✘ Yersiz yanlış anlaşılma
Minhyuk yürümemizi işaret ettiğinde öylesine gerilmiştim ki bir an vazgeçeceğim sandım ama bu düşüncemin korkaklık edip kaçmak olduğuna kanaat getirdiğimde ona kısaca onay vermekle yetindim. Ağır adımlarla duvarın dibinden ilerlerken koridorun dönemecinde Minhyuk tahminim üzere duvarın kendini kamufle etmesini fırsat bilip herhangi bir risk barındırmadığından emin olmak üzere koridoru kolaçan etti. Geri çekildiği an sırtını duvara verdiği esnada ise karamsarlığın kanlı canlı filizlendiği bakışlarının odağı doğrudan ben oldum.
"Atlatmamız gereken bir güvenlik var. Bu koşullarda pek mümkün görünmüyor ama başka şansımız yok." Durdu.Ben daha ne yapacağımızı sormaya yeltenemeden ikimizin de dikkatini dağıtmak için birebir kaynağını çözemediğim bir telsiz sesi bütün sorunu çözmüş sayılırdı. Muhtemelen hengameyle baş edemeyeceklerini anlayan güvenlikler tarafından koğuşa çağırılmış olan güvenliğin bu tarafa yöneleceğini sanarken koridorun diğer ucuna atılmasını uzaklaşan adım seslerinden anladığım esnada tuttuğum nefesi geri verdim. Koridoru döndüğümüz an Minhyuk durmadan kameraları kontrol ederek ağır adımlarla yürümeyi sürdürdü. Uzun ve bir an için sonunun olmadığını dahi düşüneceğim, kasvetli atmosferi başımı döndürecek kadar güçlü olan koridordaki demir parmaklıklı hücrelerin birinin önünde durduğumuzda ritmi düzene girmek bilmeyen nabzımı kontrolüm altına almak sandığımdan daha güç oldu.
Minhyuk'un cebinden çıkardığı paslanmaya yüz tutmuş anahtar gözüme çarptığında hızlı hareket etmeye çabalayarak anahtarı kilide soktuğu gibi çevirdi ve kapıyı ittiği an içeriye atıldı. Hemen arkasından oyalanmaksızın girdim.
Görüş alanıma giren çelimsiz, bitkin düşmüş görünen beden karşısında donakaldım. Başından beri beni ürküten mimiklerinin yerini hüzne bıraktığı ifadesiyle Minhyuk'un, "Jimin?" Dedi hayret içerisinde. Güçlükle yutkundum, koşar adım yanına gittiği Jimin'in önünde dizinin üzerine çöktüğü gibi hareketlerini stabil tutmakta güçlük çektiği her halinden belli olan onu iki omzundan yavaşça kavradı.
"Fevri davranırsan daha da panikleyebilir, onu sıkboğaz etme. Yan yatırmama yardım et." Demem üzerine bana bakmadan başını olumlu anlamda salladı.
Birkaç adımda hemen önünde durduğum Jimin'in yüzüne dikkatle baktım.
Minhyuk ile olan saliselerin dahi sürdüğüne şüphe edeceğim kadar kısa süren ama asırlar gibi hissettiren bakışmamız Jimin'in acıyla kasılan bedenine çevrilmesiyle son buldu.
Canı yanıyordu, acı içinde olduğu öylesine ortadaydı ki ona sıkıca sarılıp her şeyin geçeceğini söylemek istememin önüne geçemedim.Minhyuk ile birlikte onu yan yatar pozisyona çevirdiğimizde onun bir çırpıda çıkardığı kapşonunu soğuk zemine başının altına yerleştirmesine yardım ettim.
Kimsenin ona yardıma gelememiş olmasıyla öfkelenmemin önüne geçemezken başını iki elinin arasına alarak yeniden kasılmaya başladığında, "Kendine zarar vermediğinden emin olup nöbetinin sona ermesini beklememiz gerekiyor." Dedi düşünceli bir ifadeyle.
Krizi sona erene değin kendine zarar vermediğini teyit etmek amaçlı bakışlarımı bir saniye olsun üzerinden çekmedim. O esnada dilinin boğazına kaçmadığından emin olmayı da ihmal etmeyen Minhyuk Jimin ile gerçekten yakın olmalıydı.
Bilinci açık olsa bile kendine gelemediği gözle görülebilir bir gerçekti. Kasılan bedenine nöbet geçiriyor oluşundan ötürü mantık çerçevesinde komut veremezken çattığı kaşları eşliğinde buruşturduğu alnı henüz sakinleşemediğinin basit bir göstergesiydi.Elimi götürdüğüm alnına yapışmış olan saçlarını geriye iterek görüş alanının açılmasını sağladım. Aynı anda geri çekeceğim sırada beklemediğim bir atakta bulunarak alnından henüz çekmediğim elimi sıkıca kavradığında ürperdim. Buz kesmiş olan eli elimi tutarken, kafası diğer tarafa dönük olduğu için yüzümü görmediğinden böyle bir şeye kalkıştığına emindim.
"Jennie," Diye mırıldandığında ağzından yarım yamalak da olsa Jennie'nin isminin dökülmüş olmasıyla mümkünmüş gibi onun adına daha da kötü hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strange prison
Fanfiction[bts,bp] ༄ "Tekrardan hoşgeldin yeni mahkûm, sıradan olduğunu düşündüğün bu cezaevinin bir çıkışı yok."