Daha dün gece yeni bölüm atmama rağmen çok güzel mesaj ve yorumlar aldım hepinize çok teşekkür ederim😍 Hikayemi bu kadar sevmeniz beni çok duygulandırdı çok mutlu etti. İyi ki varsınız💖 Yeni bölümün gelmesini çok istiyorsunuz biliyorum ama şu sıra sınavım ve işlerim dolayısıyla ancak vakit buldukça yazabiliyorum.
Ama dayanamayıp sizlere ateş eden bir alıntı ile geldim🔥🔥😎
Valla bol bol oy ve yorum bekliyorum iki arada bir derede yazmamın hatırına beni kırmazsınız değil mi?💖
Keyifli okumalar😍😘
~~~~~~~~~~~
" Neden öyle bakıyorsun bana? "
" Nasıl bakıyor muşum sana? "
" Düşmanın gibi. "
Hüseyin ayakta kalacak dermanı kendinde bulamayınca bir kayaya yaslanıp kollarını birbirine doladı. Bakışlarını Zeliş'ten kaçırıyordu.
Ona bakmak istemeyişinin nedenini saniyeler geçtikçe daha iyi anlıyordu ama bunu dillendirmeye cesareti var mıydı?
Zeliş yalandan akıttığı gözyaşlarını elinin tersiyle silerken birkaç adımda Hüseyin'in dibine kadar geldi ve elleriyle onun yüzünü kavrayıp gözlerinin içine acıyla baktı.
" Bu, bu bakışlar çok başka Hüseyin. Artık bana eskisi gibi bakmıyorsun. "
Zeliş sağ elini Hüseyin"in yanağından çekip tam kalbinin üzerine koydu.
" Eskiden beni gördüğünde kalbinin sesini uzaktan duyardım. Şimdi nabzın bile hızlanmıyor. "
Hüseyin kaşlarını çatarak ilk önce Zeliş'i bileklerinden tutarak ellerini kendinden uzaklaştırdı. İster istemez çok rahatsız olmuştu.
Zeliş ise Hüseyin'in yaptığı bu hareketle resmen şok geçirmişti. Hele ki yüzündeki o ifade yok muydu. Canını alsalar bu kadar acıtamazlardı canını.
" Bak! Bana dokunmana bile tahammülün yok artık! "
" Zeliş kes artık saçmalamayı ve ne diyeceksen de! "
" Sen artık beni değil karını seviyorsun! "
" Saçmalama Zeliş sus! "
Hüseyin'in sesi aşıklar tepesinde yankılanırken Zeliş sinirine hakim olamayıp Hüseyin'in dibine kadar girmiş ve kalbinin üzerine yumruklar atmaya başlamıştı.
" Atmasın! Eğer beni sevmeyecekse! Başkasının olacaksa bu kalp atmasın! "
Hüseyin Zeliş'in çıldırdığını düşünmeye başlamıştı. Söylediği kelimeler hiç de akıllıca değildi.
Onu bileklerinden sıkıca tutup zorla sakinleştirdikten sonra gözlerinin içine bakıp son sözlerini söylemeye başlayan Hüseyin, yüreği için de yepyeni bir sevdanın kapısını aralamıştı.
" Evet! Sevdalandum Meşe'ye! Ne zaman sevdum, nasıl sevdum bilmiyorum ama çok seveyrum oni! Senin o gözü kapalı ve hiç acımadan açtığun yaralaru Meşe canumi acıtmadan, bana hissettirmeden sardu! Bundan sonra yüreğumi hak edecek, orada bir ömür olacak tek kadun karumdan başkasu olmayacak Zeliş. Sen bittun! Kendi ellerunle öldürdun kenduni! "
Hüseyin uzun zaman sonra ilk defa rahat bir nefes almıştı. Sanki yıllardır kendini yakıp kavuran o yük bir anda yitip gitmişti sanki.
Yaşadığı o duygu karmaşalarının, derin düşüncelerinin ve aklının hep Meşe'de oluşunun sebebini bugün öğrenmişti. Geriye bir tek şey kalıyordu o da bu gerçeği Meşe'ye açıklamaktı.
Arkasına bile bakmadan Zeliş'in yanından ayrılıp arabasına doğru yürürken Zeliş ateş saçan gözleriyle Hüseyin'e bakıp içinden intikam yeminleri ediyordu.
" Eğer ben sana kavuşamadıysam o Meşe denilen kız da sana kavuşamayacak! Şimdilik git Hüseyin, nasılsa istesen de istemesen de bana geri döneceksin! "
~~~~~~~~~~
Eee, Hüseyin için ne diyorsunuz? Şahsen ben eriyip bittim de😍
Zeliş'e istediğinizi yazın bu bölüm sertberst😂😂😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYMAĞUNA GEVREK BANDIĞUM ( BİTTİ)
فكاهةTrabzon Burması ve Trabzon Hurması yazarından yepyeni bir Karadeniz hikayesi. @Tüm hakları saklıdır.