İyi okumalar...( Gerçekten çok zor zamanlar yaşıyorum. Ruh halim hiç iyi değil. O kadar çok mesaj aldım ki yeni bölümün gelmesiyle ile ilgili içimden gelmese de kendimi zorlayıp bir bölüm yazabildim. İsterdim ki gülerek oturayım bilgisayarımın başına ve içimde büyük bir mutlulukla yazayım final bölümünün ilk partını. Nasip değilmiş. Eksiklerim, hatalarım olabilir görmezden gelin lütfen. Ve evet benim için çok özel olan bir hikayemin daha finalini veriyorum. Herşey dozunda güzel. Önemli olan bir hikayede bölümün çokluğu değil bölümlerin içinde yazılan hikayenin kurgusunun ve olayların güzelliğidir. Daha fazla yazıp da limonun suyunu sıkmak istemiyorum. Finalin 2.partı ne zaman gelir bir fikrim yok ama en kısa zamanda onu da yazmaya çalışacağım. Kendinize çok iyi bakın ve benim için dua edin olur mu? )
~~~~~~~~~
Birkaç Ay Sonra
" Ah! Canım çok acıyor Batu. Daha fazla dayanamayacağım. "
" Dayanmalısın Meşe, bak yürümen için kaslarını çalıştırmamız lazım. Aylar önce bu acıyı bile hissedemiyorken şimdi isyan edip pes edemezsin. Hadi birkaç adım daha atmayı deneyelim. "
Meşe demirlere sıkıca tutunup bir adım daha atarken Batu ona hayran gözlerle bakıyordu. Bu zamana kadar çok hastası olmuştu ama Meşe kadar azimlisi ile ilk defa karşılaşmıştı.
" Bak, oluyor sadece bacaklarını biraz daha havaya kaldırmaya çalış. Ben yokken de sakın egzersizlerini aksatma. "
" Yarın akşam yani düğünde Hüseyin'e ayağa kalkabildiğimi söyleyeceğim. "
"İsabet olur yoksa artık dayanamayıp ben söyleyeceğim. "
" Ne tepki vereceğini çok merak ediyorum. "
" Bende merak ediyorum. Hem düğünde söylemen benim için de iyi olur. Hüseyin'in her an üzerime atlayıp boğazıma sarılacakmış gibi bakması beni korkutuyor. "
Meşe, Batu'nun bu sözleriyle kahkaha atarken az kalsın dengesini kaybedip yere düşecekti. Onu son anda Batu tutmuştu.
" Yaa, işte bana böyle gülersen Allah da seni böyle yapar. "
" Doktor musun? Gıcık damat mısın? Belli değil. "
" Yaa, öyle mi yengecim. "
" Bana yenge demeyi kes Batu! Sevmediğimi biliyorsun! "
" İşte bende bu yüzden söylüyorum ya sana. Hadi bu kadar mola yeter adım atmaya devam ediyoruz."
Meşe Batu'nun yardımıyla kendisine söylediği hareketleri yapmaya devam ederken bir yandan da sohbet ediyorlardı.
Meşe, Batu'yu hiç olmayan erkek kardeşi yerine koymuştu ve onunla herşeyini paylaşabiliyor, konuşabiliyordu. Kendisi hem çok iyi bir doktor hem de çok iyi bir dosttu. Arada her ne kadar şakacı ve fırlama olsa da onu da böyle kabullenmişti.
" Eee, heyecan var mı damat bey? "
" Yok desem yalan olur. "
" Çok özel olmayacaksa Hilal ile nasıl gittiğini sorabilir miyim? "
" Soru mu bu Meşe? Biz dost değil miyiz? "
" Öyleyiz ama ben yine de çekindim. "
" Hilal gerçekten çok güzel, akıllı ve aynı zamanda çok inatçı ve huysuz biri. Onu tanıdıkça daha da çok tanımak istiyorum. Yanımdayken mutlu oluyorum. Bunları dediğime aslına bakarsan ben bile inanamıyorum. Sana birşey itiraf edeceğim. Dünyanın sonu gelir bu olmaz diyordum ama ben Hilal'i seviyorum. Bunu kına gecesinde onu kırmızı bindallığının içinde görünce daha iyi anladım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYMAĞUNA GEVREK BANDIĞUM ( BİTTİ)
HumorTrabzon Burması ve Trabzon Hurması yazarından yepyeni bir Karadeniz hikayesi. @Tüm hakları saklıdır.