11. Bölüm

384 38 1
                                    

Tae'nin dediği şeyle şaşırmıştım açıkçası. Beklemiyordum çünkü.

Ben
"Bizim evde bir sorun mu var?"

Tae
"Hayır tabikide. Hatta orda hyunglarım, Jungkook ve sizlerle çok mutluyum ancak...artık bir şeylerin eskisi gibi olmasını istiyorum. Baksana Açelya noona öldüğünden beri orda yaşıyoruz ve bir şeylerin değiştiği çok açık."

Ben
"Haklısın aslında. Ablam öldü ancak hayat devam ediyor."

İşte biz bu düşünceyi benimseyememiştik.

Hepimizin eski yaşantısına, eski düzenine geri dönmesi gerekiyordu. Bu hepimiz için en iyisiydi.

Ben
"Pekala. Sizin eve gidelim o halde."

Tae
"Yes be!"

Dikdörtgen gülüşünü attığında ben de gülmüştüm. Ben bu çocukla ne yapacağım ya?

Tae
"Geriye evlenmemiz kalıyor zaten. Onu da yakında hallederiz."

İleriye bakarak söylediği şeyle koluna vurmuştum.

Ben
"Kusura bakma ama onun için daha erken."

Tae
"Sen ne zaman istersen o zaman olur."

Kollarımı boynuna sardığımda o da kollarını belime sarmıştı. Bu çocuğu gerçekten çok seviyordum.

Rüya'dan

Bahçedeki hamakta otururken yanıma oturan kişiyle bakışlarımı oraya çevirdim.

Jungkook elinde iki kahve kupası ve birini bana uzatıyordu. Gülümseyerek alıp teşekkür ettiğimde o da gülümsemişti.

Jungkook
"Nasılsın?"

Ben
"İyiyim. Sen?"

Jungkook
"Ben de iyiyim."

Sessizlik olduğunda bakışlarımı ona çevirdim.

Jungkook
"Hikayemiz biraz değişik başladı. Bunun ikimizde farkındayız."

Başımla onayladığımda devam etmişti.

Jungkook
"Bu sana garip gelebilir ancak..."

Bakışlarını bana çevirdiğinde yutkunmuştum.

Jungkook
"Seninle hastanenin bahçesinde yürüyüş yapmayı özledim. Orda oturmayı, ben hem müzik dinleyip hem resim çizerken yanımda oturup beni izlemeni...her şeyi. Eski yaşantıma dair her şeyi özledim."

Ben
"Ben de özledim. Hem de çok."

Jungkook
"Yeni eve taşınmayı düşünüyorum."

Ben
"Gerçekten mi?"

Başıyla onayladığında üzülmüştüm açıkçası. Çünkü onunla burda kalmayı gerçekten seviyordum.

Ben
"Anladım."

Jungkook
"Aslında bunu sana anlatmamın çok farklı bir nedeni var."

Kahvemden bir yudum aldıktan sonra bakışlarımı merakla Jungkook'a çevirdim.

Ben
"Nedir?"

Jungkook
"Senin de benimle gelmeni istiyorum."

İçtiğim kahve boğazımda kalırken öksürmeye başlamıştım.

Jungkook
"Rüya? Rüya iyi misin?"

Nefesimi düzene soktuğumda bakışlarımı ona çevirdim.

Ben
"İyiyim merak etme."

Jungkook
"Ee ne diyorsun?"

Derin bir nefes alıp başımla onayladım.

Ben
"Sanırım bu güzel bir fikir. Pekala kabul ediyorum."

Elimdeki kahveyi alıp kendi kahvesiyle birlikte yere bıraktığında kaşlarım çatılmıştı. Ardından bana dönüp kollarını boynuma dolamıştı.

Bu çocuksu haline kahkaha atıp ben de ona sarıldım.

Jungkook
"Teşekkür ederim Koruyucu Meleğim."

Gülümsediğimde içeriden gelen sesle ayrılmıştık.

Birisi kapıyı hızla çalıyordu. Hatta yumrukluyordu.

Hızlıca ayağı kalkıp içeri girdik. O sırada Oliks hızlıca kapıya koşup açtı.

Bayan Darbus hızlıca içeri girdiğinde hepimiz endişeyle ona bakıyorduk.

Elindeki büyü kitabını bırakıp etrafta volta atmaya başladı. Biz de koltuklara oturup merakla birbirimize bakmaya başladık. Sonunda Aslı ve Tae de geldiğinde onlar da aynı şekilde oturmuş merakla bakmaya başlamıştı.

Bayan Darbus
"Tuhaf şeyler oluyor. Gerçekten tuhaf şeyler oluyor."

Oliks'ten

Ben
"Bayan Darbus biraz sakin olur musunuz?"

Bayan Darbus durup kısa bir süre bana baktı ve derin bir nefes aldı.

Rüya
"Neler oluyor bayan Darbus?"

Bayan Darbus
"Ben...ben çok kötü bir şey fark ettim."

Ben
"Ne? Neyi fark ettiniz?"

Yeniden derin bir nefes aldı ve önüne gelen saç tutamlarını kulağının arkasına itti.

Bayan Darbus
"Alexa gezegeni hakkında."

Jimin
"Şu yok olan gezegen mi?"

Bayan Darbus
"İşte sıkıntı burda. Mutlak güç sayesinde kurucular öldü ve bu sayede Alexa gezegenin ayakta tutan her şey gitti."

Zac
"Sorun ne?"

Bayan Darbus
"Alexa gezegeninin yok olduğuna dair kanıtlar bulamıyorum."

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••~Kim Alvina~
Bölüm Sonu

Koruyucu Melekler² || Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin