2.0

9.4K 679 113
                                    

İyi okumalar

Umut tekerlekli sandalyesini sürerek odasından çıktı. Akşam olmuş, yemek saati gelmişti. Her zamanki gibi Umut, ailesinden birinin davetiyle değil; kendi saatine göre akşam yemeğine gidiyordu. Masaya vardığında kimse yüzüne bakmadı. Babası tadının kaçtığını belli etmek adına yemeğiyle oynamaya başladı. Umut tekerlekli sandalyesini yerleştirecek bir yer arıyordu. Ancak dört kişilik masanın üç sandalyesi dolu, biri yerli yerindeydi. Umut sandalyeyi oradan çıkarmaya çalıştı fakat deneyişlerinden bir sonuç alamıyordu.

Normalde Umut için o sandalyeyi oradan çıkarırlardı ama bugün buna dikkat etmemişlerdi. Annesi, babası ve abisi belli etmeksizin Umut'u izlerken Umut hâlâ tekerlekli sandalyesini yerleştirmeye çalışıyordu. En sonunda pes etti ve odasına doğru ilerledi. Bir yandan da gözyaşları birer birer dökülüyordu yanaklarına.

Bacaklarını sıktı ancak hiçbir şey hissetmedi. Odasına girdiğinde ilk yapmak istediği yatağına uzanmaktı ama onu da yapamadı. Olduğu yerde başını eğerek sessizce ağladı.

Ailesinin ona neden bu kadar kötü davrandığını anlayamıyordu. Onlardan sadece ufacık bir sevgi bekliyordu. Biraz olsun mutluluğu hak ediyor olmalıydı.

Kapı aralandı, abisi içeri girdi. Hiçbir şey demeden elindeki tepsiyi komodinin üstüne koydu; yemek getirmişti. Tam çıkaracağı sırada durup geri döndü. Umut'u sandalyesinden kaldırıp yatağına koydu. Yastığını düzeltip tepsisini Umut'un hissiz dizlerine yerleştirdi.

"Te-teşekkür ederim, abi." diyebildi Umut heyecanla kekeleyerek. Mavi gözleri boncuk boncuktu. Dudakları kıvrılmış, bir tebessüme bürünmüştü.

"Biraz daha kalabilir misin?" diye sordu Umut titrek bir sesle. Ağlaması henüz durmuştu. Abisi Umut'un yüzüne baktı. Ancak sonra hiçbir şey demeden kapıyı ardından kapatıp gitti. Umut yine de gülümsemeye devam etti.

Umut: Sana inanmamıştım.

Umut: Ama haklıymışsın.

Umut: Abim beni hâlâ seviyor.

İskele Prensi | Texting✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin