Herkese merhaba😊
2019 Yılı hepinize sağlık, huzur, mutluluk ve yüreğinizden geçen tüm güzellikleri getirsin❤ Birlikte nice senelere, hepinizi çok seviyorum❤Bu bölümü oy ve yorum yapan tüm okurcanlarıma ithaf ediyorum❤
~~~~~~~Meşe yatağında dakikalardır dönüp duruyordu. Hiç adeti olmamasına karşın bugün sabah erkenden uyanmıştı. Aklında dönüp duran düşünceler bir türlü uyutmuyordu.
Bugün çok iş vardı. İlk önce odanın duvarları boyanacak daha sonra da yatak odası takımı gelecekti.
" Allahım bugün hemen bitsin ne olur. " diye geçirdi içinden. Hüseyin ile tüm gün bir odada iş yapmak bu kadar çekilmezken, onunla bir ömrü nasıl geçireceğini de anlayamıyordu.
Yaz olmasına karşın geceleri serin olduğu için üzerine ince bir battaniye örtmüştü. Sırtı açıkta kaldığı için hafiften ürperirken telefonuna gelen mesaj sesiyle irkilip yatağında doğruldu.
Meşe hızla telefonunu eline alıp ekrana kısık gözlerle baktığında gelen mesaj'ın Hüseyin'e ait olduğunu gördü.
' Daha kargalar kahvaltısını yapmamışken bu niye bana mesaj attı şimdi? ' diye içinden söylenirken bir yandan da telefonunun ekran kilidini açıp mesajı okumaya başladı.
" Annemler sizi kahvaltıya bekliyor. Saat 9da bizde olun. "
Meşe Hüseyin'in attığı bu mesaja hiç şaşırmamıştı. Klasik odun Hüseyin'di işte. Onu bu kadar kısa zamanda çözdüğünü düşünüyordu lakin yanıldığını zamanla anlayacaktı.
" Tamam. " diyerek mesaja kısa ve öz bir cevap verip kulaklıklarını ahşap sandığın üzerinden uzanarak alan Meşe, kulaklıklarını kulağına takıp kendisini şarkıların rüzgarına bıraktı.
Şarkı dinlerken iyi olması gerekirken aksine daha da çok bunalıma giriyordu.
" Evlilik öncesi bunalımına mı girdim ben ya? Bu halim ne? " diye kendini sorgulamaya başlarken verdiği ani bir karar ile yatağından kalkıp eşofman takımını giyindi. Yanına suyunu, kulaklıklarınıi ve telefonunu alıp, namaz kılmak için kalkan anneannesine biraz yürüyeceğini ve Hüseyin'in mesajında yazanı söyledikten sonra spor ayakkabılarını giyinip sokağa çıktı.
Hava hafif serin olsa da Meşe buna aldırmadan yavaş adımlarla yürüyüşünü yapmaya başladı. Komşuların köpekleri olduğu için bir eline uzunca bir sopa almayı ihmal etmemişti.Hava mis gibiydi. Doğa yeni bir güne daha tüm enerjisiyle uyanıyordu. Horozların ötüşüne köpeklerin havlamaları eşlik ediyordu.
Meşe köyün meydanna doğru yürürken çeşmenin başında birkaç genç kızın hem su doldurup hem kendisine bakarak konuştuklarını gördü. Şişesindeki suyu bir dikişte içip su doldurma bahanesiyle kızların yanına doğru ilerlemeye başladı.
" Günaydın, müsade ederseniz su doldurabilir miyim?"
Kızlar aralarında fısıldaşırken içlerinden en güzeli olan Züleyha Meşe'nin üzerine atlamamak için kendisini zor tutarken sorusunu szbırla yanıtladı.
" Günaydun, buyur doldur suyuni gelun hanum. "
Bu ses tonu ve bu imalı konuşma Meşe'yi iyice işgillendirmişti. Daha tanımadığı bu kızların kendisiyle ne dertleri vardı?
" Teşekkür ederim. " diyerek şişesinin kapağını açan Meşe tam şişenin ağzını musluğun ağzına yanaştıracakken ilk başta kendisiyle konuşan kızın sözleriyle yerinde resmen donakaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYMAĞUNA GEVREK BANDIĞUM ( BİTTİ)
ComédieTrabzon Burması ve Trabzon Hurması yazarından yepyeni bir Karadeniz hikayesi. @Tüm hakları saklıdır.