4.3

7K 419 91
                                    

Bölüm şarkısı : Emre Aydın - Kağıt Evler. Mutlaka dinleyin bölümle 😂

"Sana inanamıyorum, Buğra!" diye bağırdı İkra sahanın ortasında. "Haberin olduğu hâlde bana neden söylemedin?" Buğra topu sektirdi ve basket attı.

"Yaman'la ne sorunun olabilir? Umut'un abisi işte. Hem sen bu Umut'la tanışma hikayeni de anlatmadın, ne iş?" deyip göz kırptı.

"Sana hiçbir şey anlatmayacağım. Ama senin Umut'un Yaman'la geleceğini söylemen gerekirdi."

"Yaman'ı tanıdığını nereden bilebilirim? Ben daha takım arkadaşlarımın soyadını bilmiyorum." 

Buğra gülüp bir kez daha basket attığında İkra sinirle ofladı. Yaman'la karşılaşınca Yaman'ın ona Umut ile ilgili sorular soracağını biliyordu. Umut'la ne ara arkadaş olduğunu ve bunu ona neden söylemediğini soracaktı.

"Oflayıp duracağına gitsene hemen. Yaman'la ne sorunun var, bilmiyorum ama gidersen karşılaşmazsınız."

İkra başını iki yana salladı. "Gidemem, Umut'a sözüm var." İkra giderse bunu Umut'a açıklayamayacağını biliyordu. "Ben korkak değilim." diye mırıldandı.

"Biz geldik!" dedi neşeli bir ses. İkra bakışlarını sese çevirince Umut'u gördü. Umut'un gülümseyen yüzünü gördüğünde kalbi hızlandı, midesinde kelebekler uçuştu. Ancak sonra gözleri benzer bir simaya takıldığında yutkundu.

"İkra?"

Yaman'ın şaşırmış sesi, İkra da bir telaş uyandırmıştı. Susup ne cevap vereceğini düşündü. Yalan söyleyebilirdi. Ancak yalan Umut'la arasında bir saç teli kadar cılız ve ince olan güveni tamamen kopartmaya yeterdi. Doğru ise yalandan beterdi. Doğruyu söylese Yaman'ı kaybederdi.

Biri konuşmalıydı. Biri konuşmalıydı ki İkra susabilsin. Ancak kimse bir şey demedi, kimse konuşma sırasını İkra'dan almadı. Öğlenin sıcak güneşi yüzlerine vururken kısılan gözleri, yüzlerindeki ifadenin ne olduğunu saklıyordu.

"Burada ne işin var?" diye sordu Yaman. Gözleri Umut ve İkra arasında gidip geliyordu. İkra onun düşünebileceği şeyleri düşündü ve gözlerini yumdu.

"Şurada konuşalım mı?" diye sordu İkra, gözlerini açar açmaz gördüğü bankı işaret ederek. Yaman başıyla onayladığında Umut neler olduğunu çözmeye çalışıyordu. İkisi birlikte sahadan ayrılırken Buğra "Hadi kalanlar, biz ısınalım!" diye bağırdı.

İkra ve Yaman banka vardığında bir süre konuşmadan oturdular. Umut ise sahada topla oynarken gözlerinin banka kaymasına engel olamıyor, içten gelen bir dürtü yüzünden onları izleyip duruyordu.

"Burada ne işin var?" diye sordu Yaman.

"Umut benim arkadaşım. Onu motive etmek için sahaya çağırdım. Annen ve baban onu Antalya'ya, doktora, götürene dek moralinin iyi olması gerek diye düşündüm." dedi hızla İkra. Yalan değildi söyledikleri ancak doğruyu da tam olarak yansıtmıyordu.

"Ne zamandan beri arkadaşsınız?"

"Çok uzun olmadı. Ona önceden tavsiye ettiğim doktorla beraber ilgileniyorduk onunla. Oradan tanıştık işte." diye cevap verdi dudaklarını ısırarak.

"Sen kaç yaşındaydın?" diye sordu Yaman, bir şey hesaplar gibi.

"Yirmi altı."

"Umut yirmi yedi yaşında." Yaman'ın sıkıntılı sesi İkra'da merak uyandırdı.

"Neden sordun bunu şimdi?"

"Sadece arkadaş mısınız?" diye sordu Yaman bir anda. İkra korkakça yutkundu.

"Evet, neden ki?"

"Yok, nedeni yok." deyip ofladı.

Her ikisi de konuşamadı daha fazla. Yaman elini İkra'nın uçuşan saçlarına koyup düzeltti ve gülümsedi. İkra istemsiz bir tebessümle etrafına bakarken gözleri mavi gözlere değdi ve Umut'un yüz ifadesinde takılı kaldı.

Umut'un anne ve babasının neden Antalya'ya gittiğini öğrendik.

Sizce ailesi ile arası düzelecek mi?

Yaman ve İkra arasında bir şey var mı?

Yorumlara koşun ❣

İskele Prensi | Texting✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin