Keyifli okumalar❤
Ponçik yorumlarınızı ve yıldızlarınızı bekliyorum😍
~~~~~~~~~~
" Koş Meşe! Koş! "
" Hüseyin benden bu kadar, daha fazla koşamam çok yoruldum. "
Meşe nefes nefese bir ağacın gövdesine yaslanıp derin nefesler alırken Hüseyin elindeki piknik sepetinden sadece suları alıp çantayı içindeki yiyeceklerle bir kenara attı ve Meşe'yi kucaklayıp koşmaya başladı.
Meşe, Hüseyin'in yaptığı bu ani hareketle çığlık atarken ona sıkı sıkı tutunmayı ihmal etmedi. Aynı anda köpeklerin havlamaları da artmıştı.
" Hüseyin bırak beni, belini ağrıtacaksın! "
" Birşey olmaz bana. "
Meşe korkuyla ikide bir arkasına bakıp köpeklerin yaklaşıp yaklaşmadığını anlamaya çalışıyordu.
" Ben sana dedim ama dinlemedin ki beni. O fındık bahçesine girmeseydin bunlar gelmeyecekti başımıza. "
" Sen, canım finduk istiyor dedun mi? "
" Dedim ama.... "
" Amasi yok işte, olay bitmiştur. "
Meşe, Hüseyin'in sözleriyle neredeyse nefes almayı unutacaktı. Şimdi Hüseyin, sırf kendisi istediği için mi o fındık bahçesine girmişti? Üstelik köpeklerin olduğunu bile bile.
' Hemen yanlış anlama gerizekâlı! Hüseyin sana değer verdiğinden yaptı bunu! Dün akşam sana dediklerini asla unutmayacaksın! O seni hiçbir zaman sevmeyecek! Hiçbir zaman! '
Meşe içinden kendine telkinler verirken, Hüseyin adımlarını daha da hızlandırıp, evlerinin bahçe kapısını hızla açarak bahçeden içeriye girdi ve aynı hızla demir kapıyı sürgüleyip kapattı.
Meşe daha fazla Hüseyin'e yakın olmamak için onun kucağından yere atlarken Hüseyin de cebinden çıkardığı anahtarla evin kapısını açtı ve birlikte eve girdiler.
Meşe ayakkabılarını çıkarıp kendini salondaki sedirin üzerine attı ve gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
Aklına gelenlerle birden gülmeye başlarken Hüseyin salondan içeriye yeni giriyordu. Meşe'nin güldüğünü görünce kendisi de gülmeye başladı.
Neden ikisi bir araya geldiğinde başları beladan kurtulmuyordu? Hayatları hep böyle mi geçecekti?
Hüseyin kafasındaki bu anlamsız soruları bir kenara bırakıp yaslandığı kapıdan destek alıp doğruldu ve Meşe'ye seslendi.
" Haydi gel eşyalaru toplayalum, yola çıkacağuz. "
Meşe, Hüseyin'in seslenmesiyle hızla ayağa kalkıp arkasından giderken onun salona ne zaman geldiğini ve kendisini o halde ne kadar zamandır izlediğini düşünse de bir zaman tespiti yapamadı.
Birlikte valizlerini toparladıktan sonra Hüseyin valizleri arabaya taşımaya başladı. Meşe ise salonu ve mutfağı toparladıktan sonra bozulabilecek yiyecekleri bulduğu bir poşete koyup yanına aldı ve ayakkabılarını giyerek evden çıktı.
Gelinliği ve damatlığı arka koltuğa yerleştiren Hüseyin, Meşe'nin geldiğini görünce elindeki poşeti alıp bagaja koyduktan sonra şoför koltuğuna geçti.
" Meşe demir kapıyı aç haydi. "
" Hüseyin ya o köpekler gelirse? "
Korkuyla kapıya bakan Meşe istemeye istemeye kapıyı açmak için giderken Hüseyin arabadan inip onu kolundan tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYMAĞUNA GEVREK BANDIĞUM ( BİTTİ)
HumorTrabzon Burması ve Trabzon Hurması yazarından yepyeni bir Karadeniz hikayesi. @Tüm hakları saklıdır.