Episode - 25

7K 828 1K
                                    


Dışarı çıkmalarının ardından birkaç saniye geçmeden, Namjoon'un boynuna geçmek için atılan sivri dişler karşısında hiçbir şey yapamadan tanımadığı o gruba teslim olmak zorunda kalmıştı Taehyung. Joon'un bir anlık dikkatsizliği hepsinin elini kolunu bağlasa da, er ya da geç iplerinden kurtulup onlara hak ettiklerini vereceğini biliyordu alfa.

İşler kendi zihninde yürüttüğü gibi olmamış, küçük omegasını o pencerede gördükten sonra tüm kontrolünü yitirmişti. Onu ilk görüşünün ardından bir anda kaybolması ve hemen sonra içeriye gönderilen beta, kalbinin ağzında atmasına neden olmuştu alfanın. Fazlaca gerilmiş, fazlaca öfkelenmiş, fazlaca telaşlanmıştı olabileceklere karşı.

Onun kılına bir zarar gelebileceğini düşündükçe kurdu deliye dönmüş, zor dizginlemişti alfasını Taehyung. Ta ki içeriye giren beta dışarıya çıkmayıp, küçük omegası camdan kendini atana kadar...

Küçük avuçlarında sıkı sıkıya tuttuğu ahşap, kalın sopayla kendisine doğru yaklaşan eşinin gözlerinden kendini alabilse; dikkatini dağıtmayacaktı belki de onun. Ve o da planladığı gibi alfalardan birinin kafasına geçirecekti komik silahını. Ancak Taehyung kendisini ondan koparamamış ve tüm dikkatini alt üst etmişti omegasının. Jimin'in alfasına dalan bakışları dizlerinin bağını çözmüş, ellerinden kayıp gitmesine yetmişti masadan çaldığı o ayağın.

Sonrası Taehyung için kabustan daha beterdi. O iki alfanın gözleri eşine her dokunduğunda gözlerini oymak, kelimeleri onun kulaklarına her dolduğunda seslerini kesmek istemişti alfa. İçinde git gide yükselen şiddete mani olmak dahi istemezken, bileğini sıkan ipleri parçalayarak kurtardı kendini. O iplerden birkaç saniye içinde kurtulmasının en büyük sebebi, omegasının tenine değen bir el, onun tenini inciten değersiz parmaklar olmuştu.

Kendi özgürlüğüne, Jeongguk'un özgürlüğünü de eklerken; evin kapısından koşarak çıkan Yoongi'ye takılmıştı gözleri. Ona Seokjin ve Namjoon'u işaret edip, eşine dokunma cüretini  gösteren alfanın önce soluğunu kesmişti Taehyung. Omegasının tenine yaklaşan, onun kokusunu duyumsayan alfanın soluğunu kesmekle kalmamış; eşinin tenine değen parmaklarını bir an bile acımadan paramparça etmişti o sert ellerinin arasında.

Gözü dönmüş bir halde ne yaptığını bilmezken, kolunu söküp aldı omzundan. Ne yaparsa yapsın yetmiyordu ona. İçinde bir an olsun azalmayan, aksine saniye saniye büyüyen öfkesini bastıramadı Taehyung. O alfayı parçalamak için deliren kurduna yenildi hiç de istemediği bir anda. Alfası bedenini ele geçirirken, tek isteği o iki yabancıyı parçalamaktı.

İstediğini de yaptı alfa. Kurdu, kemiklerini un ufak ederek özgürlüğünü ilan ettiğinde; kendisine büyük bir korku ve şokla bakan eşinin gözlerine bir kez de alfasının gözlerinden düşmüştü Taehyung. Sonrası onun için kanla ve çığlıklarla doluydu. Gözü dönmüş alfasını kontrol edemezken, eşinin olduğu yerde yığılıp kaldığından bihaberdi o an.

Sivri dişleri, ince derilerin altına girip alfaların etlerini parçalarken; dişleri arasından akan sıcak kanın tadı kurdunu şahlandırıyordu. Omegasının, kendisi için bir zayıflık olmaya başladığını canlı canlı tecrübe ediyordu Taehyung. Onun için birini öldürebileceğini söylerken ne kadar ciddi olduğunu, o iki alfanın leşinin üstünde gezinirken gösteriyordu herkese.

Onu, kapılıp gittiği öldürme arzusundan nefesi kesilmiş, nabzı durmuş bedenler ve Yoongi'nin çığlıkları kopardı bir anda. Kurdunun simsiyah tüylerinden kan damlarken, ateşle bakan yeşil gözleri yerde yatan omegasının üstünde duraksadı bir anda.

Sonrası onun için de karanlıktı... Tıpkı Jimin'in alfasını görünce kararan dünyası gibi, bir anda bilinçsiz davranmaya başlamıştı Taehyung. Yeniden bedenini bulması, baştan ayağa o iki adamın kanına boyanmış halde olduğunu unutturmuştu Taehyung'a. Ta ki elleri eşinin lekesiz tenine dokunup da onu kırmızıya boyayıncaya kadar...

QUIXOTIC ✯ vmin [omegaverse]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin