dead & blood | jenkai & hunlisa [✓]

24

Lisa'dan

"Lisa neredesiniz? Neden haber vermedin? Ne kadar merak ettiğimden haberin var mı?"

Umutsuzca Jennie'ye baktım. Ceset temizlemek uzun sürmüştü. Sonrasında duşa girmemiz ve uyuyakalmamız yüzünden sabah olmuştu. Şimdi ise Sehun telefonda beni darlıyordu.

"Özür dilerim Sehun ama böyle olması gerekiyordu. Geliyoruz hemen merak etme." diyerek yüzüne kapattım.

"Hanbin ve Kai nasılmış?"

"Sormadım. Gidip öğrenmek daha mantıklı."

...

Jennie ve ben, Jihyo'nun doktor arkadaşları Daniel, Sana ve Mark ile konuşuyorduk. Sehun'un yanına gitmeden önce Hanbin ve Kai'nin durumunu öğrenecektik.

Sana "Hanbin'in durumu biraz daha iyi yakın zamanda uyandıracağız. Ama Kai-"  dediğinde Mark onu kesmişti.

"Siz gittikten sonra Kai'de birkaç komplikasyon oluştu. Uyutmaya devam ediyoruz." Jennie arkasını dönüp çıkmıştı. Sana sinirle Mark'a bakıyordu. Mark ellerini iki yana kaldırırken Sana üzerine yürüyordu. Jihyo ve Daniel ise ikisine gülüyordu. Bense olayları kavramaya çalışıyordum. Jihyo yardımıma koşarcasına konuştu.

"Yalan söyledi. Kai uyandı." Mark'ta Jihyo'yu tamamladı.

"Taktik yapıyor şerefsiz." Ben rahatlayarak nefes verdim ve odadan çıkıp Jennie'nin gittiğine emin olduğum ve benim çakma sevgilim Sehun'un da olduğu odaya yol aldım.

Odaya girdiğimde Jennie, Kai'nin elini tutmuş ona sarılıyordu. Sehun...Sehun kızgınca üzerime geliyordu. Sırtım duvarla buluştuğunda üzerime gelmeyi kesmişti.

"Sonunda geldin hanımefendi." Gülümsedim.

"Bana böyle seslenmen hoşuma gitti." O bana düz bir ifadeyle bakıyordu.

"Neden bana haber vermedin?" Derin bir nefes verdim.

"Böyle olması gerekiyordu Sehun. Jennie ve ben halletmeliydik." O da benim gibi derin bir nefes verip, konuştu.

"Seni ne kadar merak ettiğimden haberin var mı? Dışarıda Yoona ve Suzy varken tek başına nasıl çıkarsın?" Beni duvar ile arasına almış, üstelik üzerime eğilmişken sorguya çekiyordu. Çok seksisin Sehun. Dudaklarımı yalayıp, yavaşça konuştum."

"Aslında... Suzy ve Yoona artık yok. Onların-" dudaklarımı
tekrar ıslattım ve Sehun'un dudaklarına üfleyerek nefesimi verdim. "-beyinlerini birazcık(!) dağıtmış olabilirim... Sevgilim"

Gülümserken konuştu. "Sen çok... Siktir et."

Dudaklarıma yapışmıştı. Duvara dayalı oluşumdan destek alarak, ellerini kalçama yerleştirmiş ve beni kucağına almıştı. Deli gibi öpüşüyorduk. Günlerdir uyuduğu koltuğa oturmuştu. Kucağında olduğum için şuan da bacaklarımı iki yana açmış onun penisi üzerinde oturuyordum. Öpüşmeye gayet ateşli devam ederken bizi bölen bir tokat sesi olmuştu. (öyle bir tokat ki sesinden bunlar ayrıldı yazık kai'ye)

Jennie ağlarken Kai'ye vurmaya devam ediyordu.
"Aptal herif bir şey oldu sandım. Benim yüzümden ölüyorsun sandım. Beni bıraktığını düşündüm."

"Jennie özür dilerim. Beni kaybetmekten korkarsan sevdiğini anlarsın diye düşündüm. Çok özür dilerim güzelim. Çok özür dilerim. Beni affet."

İki saniyeliğine kafamı Sehun'a çevirip tebessüm ettim. Jennie Kai'ye sarılmış, konuşmaya devam ediyordu.

"Ben sen gözlerimin önünde vurulduğunda bunu anladım zaten. Bir daha sakın beni bırak-"

"Seni asla bırakmayacağım."

"Seni seviyorum Kai."

"Seni seviyorum Jennie"

Çok tatlı olmaları benim küçük Sehun ile münasebetimi bozdukları gerçeğini değiştirmiyordu. Bu yüzden onların mükemmel anlarını bozdum.

"Kai iyi olduğun belli, hadi kalkın gidiyoruz. Daha çok işimiz var." Sehun arsızca sırıtmıştı.

"Ne işi ya? Yeni kavuştuk iki dakika sevişseydik." Jennie gülerken Sehun konuştu.

"İntikam kardeşim. Bazen sıcak yenir. Kalk hadi gidip birilerini gebertelim."

"Tabi ya Suzy ve Yoona var." dediğinde Sehun ile birbirimize baktık. Jennie ise "Yok." diye onu cevapladı.

"Ne demek yok?"

"Seni uyanmana şahit olamadım. O sırada Yoona'yı uyutuyordum."

Kai hevesle ayağa kalkmıştı.

"Ah be yetişemedik Sehun. Neyse bizde kuyruklarını uyuturuz."

"Grace ve Simon öldükten sonra tatile mi çıksak?" dedim alakasızca.

"Nereye gitsek?" dedi Jennie.

Kai ve Sehun aynı anda konuştu. "Ibiza."

Kai devamını getirdi. "Sabah kadar içeriz.-"

"Sonrada sevişiriz." diyerek cümleyi tamamladı Sehun.

Off final hakkında konuşalım birazcık. Öncelikle şunu söylemeliyim. Size daha önce Kai'nin birini öldüreceğini ve sonucunda çok pişman olacağını söylemiştim. Tahminlerinizi almak istiyorum.

Sizi çok ama çok seviyorum. Eğer kendinizi yalnız hissederseniz bana yazın. Saatlerce konuşurum sizinle sadece iyi olmaya ve insanları takmamaya çalışın.

Tekrardan,

Sizi seviyorum. 🖤