Lisa'dan
"Sehun ben hazır değilim. Benimle gelmeni ben istedim ama korkuyorum." dedim ağlarken.
"Korkma ben yanındayım. Bütün adamların burada o kadın sana hiçbir şey yapamaz." Güldüm.
"Oh Sehun cidden salaksın ama bunu sevmeye başladım."
"Lalisa Manoban sizce de bana salak demeyi huy edinmediniz mi?" dedi komik bir aksanla. Daha çok güldüm.
"O zaman salakça davranma. O kadın bana hiçbir sey yapamaz bunu biliyorum. Sadece annem, annelerimiz." dedim Jennie'yi kastederek. Cümlemi Sehun tamamladı.
"Anneleriniz sizi öldürmeye çalıştı." Gözlerine baktım. Derin bir nefes aldım. Kafamı kabullenmek istemezcesine iki yana salladım. Gözlerimden daha fazla yaş akmasını ya da ağzımdan ufak dahi olsa bir hıçkırık çıkmasını istemiyordum. Sehun bunu anlamış gibi sarıldı bana. Güç vermek ister gibi. Öyle de oldu. Gözlerimi kuruladım. Saçlarımı düzelttim ve kapının kolunu tuttum. Sehun'a döndüğümde dudaklarında ufak bir tebessümle gözlerime bakıyordu. Dudaklarını kıpırdatmadan yanındayım diyordu bana. Derin ve uzun bir nefes alarak içeri girdim.
Yerde Suzy ve Yoona zincirlere bağlı şekilde uyuyorlardı. Onların başında ise Hanbin ve Bobby duruyordu fakat diğerleride uyuyakalmıştı. O an bu iki sürtüğün başında nöbetleşe uyanık kaldıklarını anlamıştım. Diğerlerini uyandırmadan Bobby ve Hanbin'e sarıldım. Hanbin'i görmeyeli çok uzun zaman olmuştu.
"İyi misin Hanbin?" diyerek tekrar sarıldım.
"İyiyim sen neden geldin?" dedikten sonra Sehun'a baktı ve "Siz?" diyerek düzeltti. Cevap olarak yerdeki iğrenç kadınlara baktım. "Suzy'yi başka bir odaya almalıyım, onunla özel olarak konuşacağım." dediğimde Hanbin Bobby'ye anahtar uzattı. Bobby'de anahtarı alarak zincirin duvardaki kilidine uzandı. Bunu görünce konuştum.
"Ellerini çöz Bobby bana karşılık vermesini istiyorum." dedikten sonra ellerine yöneldi ama onu tekrar durdurdum. "Bekle Bobby ilk önce saçma uyku taklidini kesmesini istiyorum." dedim ve gözlerini açmasını bekledim. Yavaşça kanlanmış gözlerini açtı. Bana böyle sinirle bakması zevk verdi. Bobby kilidini açtıktan sonra hiç beklemeden ellerimi saçlarına geçirdim. Saçlarından tutarak onu en yakın odaya sürüklüyordum. Canı acıdığı için çığlık atıyordu. Onun çığlığı yüzünden diğerleri ve Yoona'da uyanmıştı. Saçlarını bırakmadan yürümeyi kestim ve konuştum. "Çığlık atmayı kes senin yüzünden adamlarım uykusundan oldu." dedim ve Sehun'a baktım. Suzy bunu görünce ilk önce yapmacık ve iğrenç bir gülüş sundu. Sonrasında tükürürcesine, nefretle konuştu.
"Ne yaparsan yap? Kaybeden sen olucaksın. Aşk sana sadece güç kaybettirir." dedikten sonra biraz duraksadı ve devam etti. "Zaaflar seni sadece güçsüzleştirir. Benim biricik kızım." Sadece güldüm. Sehun buradayken ona aşık olduğumu ima etmişti. Biraz daha güldüm. Daha fazla burada konuşmak istemiyordum. Saçındaki ellerimle onu tekrardan sürüklemeye başladım. Ufak odaya girdikten sonra içeri fırlattım ve kapıyı kilitledim. Anahtarı ise kapının altından dışarı attım. Sehun ve Bobby arkamdan gelmişti. Hanbin ve çocuklar Yoona'nın başında durmaya devam ediyorlardı. Yüzümü Suzy'ye döndükten sonra dışarıda bekleyen Sehun ve Bobby'ye bağırdım.
"Sakın size açmanızı söylemeden kapıyı açmayın. Sakın."
Ufak adımlarla yerde duran Suzy'ye yürüyordum.
"Seninle tanışmak için çok bekledim. Anne. Anlatsana biraz kendi bebeğini öldürmek için nasıl bir plan kurdun?"
Yavşakça güldü. Sesini değiştirerek konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dead & blood | jenkai & hunlisa [✓]
FanfictionHunlisa ve Jenkai İki kız kardeş İki katil kız kardeş