Günümüz
Jennie'den
"Kai?" şaşkınlıkla kapıyı kırıp, içeri giren ikiliye bakıyordum. Anlamıyordum. Yanında Sehun'da vardı. En son Lisa Sehun'u gördüğünde öpüşmüşlerdi. Bu yüzden kafamı anlık Lisa'ya çevirdim. Sonra Kai'ye dönüp, konuşmaya başladım.
"Neden buradasınız ve nasıl bizi buldunuz?"
"Sizi kurtarmak için geldik." dediğinde gülmeye başladım. O da benim üzerime doğru yürümeye başladı. Bende o üstüme geldikçe geriye doğru yürüyordum. O aynı zamanda konuşuyordu.
"Seni sadece ben.." sırtım duvara değdiği için daha fazla gidemiyordum. O da bunu anlamış gibi dudaklarımın üstüne kendi dudaklarını getirdi. Ve cümlesine devam etti. ".. öldürebilirim." Ben mala dönmüştüm, konuşamıyordum. Kai'de konuşmuyordu. Sadefe dudaklarıma bakıyordu. Benden onay bekliyordu. Ama buna izin vermek istemiyordum.
"Peki bizi nasıl buldunuz?" dedi Lisa konuşmayacağımızı anlayınca o Sehun'a sormuştu benim Kai'ye soramadığım soruyu. Ben gözümü onlara anlık olarak çevirince Kai beni öpmeye başlamıştı. Engellemiyordum. Hatts sanırım karşılık veriyordum. Çok sertti. Amacı dudaklarımı koparmak olmalıydı. Bende ona sert karşılık vermeye başlamıştım. Bodrumda öpüşme seslerimiz yankılanıyordu resmen.
Lisa'dan
Jen ve Kai öpüşmeye başlayınca benim sorum havaya gitmişti. Bu durum bana oldukça komik gelmişti. Gülmeye başladım benimle beraber Sehun'da gülüyordu. Sonra yere oturabileceğimi düşündüm. O da yanıma gelip oturdu. Öylece durmuş birbirimize bakıyorduk. Bende bunun sonunun Jennie ve Kai gibi olacağını düşündüğümden tekrar sordum. "Bizi nasıl buldunuz?"
"Sadece senin gibi düşündüm Lisa."dedi
"Ne demek istediğini anlamıyorum."
"Lisa seni o kadar uzun süre takip ettim ki Ne zaman başına bir şey gelse hep kendi evinden değil yan evden çıkıyorsun. Bende burada olabileceğinizi düşündüm. Ve eğer bir geçit varsa genelde bodrum katta olur diye burayı denedim. Ve burada çıktınız. İtiraf et Lisa senin fikrindi değil mi?" şaşkındım. Burukça gülümsedim. Sonra kafamı salladım. Beni bu kadar tanıması korkunçtu. Babamı aradım. Jennie ve Kai hala öpüşüyordu. Şaka mı bu benim dudaklarım acıdı be. "Jennie!" "Kai!" "Babamı arıyorum sessiz öpüşün bari." Durumun saçmalığına tekrar güldüm. Ve babamı aradım.
"Alo, Lisa iyi misiniz? Arabanın a
lastiği patladı. O yüzden geç kalıcam. Lütfen dikkat edin. Geliyorum.""Baba sakin ol. Biz kaçtık orada değiliz artık siz gidip, orada kalan adamları öldürün yeter." diye saçma yalanlar söyledim. Jennie ve Kai ayrılmış, ne diyo bu amk salağı şeklinde bana bakıyorlardı.
"Tamam kızım, dikkat edin." diyip telefonu kapattı. Bende bana bakan salaklara döndüm.
"Madem bizi kurtarmaya geldiniz. Hadi götürün bizi buradan." diyip yüzümde piç sırıtışıyla onlara baktım. Sehun dudaklarını diliyle ıslatmıştı. Ona baktığımda bana eliyle kolundaki izi göstermişti. Küçük ama belirgin. Gülümsedim. Onu ben yapmıştım. Öpüşürken.
Sehun ayağa kalkmış, bana ellerini uzatmıştı. Ellerini tutup beni kaldırmasına izin verdim. Hızlıca kaldırmıştı. Sonra belimden tutup, sarılmıştı. Bilerek yaptığı o kadar belliydi ki. Bende ona sarılmıştım. Kokusu çok güzeldi. Ona sarılmak huzur vericiydi. Vücutlarımızı ayıran ben oldum. Boşluğa düşmüş gibi hissettirdi.
İlk konuşan Kai oldu. "Artık gitmeliyiz. Araba kapının önünde."
Kai'den
Herkes beni onaylamıştı. Arabayı sürmek istemediğim için arkaya geçmiştim. Lisa öne, Sehun'da sürücü koltuğuna geçmişti. Jennie'de yanımdaydı. Lisa konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dead & blood | jenkai & hunlisa [✓]
FanfictionHunlisa ve Jenkai İki kız kardeş İki katil kız kardeş