Sehun'dan
"Hızlı olun biraz." dedim diğerlerine dönerek.
Lisa "Sehun, beklesene." diyerek çıkıştı.
"Konuşma Lisa yürü hatta koş." Karanlık olduğu için yüzünü göremiyordum ama fakat göz devirdiğine emindim.
"Tamam ama- Ah!"
"Lisa noldu?" diyerek geriye döndüm. Jennie ve Kai'de arkadan gelmişti. Kai, Lisa'nın kolundan tutup ayağa kaldırdı.
"Ayağımı burktum." dedi hayıflanarak.
Jennie "Yürümeye çalış" dedi. Biraz sendeledi.
Kai ise kafasını iki yanına salladı.
"Jennie, Kai siz önden gidin ben Lisa'yla geriden gelirim."
"Dikkatli olun." deyip gittiler.
Lisa hala sendeliyordu. "Bu böyle olmayacak." deyip kucağıma aldım.
"Sehun!"
"Noldu?"
"Özür dilerim."
"Neden?"
"Kaçmamızın sebebi benim üstelik ayağımı burktum."
"Hiçbir şeyin sebebi sen değilsin. Giderken yolda önümüzü keseceklerini nereden bilebilirdik."
"Bizimkiler iyi midir sence? Yani Hanbin hala uyanmadı. Oraya giderlerse bizim yüzümüzden zarar görmelerini istemiyorum."
"Saklanacak bir yer bulalım. Kendi adamlarını göndereceğim."
Lisa kucağımda yürüyordum. Jennie ve Kai hala yakınımızda olsalarda peşimizde Grace ve Simon vardı. Henüz annelerinin öldüklerini bilmiyorlardı bu da bizi öldüremeyecekleri anlamına geliyordu. Fakat yine de ellerine düşmek tamamen korunmasız olduğumuz bu anda büyük bir problem teşkil ediyordu.
"Sehun beni bırak ve kaç."
"Lisa salak salak konuşma."
"Sehun hemen beni bırak. Ben nasıl kurtulacağımı biliyorum. Yoona ve Suzy'nin yerini bilen tek kişi benim onları eski ağaç eve getiricem. Siz de orada bekleyeceksiniz. Jennie sizi yönlendirir."
"Lisa... Sen bunları ne ara düşündün?"
"Planları hep ben yaparım Sehun şimdi beni bırak ve git."
"Ama bu tehlikeli seni nasıl bırakırım."
"Asıl tehlike benim Sehun. Vaktimiz daralıyor. Hadi git. Sakın unutma. Eski ağaç ev. Jennie biliyor. Sehun tekrar söylüyorum. Eski."
"Tamam, anladım. Artık gitmeliyim sanırım." diyerek onu yere bıraktım. Ben ayakta ona bakarken bana öpücük attı.
Onu arkamda bırakmak hoşuma gitmese de olanları her zaman çalışıyordu.Lisa'dan
Sehun gittikten 5 dakika sonra Simon gelmişti. Ben ise onlar gelene kadar babama telefonumdan olayları anlatan bir sesli mesaj göndermiştim. Geldiklerinde baygın taklidi yapıyordum.
Simon aptalı ise başımda konuşuyordu. "Grace seninkini buldum."
Seninki mi? Buldum mu? Ben beni bulmana izin verdim gerizekalı.
"Lalisa Manoban ha. Annemin onu neden istemediğini anlıyorum."
"Seni çok seviyormuş gibi konuşma Grace. Onu istemiyordu çünkü rakibi olarak görüyor. Seni seviyor çünkü salaksın. Sıfır tehlikesin yani"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dead & blood | jenkai & hunlisa [✓]
FanfictionHunlisa ve Jenkai İki kız kardeş İki katil kız kardeş