Jennie'den
Lisa babama güvenmiyordu ve bunu açıkça dile getirmişti. Eğer güvenmiyorsa ona göre davranırız.
"O halde birbirimize güveniriz Lisa."
Tebessüm etti ve arabaya yol aldı. Sürücü koltuğuna oturunca engel olmadım. Yanına oturup, adresi navigasyondan açtım. Arabayı çalıştırdığında konuştum.
"Evimize götüreceğiz. Beni kaçırdıkları eve."
Lisa güldü. "Tamam evimize götüreceğiz."
Adrese göre vardığımız yer şehrin merkezinde bir oteldi. Şaşkınlıkla Lisa'ya döndüğümde o da bana bakıyordu.
"Saklanmak için kötü bir yer sanki." dedim.
"Belki saklanmıyorlardır. Biraz bekleyelim."
"Hayır beklemeyelim. İçeri girelim eğer dediğin gibiyse buraya geleceğimizi biliyorlar. Konuşup anlaşmak istediğimizi söyleriz."
"Jennie, çok riskli. Hadi yapalım." diyerek arabadan indi.
Bende arkasından sanki annelerimizi öldürmeye gelmemişiz gibi rahat bir tavırla çıktım. Otele girip, resepsiyona yöneldik.
"Suzy ve Yoona'yı çağır." diyerek kısa kesmiştik. Hiçbir şey sormadan direkt telefonla çağırdı. Bizim buraya geleceğimizi biliyorlarmış. Tahmin ettiğimiz gibi.
Çok beklemeden yüzünde yaralarla Suzy ve Yoona geldi.
"Hoşgeldiniz kızlar. Bizde sizi bekliyorduk."
Suzy konuştuğu için Lisa cevap verdi. "Anlaşma yapmaya geldik." Şaşırdıklarını belli etmemeye çalışıyorlardı. Ama büyüyen göz bebekleri buna engel olmuştu. Bende bu hallerine gülerken Suzy'ye "Yüzündeki yaralar yakışmış." dedim. Lisa yandan bir tebessüm ederken, Suzy bozulmuştu. Daha fazla oyalanmak istemedikleri belli olduğundan Yoona konuştu.
"Ne anlaşması bu?"
"Konuşacağız. Kan dökülmeden çözebiliriz." dediğimde Lisa beni "Belki." diyerek tamamladı.
"Hadi konuşalım." dedi Suzy.
"Burada olmaz. Eve gidiyoruz. Jennie'yi kaçırdığınız eve."
"Neden bunu yapalım?"
"Çünkü ben öyle istiyorum. Fiziksel olarak senden güçlü olduğumu biliyorsun. Bilmiyorsun diye söylüyorum. Jennie'de benim gibidir. Bu yüzden zorlamadan gelin. Sadece konuşacağız."
Suzy "Silahımız olmadan gelmeyiz." dedikten sonra belindeki silahı gösterdi. Lisa gülümsedi bende küçük bir kahkaha attım.
"Bence de gelmemelisiniz." diyerek yürümeye başlamıştık.
Sürtük ve midesiz annelerimiz ile beraber arabamıza yürüyorduk.İkiside arkaya oturduğunda elimde iki silahla onlara döndüm.
"Konuşmaya gidiyoruz. Lisa araba kullanırken silahınıza uzanırsanız. Sizi tek hamlede gebertirim." dedikten sonra gözüme takılan küçük dinleme cihazıyla güldüm. "Size de selam Grace ve Simon."
Lisa direksiyonu sıkarak gülerken "Belki de babamdır." dedi. Yoona ve Suzy'nin bakışları giderek telaşlı bir hal alırken, silahımı daha sıkı tuttum.
"Sahi dinleme cihazının arkasında kim var?"
Suzy silahına uzanacakken boş koltuğa ateş ettim.
"Sakın bir dahaki sefere kafana isabet eder. Konuşma sadece anneler ve kızları arasında olur sanıyordum. O yüzden o dinleme cihazlarını camdan aşağı atıyorsunuz. Bu konuşma sadece dört kişi arasında olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dead & blood | jenkai & hunlisa [✓]
FanfictionHunlisa ve Jenkai İki kız kardeş İki katil kız kardeş