Herkese merhaba❤
Sizlerden o kadar çok yeni bölüm istediğinize dair yorum ve mesaj aldım ki öncelikle hepinize çok teşekkür ederim😍😘 Sizleri kıramayıp bu haftasonu Aöf sınavlarım olamasına rağmen sınav aralarında fırsat buldukça yeni bölüm yazmaya çalıştım.
Baştan uyarayım bölüm kısa. Lütfen kısa olmuş, biraz uzun olsaydı. Tarzında yorumlar atmayın. Sınavlarıma rağmen yazdım biraz anlayış istiyorum. Diğer bölüm telafi ederiz inşallah😘
Keyifli okumalar canlarım❤❤❤
~~~~~~~~~
" Söyle! Dün gece ne konuştunuz Hüseyin ile?! "
Meşe gözleriyle Zeliş'i öldürecekmiş gibi bakarken, Zeliş alaycı bir gülümsemeyle şuh bir kahkaha attı.
" Ne kadar zavallısın Meşe. Kocan ile geçmişi olan bir kadın var karşında ve sen ona dün gece ne yaptıklarını soruyorsun. Kıyamam ya sana. Hemen cevaplayayım sorunu. Seni ilgilendirmeyen meseleleri konuştuk. Sadece ikimizi alakadar edecek olan meseleleri. O nedenle anlatamam. "
Meşe bu sözlerin ardından Zeliş'in yakasına yapışıp onu hızla kayalığa doğru ittirip boğazından yakaldı ve sıkmaya başladı. Zeliş'e hiç kendini savunacak fırsat vermemişti.
" Burada gebertirim seni kızım! Leşini şu uçurumdan aşağıya atarım kimse bulamaz! Söyle! Ne konuştunuz dün gece Hüseyin ile?! "
Zeliş nefes almakta zorlanmaya başlasa da başladığı oyunu sürdürmeye karar verdi. Meşe'de kendisini öldürecek yüreğin olmadığını çok iyi biliyordu.
Zor nefes aldığı için sesi kısık çıksa da konuşmaya başladı.
" Mesela sen bugün beni bu kayalıklarda boğarken dün gece Hüseyin beni tam da burada dudağımdan öpüyordu. "
Meşe'in asfalyaları daha fazla dayanamamış ve Zeliş'in sözleriyle hiç atmadığı kadar atmıştı.
Meşe hiç düşünmeden Zeliş'in yüzüne okkalı bir tokat atarken, Zeliş yanağında hissettiği acıyı sindirmeye çalışıyordu.
" Doğruyu söyle bana Allahın cezası! "
" Sen inanmak istemiyorsan kendin bilirsin ama doğru. Dün gece Hüseyin burada bana yine ilan-ı aşk etti. Beni çok özlediğini ve halâ çok sevdiğini söyledi. "Meşe duyduklarıyla içten içe yıkılırken bunu asla Zeliş'e hissettirmeyecekti.
" Yalan söylüyorsun! Sana inanmıyorum! "
" Senin nikahlı kocan, beni dün gece koynuna aldı Meşe. Tam da burada! Aşkımızın başladığı bu sevdaluk tepesinde! Dün gece eve neden gelmedi sanıyorsun? "
Meşe'nin gözleri içindeki kıskançlık duygusunun arşa çıkmasıyla kararırken Zeliş'i yakasından tutup yere fırlattı ve üzerine çıkıp resmen yumruklarla dövmeye başladı.
" Seni yalancı adi pislik! Hüseyin benimle evliyken ölse sana bunu teklif etmez! "
Zeliş aldığı darbelerden kendini korumaya çalışırken bir yandan da Meşe'ye yalanlar söylemeye devam ediyordu.
" Nereden biliyorsun? Belki Hüseyin seni kandırıyor? "
" Bana bak gerizekalı! Hüseyin'i azcık tanıyorsam o asla bana öyle birşey yapmaz! Bizi ayıramayacaksın! Amacın buysa bil ki asla başaramayacaksın! "
Zeliş, Meşe'nin bir boşluğundan yararlanıp onu üzerinden ittirdi ve bu defa kendisi Meşe'nin üzerine çıktı.
Meşe'nin bileklerini başının yanlarına getiren Zeliş onu zor zaptediyordu. Daha ne kadar karşıkoyabilirdi bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYMAĞUNA GEVREK BANDIĞUM ( BİTTİ)
HumorTrabzon Burması ve Trabzon Hurması yazarından yepyeni bir Karadeniz hikayesi. @Tüm hakları saklıdır.