Okurcanlarım merhaba😍 İlk bölüm ile karşınızdayım. Umarım ki eğlenerek okursunuz😊 Desteğinizi bekliyorum. Keyifli okumalar😍😘
~~~~~~~~~
" Sen kim köpeksin lan?! Ağzına biber gazı sıkıp çakmakla ateşe veririm seni! Gel buraya pis yalancı! Yada dur lan! Ben senin ağzına ............! "
Hayır hayır yanlış duymadınız. İşte bu okuduğunuz yarı edepsiz sözler Meşe'nin her sabah yaptığı rutin konuşmalarından sadece birtanesi.
Youtuberlar gibi sabah rutinim diye video çekse Rütük peşine zabıta takar. O derece usturuplu ve hanım hanımcık bir kızdır kendisi.
" Ah! Canım kendim. Ne de şekerim değil mi? " diye kendi kendini sevmesini de çok iyi bilir.
Gerçi babası da ona ailenin ilk göz ağrısı olduğundan ' şeker kızım 'der ama şekerden kastı tatlı değil acı şekerdir.
Meşe terlikleriyle mahallenin orta yerinde olimpiyatta koşuyormuş gibi tam gaz koşmaya devam ederken birinin kolunu tutmasıyla cama çarpan kuş gibi asfaltı boyladı.
" Höst! Ulan yavaş! "
" Asıl sana höst! Meşe Hanım! "
" Kübellah abi. "
İşte Meşe şimdi yanmıştı. Mahallelerinin ağır abisi olan Kübellah, mahalledeki genç kızların ve serseri erkeklerin başına kara bela gibi çöküyordu. Bugün de siftahı kendisiyle yapacaktı anlaşılan.
" Hayırdır yine niye koşturuyordun sizin çırağı? "
Nefesini düzene koyduktan sonra yere bağdaş kurup oturan Meşe biraz nefeslendikten sonra olanı biteni anlatmaya başladı.
" Bizim bu mal çırak, kuaförde laf söz çıkarmış benimle ilgili. Babam sabah telefonunu evde unutmuştu dükkana götüreyim diye çıktım. Millet bana bakıp bakıp gülüyor. Neyse girdim dükkana babama verdim telefonu, bizim Telekom Fistan demez mi koca arıyormuşsun fıldır fıldır hayırdır? diye. Benim şarteller attı hemen oracıkta aldım ifadesini. Bizimkini geçen gün azarlamıştım yerde saç kaldı diye onun intikamını almış sözde. "
" Çocuk o daha Meşe bırak. Ben bir ara usulca uyarırım onu. Hem sen ne zaman geldin? Bitti mi üniversite?"
" Sağol Kübellah abi. Bitti bitti şükürler olsun ama ben de bittim. Neyse ben ekmek almaya kaçıyorum sonra görüşürüz. "
Meşe yerden hızla kalkıp üzerini silkeledikten sonra Kübellah abisine asker selamı çakıp mahalledeki bakkala doğru yol almaya başladı. İçinden " Allah görüştürmesin. " diye kaç defa dua etti hatırlamıyoru bile.
Can sıkıntısından saydığı yüz onyedi adımdan sonra nihayet bakkala gelmişti Meşe. Girişten hemen üç ekmek aldıktan sonra babası için gazete almayı da ihmal etmemişti.
" 6 Tl kızım. "
Bakkal Sinan amcasına parayı uzattıktan sonra hızla bakkaldan çıkıp eve doğru yürümeye başladı. Arka cebine koyduğu telefonu çalmaya başladığında hızla telefonunu eline alıp aramayı cevapladı.
" Ha bu gardaşun saa gurban olsun. Şimdiden hasretluk çekeyrum. "
" Ben de seni çok özledim be Hilal'im. "
" Sensuz günlerum geçmeyi. "
Meşe kıkırdayarak Hilal'in nazlı sözlerine karşılık verdi.
" Kız daha iki gün bile olmadı ayrılalı. Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum. "
" Gel kaçur benu. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYMAĞUNA GEVREK BANDIĞUM ( BİTTİ)
HumorTrabzon Burması ve Trabzon Hurması yazarından yepyeni bir Karadeniz hikayesi. @Tüm hakları saklıdır.