondan hoşlandığını. Bu aslında bir randevu değil ama sen öyle olmasını istediğin için randevu gibi düşünüyorsun.'' dedi Chat sırıtarak.

''Artık resmi olarak seni Chat 'ne dediğinden emin olmayan ve ne diyeceğini bilemeyen ama aşk tavsiyenelerinde berbat olan' Noir olarak adlandırıyorum.'' dedi ve göz devirdi Ladybug.

''Hm, bunu sevdim.'' dedi ve güldü. ''Yine de ondan hoşlanıyorsun.''

Ladybug homurdandı. 'Hoşlandığın kişinin senin aşk hayatın hakkında dalga geçmesi kadar kötü bir şey yok.' diye düşündü. 

''Biliyorsun değil mi şu anda sokaklarda yenmemiz gereken bir akuma var. Aşk hayatımla dalga geçmek yerine buna odaklanmalıyız bence!'' diye bağırdı.

''Tabii leydim, nasıl istersen.'' dedi ve sırıttı Chat. Sonunda akuma ile savaşmaya gitmişlerdi.

------------------

''Hey Adrien.'' üzgünce selam verdi Marinette o sırada her şeyi geri sepete koyan Adrien'a bakarak.

Geç olmuştu ve ikisi de yorgundu. 

''Akuma her şeyi mahvettiği için gerçekten çok üzgünüm.'' dedi ve özür diledi Marinette.

Adrien durdu ve ayağa kalktı. Gülümsedi ve bir elini onun omzuna koydu. ''Endişelenme. Sonuçta daha dokuz günümüz daha var değil mi?'' 

''Evet, yine de kusura bakma.'' dedi Marinette yine. Sonra Adrien'ın asla beklemediği bir şey yaptı.

Marinette Adrien'ı kendine doğru çekti ve ona sarıldı. Adrien çok şaşırmıştı. Kendine gelmesi ve ona geri sarılması birkaç saniyesini aldı.

''Bunları benim için hazırladığın için teşekkür ederim.'' dedi ve gülümsedi Marinette. ''Gerçekten benim bir arkadaşımsın.''



swapped = reverse crush (miraculous) türkçe çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin