12 • plan

1.6K 201 124
                                    

Plan

Bulutların arasından usulca çıkan güneş ışıkları doğrudan gözüme hücum ettiğinde başımı başka yöne taraf çevirdim. Bugün, Lisa'nın deyimiyle büyük gündü. Açık alan saatlerindeydik ve bütün mahkûmların dağınık bir halka şeklinde güneşin altında dikiliyor olmasının sebebi bir bakıma dehşet derecede gülünç geliyordu kulağa. Sabah ortak alanda duyduklarıma göre dün gece 2 sularında açık alana çıkmaya kalkmış olan bir mahkûmun kafa karıştırıcı gibi görünen ama aslında tamemen astım hastası olması sebebiyle böyle bir atakta bulunmuş olmasıyla müdür anlam veremediğim bir şekilde her açık alan saatlerinde sayım yaptırma kararına varmıştı.

Şimdi ise müdür yardımcısı ve Jae mahkûmların oluşturduğu geniş çaplı halkanın içinde sayım yapmayı sürdürüyordu. İleride, birbirleriyle konuşan Taehyung, Jennie ve Jungkook'un keyfi oldukça yerinde görünüyordu, belki de bugün gelecek olan cd'ye onlardan önce ulaşacak olmamızdan bihaber olduklarındandı bu denli rahat olmaları.

Yanımda oldukça rahat bir pozisyonda dikilen Yoongi'yi kısaca inceledim. Buradan göründüğü kadarıyla zihninde her ne kurguluyorsa aynı anda temkinli olmayı amaçlar gibiydi. Ona baktığımı fark etmiş olacak ki, "Çok belli ediyorsun." Diye homurdandığında bakışlarımı kaçırdım. "Şu an belli etmediğini mi sanıyorsun, Chaeyoung?"
Pekâlâ, onun gibi soğukkanlı kalamayışımın sebebinin onlar kadar profesyonel olmadığımdan olmasını pek de umursuyor gibi görünmüyordu. Buraya gelmeden bana, gireceğim cezaevinde karşı tarafı alt etmek adına diğer tarafın planlarına ortak olacağımı söyleselerdi hayatta inanmaz, güler geçerdim.

Karşıdaki Lisa ve Hoseok'a çevrilen bakışlarım bir süre o tarafta gezindi. Seokjin neredeydi? "Hoseok, bence senin B12 eksikliğin var kardeşim." Lisa'nın bıkkınlıkla kolunu, önünde gergin bir ifadeyle dikilen Hoseok'un omzuna atmasıyla Namjoon onlara yandan bir bakış atarak genişçe tebessüm etti.
"Ya daha az önce dedim ya hücrede yalnız değildim diye! Ne çabuk unutuyorsun? Şunların seni arada sıkıştırıp beynine format attıklarından falan şüpheleneceğim artık ama gerçekçi değil." Lisa sözünü bitirdikten hemen sonra dirseğini Hoseok'un omzuna yaslayıp yüzünü memnuniyetsizce buruşturarak omuz silktiğinde Hoseok ise kollarını birleştirerek ofladı. Lisa'nın gözleri beni bulduğunda ise tebessüm etti, Namjoon'un da bana bakıyor olduğunu fark ettiğimde kısaca göz kırpmasıyla iç geçirdim. Onları hayal kırıklığına uğratmamam gerekiyordu.

"Endişelenme, sorun çıkmayacak." Yoongi'nin bana bakmaksızın tekrar homurdanmış olmasıyla dudaklarımı gergince birbirine bastırırken seslice nefes verdim ve ifademi sabit tutmaya çabaladım.

Çatık kaşları eşliğinde doğrudan her hareketimi izleyen Jisoo ile göz göze gelmeyi beklemediğimden afalladım. Şüphe duymuş olabileceği nokta neydi? Belki de öncesinde beni izlemiyordu ve sadece o anlık göz göze gelmiş olabileceğim kanısına, gözlerini müdür yardımcısına çevirdiğinde vardım. İşlediği suç mantık çerçevesi içinde değerlendirildiğinde oldukça ağır görünüyordu fakat ortada asıl suçlunun kim olduğuna varılamaması da göz önünde bulundurulduğunda masum bir profil çizmese bile içinde bulunduğu durum akıllarda şüphe uyandıracak kadar ikilemde bırakıyordu insanı. Bu sebeple eğer ihtimal varsa suçsuz olduğunun ortaya çıktığı mahkemeyi beklemek yerine cezasından yasa dışı yollarla kısacaktı. Belki de Jisoo, sandığımın aksine gerçekten düşünmeden babasının canına kıyan bir katildi.

"Sayım bitmiştir. Saatinizi iyi değerlendirin." Mahkûmlar dağılacağı sarada müdür yardımcısı önemli bir şeyi anımsamış gibi duraksadı. "Bu arada, Park Jimin ve Kim Jennie, benimle geliyorsunuz. Müdür bugün için görevlileri izinli saydı ve bu da demek oluyor ki koğuşunuzdaki tuvalet ve banyoyu komple temizleme işi sizde." Dedikten hemen sonra Jae'nin yanında açık alanı terk etti.

strange prisonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin