" Yapmadığın bir şeyle suçlandın mı hiç? "
Biramdan bir yudum alırken duyduğum cümleyle bakışlarımı az önce göz göze gelip fazla önemsemediğim sarışına çevirdim. Yakından daha güzeldi. Ama şu anda odaklanmam gereken konu bu değildi. Ne demişti o?
" Evet. Bütün hayatım bunun üzerine kurulu zaten, " derken tekrar önüme dönmüştüm. Ona daha fazla bakmak istemiyordum çünkü ona baktıkça ilgimi çektiğini fark ediyordum. İlgimi çekmesi kötüydü, ilgimi çeken her şey başıma kötü şeyler getiriyordu.
" Peki böyle bir durumda ne yapıyorsun? "
Güldüm. Çünkü vereceğim cevabı duyduğu anda kaçık olduğumu düşüneceğini biliyordum.
" Yaptığımı iddia ettikleri şeyi yapıyorum. "
Tepkisini görmek bakışlarımı tekrar ona çevirdim. Kaşlarını çatmış, ciddi olup olmadığımı anlamak istercesine bana bakıyordu.
" Ama bu karşındaki insanları haklı çıkarır. "
Omuzlarımı silktim. Zaten benim amacımda buydu. Karşımdaki insanı haklı çıkarmak.
" Buraya pek uygun durmuyorsun. Neden buradasın? "
Tekrar güldüm. Bir başka komik konuda buydu çünkü.
" Yaptığımı iddia ettikleri şeyi yapmak için. "
Mavi gözleri şaşkınlıkla açıldı. Bir sonraki soruyu daha o sormadan biliyordum.
" Peki ne yapacaksın? "
Dudaklarımı tekrar içeceğimle buluştururken ona doğruyu söyleyip söylememek arasında gidip geliyordum. Doğruyu söylersem ne olacağını kestiremiyordum çünkü.
" Beğendiğim bir erkeği yatağa atacağım. "
Cevabını özellikle içeceğini yudumladığı ana denk getirmiştim. Tahmin ettiğim gibi önce gözleri kocaman açıldı. Sonrasında ise boğazına kaçan içeceği yüzünden öksürmeye başladı. Sonunda öksürükleri kesildiğinde yüzünde bir gülümsemeyle bana bakıyordu.
" Beğendiğin biri var mı peki? " derken gözlerini etrafta gezdirmeye başlamıştı. O anda aklımdaki şeyi onunla yapsam ne olur diye düşündüm. Onu beğenmiştim ve işimiz bittikten sonra peşime takılıp canımı sıkacak bir tipe de benzemiyordu. Aslında şu anda burada bulunan ve istediğim şeylere uyan tek kişi oydu.
" Aslında var. "
Bakışlarını etrafta gezdirmeyi kesip bana baktı. Sonra gülerek arkamdaki bir noktayı işaret etti. Ben işaret ettiği yere dönerken o konuşmaya başlamıştı.
" Eğer ben iyi bir tahminciysem -ki öyleyim- arkanda oturan yeşil tişörtlü adam. Tam olarak senin yanına uygun görünüyor. "
Bahsettiği adama bakarak kahkaha attım. Adam onunla ilgilendiğimi sanarak elindeki bardağı bana doğru kaldırınca önüme döndüm.
" Sen kesinlikle iyi bir tahminci değilsin. Beğendiğim kişinin yanından bile geçemez o adam. "
Gözlerini devirerek başını iki yana salladı. Sanki bir şaka yapmışta ben anlamamışım gibi bir yüz ifadesine bürünmüştü. Kaşlarımı çattım. Belirsizlikten hoşlanmazdım.
" Onu beğenmediğini tabii ki biliyorum. Sadece adam sen içeri girdiğinden beri seninle ilgileniyordu ve ben de sana bunu gösterdim. Senin kimi beğendiğini en başından beri biliyorum. Sadece eğlenmek istedim. "
Kalbim hızla atmaya başladı. Neden heyecanlandığımı bilmiyordum ama istemsizce heyecanlanmıştım. O gözlerimin içine bakarken düşünmek zordu.
" Senin beni beğendiğini biliyorum, bende seni çok fazla beğeniyorum ve inan bana senin istediğini gerçekleştirmememiz için tek bir neden bile yok. "
Eveeet. Rüzgar'ın hikayesine geçiş yapmış bulunmaktayız!! Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın lütfeeen 😂
