Jennie'den
Yattığım yastık neden bu kadar sert? Gözlerimi açmadan yastığı düzeltmeye çalıştım.
"Ah ne yapıyorsun be?" diyen Kai yüzünden gözlerimi açıp kalktım.
"Ne diye göğsüme vuruyorsun Jennie?"
"Nerden bilebilirim ya yastık olduğunu düşünmüştüm."
"Tamam boşver. Saat kaç?"
"Kai bileğinde saat var." Kafasını sallayıp, "Doğru" dedi.
"Saat kaçmış ona göre uyumaya devam edelim."
"Sekiz buçuk kahvaltı edelim. Lisa ve Sehun gelince bir yerlere gideriz."
Şokla ayağa kalktım. Lisa ve Sehun yoktu. Onları unuttum ben. Benim kalktığımı görünce Kai'de kalktı.
"Hala gelmediler mi? Ya bir şey olduysa? Ne bok yedikleri belli değil. Kesin Suzy'i öldürdü. Off!"
"Sakin ol. Gelirler birazdan."
Odadan çıkıp, mutfağa gittim. Bir bardak su içip dolaptan süt ve mısır gevreği çıkardım. Kimse kahvaltı hazırlamazdı. Bende Kai ve bana koyduktan sonra tuvalete gidip işlerimi hallettim. Yüzümü ayılmak için uzun süre yıkadım.
Çıktığımda kapıda bekleyen Kai'yi gördüm. "Öldün sandım. Ayrıca yüzünü yıkaman gerekiyor. Tişörtünü değil ." dediğinde kafamı önüme eğerek üstüme baktım. Omuz silkip konuştum.
"Kaselerimizi içeri götürüyorum. Salona gel direkt."
Mutfaktan gevreklerimizi alıp salona geçince telefonumu aramaya başladım. Dün gece bir yerde şarja takmıştım. Ama nerede? Televizyonun arkasında olabilir miydi? Evet kesinlikle oradaydı. Eski telefonumda çok uygulama kullanmazdım. O yüzden buna alışmam uzun sürmemişti. Lisa'nın kredi kartından alacağımı bildiği için beni arayabilmişti. Zaten numaramı benim için Kai yanına almıştı. Tatlı ve düşünceli hareketler yapması ona alışmamı sağlıyordu. Daha fazla bunları düşünmek yerine Lisa'yı aradım. Açmadı. Tekrar aradığımda ise Sehun açmıştı.
"Alo, Lisa neredesiniz?"
"Jennie ben Sehun. Lisa ve ben biraz uyuduk.(!) Şuan benzinlikteyiz. Marketten bir şeyler almaya gitti. Gelir birazdan.
"Tamam bir saat içinde gelin. Kendine ve Lisa'ya dikkat et Sehun." diyerek telefonu kapattım.
Kai arkamda konuşmanın bitmesini beklemişti.
"Kai bir boklar dönüyor. Sehun konuştu. Ama ilk aradığımda açmamıştı. Lisa konuşturdu. Başka bir açıklaması olamaz. Ne olmuş olabilir ki?" Nefesim sıklaştı. Krize girmek istemiyordum.
"Eğer bir şey olduysa ben Lisa'nın yanında değilim."
Kai yavaşça gelip bana sarıldı. "Sakin ol. Sehun öyle bir şey olsaydı. Beni arardı."
Kai'den
Ve aramıştı. Jennie'ye biraz daha sarıldıktan sonra yemeğini yemesini bekledim.
"Jennie seninle havuza gidelim mi? Sehun ve Lisa geldiklerinde yanımıza geçerler zaten."
"Aslında bikinimi çok beğenerek aldım. Hadi gidelim." diyerek yerinden kalktı. Bende tuvalete gidip, telefonuma bakma fırsatı buldum. Sehun süreli durumu belirten mesajlar atıyordu. Yeri krize girip Lisa'nın bileğine kırdığı kadehin parçasını geçirmişti. Lisa bileği acıdığı için uykulu ve halsiz olunca Sehun'a konuşmasını söylemiş. Fakat Jennie Lisa'yı iyi tanıyordu. Hareketlerini önceden biliyordu.
S: Lisa biraz daha iyi bileğine dikişi attılar. Ağrı kesiciler yüzünden hala halsiz ama kahvaltıdan sonra daha iyi olur diye düşünüyorum. Jennie'yi biraz daha oyalamaya çalış. Endişelenmesine gerek yok.
K: Lisa kendine geldiği zaman onu nasıl tutmayı düşünüyorsun? Sen değil miydin zaten Yeri'yi sevmiyor diyen? Kızı yaraladı. Yeri'yi öldürürse babasıyla kim uğraşacak?
S: Rahat ol Kai. Rahat ol. Beni de germe. En fazla iki saate oradayız.
Mesajını okuduktan sonra cevap yazmak yerine saçımı düzeltip, tuvaletten çıktım. Odaya yönelip, deniz sortumu giyecektim ki. Jennie altına kot şortunu giymiş ama üstüne bikini üstünü giymeye çalışıyordu. Bağlamalı bir bikini beğendiği için zorlanıyordu.
"Yardım etmeliyim gibi hissediyorum." Beni beklediğini belli ederek bana baktı.
"Sonunda geldin. Şunu bağlar mısın?" dediğinde aramızdaki mesafeyi kapatarak önüne geldim. Beklemeden arkasını döndü. Elleriyle tuttuğu ipleri alıp bağlamaya başladım. Bağladığımda önüne dönmüştü. Yakın mesafemiz ve üstten baktığım için göğüslerini görebiliyordum. Kulağına yönelip boynuna üfledim.
"Seni seviyorum Jennie." dediğimde bir cevao vermesini beklemiştim. Ama kendini geri çekip konuyu değiştirdi.
"Hadi Kai giyin de gidelim."
Lisa'dan
"Sehun çok uykum var." dedim gözlerim kapalı. Araba gidiyordu ama ben yerimde sayıyor gibiydim.
"Lisa ağrın olmasın diye içirdikleri ilaçlar uyumanı sağlıyor. Kahvaltı edip, gideceğiz."
Kafamı sallarayak cevap verdim. İnanılmaz uykum vardı. Bir süre sonra araba durunca biraz silkelenip kendime gelmeye çalıştım. Ufak kafe gibi bir yerdeydik. Herhangi bir şey yapmıyordum. Sehun benim yerime kahvaltılık şeyler istemişti.
Zorla da olsa biraz yedikten sonra vücuduma ilaç dışında bir şey girdiği için daha iyi hissediyordum. En azından artık uykum yoktu. Onun yerine sinir hakim olmaya başlamıştı. Arabaya dönünce konuştum.
"Yeri'yi öldüreceğim ve bana engel olmayacaksın."
"Babasını bela olarak almak istemezsin."
"Babasını da öldüreceğim Sehun."
Lisaşkıma bulaşan herkes ölür. Vote vermeyi unutmayın. Sizi seviyorum. 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dead & blood | jenkai & hunlisa [✓]
FanfictionHunlisa ve Jenkai İki kız kardeş İki katil kız kardeş