QUIXOTIC ✯ vmin [omegaverse]

Episode - 6

Arsızca yeni bölümleri bekleyip zaman kaybetmeden okuyan "hayaletlere" sesleniyorum. Defolup gidin yoksa hikayelerimi de alıp ben gideceğim.
———————————————————————-

Bir eş, bir aşk, bir yuva... Herkesin en az bir kez de olsa hayalini kurduğu bir kavuşma...

Jimin toy bir çocukken eşi olduğunu öğrenmiş, tatlı hayallerinin başrolünü ona vermekten hiç imtina etmemişti. Erginliğini kazanıp tatlı hayallerin yerini içini kıpırdatan hayaller aldığında, bu defa ailesinin heybeti dört bir yanı sarmış eşini düşleyip derin derin iç çekmişti. Hayallerinde bile toz kondurmamıştı ona. Hayallerinde bile çok güzel sevip saymış, çok güzel dokunmuştu bedenine ve ruhuna.

Pek kıymetli eşinin gücü ve heybetini anlatan anılar çalınmıştı kulağına. Eşi ve ailesinin sürünün en ileri gelen ailelerinden biri olduğunu anlatan hikayeler, güçlerini tasvir etmek için dile dökülen efsanelerle büyümüştü hep.

Gelip bir gün kendisini alacağı günün hayalini kurarken, şimdi peşinden bilmediği bir yere sürükleniyordu.

Elini kavramış eşi tüm sertliği ve soğukluğuyla kapıları bir bir açıp Jimin'i evden çıkardığında dışarıda bekleyenlerin gözleri yeniden omegayı buldu. Alfanın tepkisinden çekinmiyor oldukları fazlasıyla belliydi. Jimin üzerinde gezinen bakışlardan öyle rahatsız olmuştu ki kendini bir yerlere saklama isteğiyle dolup taşıyordu içi.

Alfasının baskın tavrıyla sinmiş, peşinden sürüklenirken bir anda dikleştirdi düşmüş omuzlarını. Aciz ve acınası bir halde olduğu bilinsin istemedi. Bunu yalnızca kendisinin biliyor oluşu bile yetiyordu kahrolmasına.

Taehyung dostlarının uygunsuz bakışlarına karşı aldırmaz bir tavır sergilerken, midesi kasıldı Jimin'in. İçini bulandıran bakışların odağıyken aklına türlü türlü felaket senaryoları doluyordu.

Alfa, omegasını arkadaşlarının yanına götürüp oraya bıraktı. Tuttuğu eliyle birlikte ortalarına savurdu küçük olanı. Şaşkınlıktan küçük gözleri irice açıldı Jimin'in. Ne yapacağını bilemez bir halde, kendini kontrol edemezken öyle şiddetli yayıyordu ki feromonlarını, etrafındaki herkesin gözleri parlamaya başlamıştı ona karşı.

Omeganın kendini ele verişi oldukça tatmin ediyordu Taehyung'u. Onun böyle dolambaçsız oluşundan hoşlanmıştı ister istemez. Ailesine hiç benzemediği apaçık ortadaydı üstelik. Ne görünüş olarak ne de karakter olarak...

Hiç kurnaz değildi Jimin, ailesinin aksine. Taehyung onun aklından neler geçirdiğine dair endişe etmek zorunda kalmayacağından emin hissediyordu kendini. Tüm hayatı boyunca eşinin de tıpkı ailesi kadar oyuncu, sinsi bir varlık olacağına şartlanmış olan Taehyung, kolay anlaşılan omegayı ferahlatıcı bulmuştu. Arkasını dönüp, arkadaşlarının arasında bıraktığı omega çığlıklar atmaya başladığında bir fikir daha oluştu aklında ona dair.

Ferahlatıcı ve aynı zamanda gürültücüydü eşi...

Taehyung bulundukları bölgeden çok da uzakta olmayan bir noktaya doğru hızla ilerlemeye başlamıştı ki eşinin çığlıklarının daha da şiddetlendiğini fark etti. Nedenini anlayamadığı çığlıkların hesabını sormayı aklının bir köşesine not edip, kendisini bekleyen Ji Sung ile buluşmak üzere devam etti yoluna.

Eşinin planlarından habersiz Jimin, kalan birkaç detayla ilgilenmek üzere kendisini alfaların arasına bırakan Taehyung'a karşı kırgınlığını zirvede yaşarken çığlık çığlığa bağırıyordu arkasından...

Alfa ormanın derinliklerinde kaybolmuş ondan uzaklaşırken bile omegasının sesi çınlıyordu kulaklarında. Kendisinden yarım saatlik uzaklıkta bekleyen arkadaşıyla buluştuğunda da hiç silinmedi kulaklarından Jimin'in sesi.