Eşine dair düşündüğü, hayal ettiği ne varsa birer birer yanılıyor, yanlışa düşüyordu Jimin. Buna ilk öpücüğü de dahil...Taehyung'a itiraz etmek üzere araladığı dudakları, onun keşfedildikçe derin zevkler vereceğini belli eden sıcacık ağzıyla örtüldüğünde ne yapacağını bilemez halde, yanağından boynuna inen güçlü ellerinin altında titrerken bulmuştu kendini.
Alfanın dudaklarının sertliği, kendi yumuşaklıklarına hücum ettiğinde elini kolunu nereye koyacağını şaşırmış, kucağında parmaklarını kenetleyip nefesini tutmuştu heyecandan. Eşinin talepkar dudakları, dudakları üstünde hareket ettikçe kalbinin ritmi şaşıyordu Jimin'in.
Taehyung onun kendisine karşılık vermesini istiyordu. Dudaklarının üzerindeki üstünlüğünü kabul ettirip, ellerini o süt beyazı boynundan omuzlarına indirdi. Kendi büyük avuçları altında küçücük kalıyordu omegası. Fazla küçük, fazla zarif ve fazla narin... Dokunuşunun altında kırılacak kadar titrek, kalbinin sesi duyulacak kadar heyecanlı, yumuşacık kokusuyla kendisini sarıp üstünü örtecek kadar da tutkuluydu omegası. Kendisinin bile bihaber olduğu o saf tutkusu...
Jimin hayal kırıklığına uğratmadı Taehyung'u. Onun aksine... Çünkü ne olursa olsun, eşini hayal kırıklığına uğratmaması gerektiğine yürekten inanıyordu Jimin. O kendisine hiçbir adım atmasa da, kırıp hırpalasa da, kendi saf sevgisi ve bağlılığıyla ona sevmeyi öğreteceği düşüncesine sıkı sıkıya sarılıyordu. Kendisini sevdiremese bile, en azından onun nezaketine talipti...
Alfasının dudaklarını zorlayan sıcacık ve ıslak diline izin verdi. Omegasının aralanmış dudaklarından içeriye süzüldü Taehyung. O kadar acemi bir güzelliği vardı ki Jimin'in, Taehyung'a kendini sorgulattı defalarca. Ona dokunan ellerinin sertliğini sorgulattı. Dudaklarının işgalci tutumunu sorgulattı. Dilinin kıvraklığını sorgulattı. Jimin'in masum sıcaklığına süzülen Taehyung, tepeden tırnağa kendini sorguladı başı dönerken.
Eşinin dili, kendisininkiyle buluşmak üzere içeri kaydığında dizlerinin bağı çözüldü Jimin'in. Taehyung'un o sert ellerinin boynuna ve omuzlarına olan dokunuşları o kadar yumuşaktı ki, o ellerin tenine böylesine güzel bir his bırakıyor oluşunun şaşkınlığını yaşıyordu Jimin. Taehyung'un elleri omuzlarından beline kayıp, Jimin'i kucağına çekmeye yeltendiğinde, hala devam ediyordu sıcak savaşları.
Jimin kıvranarak onun kucaklayışından kurtulmaya çalışırken, dilinin ve dudaklarının eşinin baştan çıkarıcı ritmine eşlik ettiğinin, duyduğu kısık inlemelerin kendisinden çıktığının farkında bile değildi. Başı dönüyordu ve alfanın feromonları darmadağın ediyordu omegayı. Tıpkı onun yumuşak feromonlarının da alfayı darmadağın ettiği gibi...
Taehyung, Jimin'in kendisine ayak uydurmaya çalıştığını fark ettiğinde daha da derinleştirip yavaşlattı öpücüğünü. O kadar yoğundu ki tecrübe ettiği şey, salt bir öpüşmenin bu kadar tutku barındırmasına inanamıyordu içten içe. Omegası o kadar yumuşaktı ki... O kadar enfesti ki dudaklarının ve dilinin tadı... Taehyung onun içindeki sıcaklığı hissedebiliyor, o sıcaklığına yaklaşmak, çok daha fazla yaklaşmak istiyordu.
Elleri Jimin'in kalçasını kavramak için harekete geçti, genç omegasını oturduğu yerden kaldırıp kucağına aldı. Tahrik olmuş erkekliğine sıkıca bastırdı onu. Ağzı onun küçük hazinesine defalarca saldırdı ve tam anlamıyla kontrolünü yitirmiş bir halde onun kısık inlemelerine bıraktı kendini. Jimin'in beyaz teninde kendi izlerini bırakmak için, ona sahip olmak için ölüyordu Taehyung. İçindeki alfa, onunla savaşmayı bırakmıştı çoktan. Çünkü gözü, içindeki alfadan daha çok dönmüş, arzuları çok daha fazla yükselmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
QUIXOTIC ✯ vmin [omegaverse]
Lobisomem[Vmin] [Omegaverse] "Kalbimi, bedenimi ve ruhumu vahşiliğinle beslemene ihtiyacım var. Ki zaten bana hissettirdiğin tek duygu da bu... Vahşilik." Olağan dışı bir dünyayı benimle adımlar mısınız?