5. Bölüm

395 40 2
                                    

Yukarı çıktığımızda hızlıca önden ilerleyip kapıyı açtım. Yere düşen eşyaları ve yatağın önünde oturmuş bir Yoongi gördüğümüzde hepimiz rahatlamıştık.

Gerçekten Açelya'nın güçlerinin Yoongi'ye geçtiğini nasıl düşünebildik ki?

Yoongi'nin yanına çöktüğümde bakışları bana döndü.

Yoongi
"Bıktım artık. Duydun mu beni? Sıkıldım artık. Neden geberip gitmeme izin vermiyorsun? Şu sıçtığımın dünyasından siktir olup gitsem ne olur sanki!!"

Bağırdığında bakışlarımı yere indirmiştim.

Yoongi
"Çok özledim onu. Duydun mu beni?!! Özledim onu!!!"

Ağlamaya başladığında Jungkook da gözleri dolu bir şekilde yanımıza geldi ve Yoongi'ye sıkıca sarıldı.

Aynı şekilde diğerleri de sarılmıştı.

Jimin
"Hyung ağlama lütfen. Hem biz yanındayız."

Jungkook
"Evet hyung ağlama. Biz sensiz ne yaparız?"

Jin
"Bir daha ölmek falan dersen yırtarım o ağzını Yoongi."

Hepsi gülmeye başladığında biz de gülmüştük.

Yoongi
"Onu çok özlüyorum ve...ve bu sabah onu gördüğümden çok emindim. Burdaydı, yatağımda yatıyordu."

Eli yatağı gösterirken ağlamaya devam ediyordu.

Gözleri ve burnu kızarmış, saçları da dağılmıştı.

Onun için gerçekten üzülüyordum. Ölmesine izin vermeyecek bir sürü insan vardı etrafında. Ben, Ayrin öldükten sonra hiç düşünmeden intihar etmiştim. Beni engelleyen bir ailem veya arkadaşım yoktu.
Ama onun etrafında herkes vardı. Ailesi, kardeşi gibi sevdiği arkadaşları...
Sadece sevgilisi yoktu. Açelya olmasa da yine de harika bir hayatı vardı.

Benim ölmemi istemeyen tek bir kişi bile yoktu.

Burukça gülümseyip ayağı kalktım ve Ayrin'in yanına gittim. Onu kendime çekip sıkıca sarıldım.
İyi ki yanımdaydı.
İyi ki benimdi.

Ertesi Gün
Yoongi'den

Gözlerimi açtığımda vücudumu hissetmiyor gibiydim. Uyuşmuş gibi hissediyordum kendimi.

Yavaşça doğrulup bakışlarımı etrafta gezdirdim.

Açelya'nın odasındaydım. Her zaman kaldığım yerdeydim. Ama neden kendimi tuhaf hissediyordum?
Her zaman hissettiğim gibi hissetmiyordum kendimi.

Sanki...sanki daha da güçlüymüşüm gibi hissediyorum.

Dün kendimi hem ruhen hem de fiziken çok yorgun hissediyordum. Ama şimdi...şimdi farklıydı.
Çok farklıydı hem de.

Odanın kapısı çaldığında bakışlarımı oraya çevirdim.

Oliks
"Kahvaltıya gelmek ister misin?"

Ne oluyordu bilmiyorum ama içimden bir ses artık ayağı kalkmam söylüyordu.

Ben
"Pekala. Olur. Giyinip geliyorum."

Oliks gülümseyip odadan çıktığında kaşlarım çatık bir şekilde karşıdaki duvara baktım. Bana ne oluyordu?
Başımı iki yana sallayıp yataktan kalktım ve banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Ardından üzerimi değiştirip aşağı indim.

Diğerleri kahvaltı masasına oturmuş yemek yiyorlardı.

Tanımadığım bir çocuğu gördüğümde kaşlarım yeniden çatılmıştı. Mutfağa girdiğimde herkesin bakışları bana dönmüştü.

Yaren
"Günaydın Yoongi."

Jungkook
"Günaydın hyung."

Ben
"Günaydın."

Bakışlarımı çocuğa çevirdiğimde kaşları çatılmıştı.

Ben
"Seni tanımıyorum."

Çocuk gülümseyip elini uzattı.

Çocuk
"Ben Zac. Zac Blonce."

Ben
"Adın çok tanıdık geldi."

O sırada Ayrin'in sesini işittim.

Ayrin
"Zac Blonce, ilk kurucu Yoongi. Belki daha önce bahsederken duymuşsundur."

Ben
"Sanırım."

Boş sandalyeye oturup ellerimi kucağıma koydum ve bakışlarımı diğerlerinde gezdirdim.
Belki de bunu onlarla paylaşmam gerekiyordu.

Ben
"Ben...ben...bana bir şey olduğunu düşünüyorum."

Oliks birden öksürmeye başladığında bakışlarım ona dönmüştü.

Ayrin
"İyi misin?"

Oliks
"İyiyim sorun yok."

Bakışları bana döndüğünde kaşlarım çatılmıştı.

Zac
"Ee Yoongi, bu şeyden bize biraz bahseder misin?"

Onaylayıp derin bir nefes aldım.

Ben
"Bu sabah gözlerimi açtığımda kendimi garip hissediyordum."

Yaren
"Nasıl yani?"

Ben
"Sanki...sanki daha da güçlü gibi. Hem ruhen hem de fiziken. Dün hiç de öyle değildim halbuki."

Dolunay
"Pekala ben ona bundan bahsedeceğim."

Oliks
"Doğru olanı da bu."

Bir dakika
Ne oluyor burda?

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
~Kim Alvina~
Bölüm Sonu

Koruyucu Melekler² || Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin