Yaman: Ben anlamıyorum.
Yaman: Ne demek istediğini yani.
Yaman: Hemşire, sen Umut' u sevmiyor muydun?
Yaman: Nasıl olur da onu tanımadığını söyleyebilirsin?
Yaman: Ben gittikten sonra kötü bir şey mi yaşandı aranızda?
Yaman: Yoksa benim yüzümden mi?
Yaman: Lütfen öyle olduğunu söyleme.
Yaman: Ben Umut'a bu kötülüğü yapamam.
Yaman: Zaten onun için gittim sizden.
Yaman: Onun gözlerinin içine baka baka aynı kişiyi seviyoruz diyemezdim.
Yaman: Zaten kötü bir dönemdeydi.
Yaman: Onu daha fazla üzemezdim.
Yaman: Ama şimdi sen onu tanımadığını söylüyorsun.
Yaman: Hemşire, benden sakladığınız bir şey mi var?
Yaman: Lütfen cevap ver.
Yaman: Kötü bir şey olmadı, değil mi İkra?
Hemşire: Yaman, ben özür dilerim.
Hemşire: Senin beni sevdiğini zannetmiştim.
Hemşire: Meğer sen başkasını seviyormuşsun.
Hemşire: Ben İkra değilim.
Hemşire: Adım Sinem.
Hemşire: Beni tanıyorsun ve ben de seni.
Hemşire: Ama ben seni tanımaktan da öte bir şey yaptım.
Hemşire: Seni sevdim.
Hemşire: Özür dilerim.
Hemşire: Kalbin bir başkasına ait ise oraya zorla giremem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İskele Prensi | Texting✔
Short StoryTekerlekli sandalyesine alışmış olsa da tedavi için her yolu deneyen Umut, ailesinin ona olan tüm kötü davranışlarını hak ettiğini düşünmektedir. Her gün aynı saatte iskeleye gider, günbatımını izler ve kısa bir süreliğine de olsa her şeyi unutmayı...