10. Bölüm

378 38 8
                                    

Aslı gittiğinde ben de yataktan kalkıp banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım.

Balkon kapısını açıp dışarı çıktım. Bakışlarımı gökyüzüne çevirdiğimde dün olanlar aklıma geldi.
Belkide yeniden denemeliyim.

Ben
"Eğer beni duyuyorsan lütfen bir işaret gönder. Lütfen."

Evet.
Bir şey olmadı.
Harika.

İçeri girip kendimi yatağa bıraktım. Onu özlüyordum. En azından bana beni dinlediğine dair bir işaret gönderebilirdi.

Ellerimle yüzümü ovuşturup ayağı kalktım ve odadan çıkıp aşağı indim.

O sırada Oliks'in sesini işitmiştim.

Oliks
"Yoongi hadi kahvaltı hazır."

Ben
"Geldim."

Mutfağa girdiğimde hepsi yerlerine oturmuş beni bekliyordu.
Ben de kendi yerime geçip oturdum ve tabağıma bir şeyler almaya başladım.

Tabağımdakileri yerken yanımda oturan Aslı bir anda tabağımı almıştı. Ona merakla bakarken tabağımı biraz daha doldurup önüme koydu.

Ben
"Bu kadarı bana fazla."

Aslı
"Umrumda değil."

Oliks'in gülme sesi kulaklarıma geldiğinde bakışlarımı ona çevirdim. O sırada Zac ve diğerleri de gülmeye başlamıştı.

Ben
"Ne kadar komik arkadaşlara sahibim böyle."

Göz devirip tabağımdakileri yemeye başladım.

Aslı'dan

Güldükten sonra önüme dönecektim ki karşımda oturan Tae'yle göz göze gelmiştik.

Bana gülümseyerek baktığını gördüğümde ben de ona gülümsemiştim.

Yemeğimizi yedikten sonra sofrayı toplamaya başlamıştık.
Bulaşıkları makineye yerleştirirken yanımda oluşan hareketlilikle bakışlarımı oraya çevirdim. Tae yüzündeki kare gülümsemesiyle bana bakıyordu.

Ben
"Ne oldu?"

Tae
"Bir şey yok. Sadece beraber dışarı çıkalım diyecektim."

Ben
"Olur."

O sırada içeri Ayrin girmişti.

Ayrin
"Siz çıkın. Ben buraları hallederim."

Ben
"Harikasın sen."

Güldüğünde hemen odama çıkıp üzerimi değiştirdiktem sonra geri aşağı indim. Tae de gülümseyerek yanıma geldiğinde beraber evden çıkmıştık.

Tae
"Hadi Han nehrine gidelim."

Başımla onayladığımda Han nehrine doğru yürümeye başladık.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Nehire geldiğimizde banklardan birine oturduk. Çok geçmeden Tae bir şey söyleyecekmiş gibi vücudunu bana çevirdi ve bankta bağdaş kurdu.

Ben
"Bir sorun mu var?"

Tae
"Hayır...hayır sorun yok. Sadece sana bir şey söylemem gerek."

Ben
"Dinliyorum."

Bu sefer ben de ona dönmüştüm.

Tae
"Sanırım söyleyemeyeceğim."

Önüme döndüğümde saniyeler sonra başım büyük eller tarafından çevrilmiş ve dudaklarıma yumuşak dudaklar bastırılmıştı.

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken karşımda beni öpen Tae'ye baktım.

Gözlerimi kapatıp karşılık verdiğimde gülümsediğini hissettim.

Sonunda ayrıldığımızda kollarını belime doladı.
Benimde kollarım boynunu bulduğunda derin bir nefes aldım.

Tae
"Bu sabah sizi odada konuşurken duydum ve ondan cesaret aldım."

Kollarından ayrılıp yüzüne baktım.

Ben
"Gerçekten mi?"

Başıyla onayladığında gülmüştüm.

Tae
"Aslında savaştan sonra çıkma teklifi edecektim ama hesapta olmayan şeyler yaşandı. Üzgünüm."

Ben
"Önemli değil. Hayatımda aldığım en iyi öpücüktü."

Tae
"Teşekk- bir dakika ne? En iyi öpücük? Başka kiminle öpüştün?"

Gülmeye başladığımda sinirle bağırıyordu.

Tae
"Yah! Kime diyorum ben?"

Ben
"Şaka yaptım. İlk öpücüğüm senin."

Anında yumuşadığında hızlıca dudaklarımı öpüp geri çekildi.

Tae
"Suga hyung haklıydı. Karşımızdakine hep, sanki bir saniye sonra ölecekmiş gibi sahip çıkmalıyız. Eğer yapmazsan beni sevmezse düşüncesine kendimizi kaptırırsak...o zaman geç kalırız işte."

Ben
"Bu sözleri ondan duyduktan sonra ben de sana açılmak için plan yapıyordum."

Tae
"Planın neydi peki?"

Ben
"Aslında tam belli değildi ancak sanırım ben de böyle bir şey yapardım."

Tae
"Aslı?"

Ben
"Efendim?"

Tae
"Hatırlıyor musun beraber kaldığımız bir ev vardı. Savaştan önce..."

Ben
"Evet hatırlıyorum."

Tae
"Benimle oraya döner misin? Beraber eski yaşantımıza geri dönelim."

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
~Kim Alvina~
Bölüm sonu

Koruyucu Melekler² || Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin