Episode - 30

7.6K 845 1.2K
                                    

Bölümden önce;
Düşenlere kaydırmaz ayaklıklar 👣
Ağlayanlara peçete 🧻
Bayılanlara limon 🍋
Ölenlere de tabut ⚰️ bırakıyorum.
Hazırlıklı başlayın, hep hazırlıksız geliyosunuz bölümler göz yaşından, kandan  geçilmiyo arkadaşlar aaa.    


Asla bitmeyeceğini düşündüğü yol boyunca durmaksızın mızmızlanmış, sürekli Taehyung'a söylenmiş ve zaman zaman eşinin yanında yürüyen Jeongguk'un kalçasına gelişigüzel bir tekme savurmuştu Jimin. Ancak yine de bitmek bilmemişti yol. O sevimsiz bulduğu adamın topraklarına gidiyor olmaları da yolu çekilmez kılmış, Yoongi için tereddüt ederken başkalarına kabus olmuştu Jimin.

Eşinin saçları sanki parmaklarına dolanmak için can atarmış gibi topuzundan dökülmüş, boynundan göğsüne doğru akan ter damlaları parmağını uzatıp onları yakalamak ve geniş göğsünde dolaşmak için can atmasına yetmişti ancak onun yerine biraz daha huysuzlandı omega.

"Taehyung ben çok yoruldum, duralım."

"Sen şaka yapıyorsun?"

Eşi yerine Yoongi'nin kendisini tersleyişi, şaşırmasına sebep olmuştu Jimin'in. Belki de ilk defa kuzeni ve eşinin aynı fikirde oluşlarına ve kendisine karşı bir oluşlarına şahit oluyordu ve bunu hak etmek için ne yapmış olabileceğini sorguluyordu içten içe.

"Ne şakası? Yoruldum diyorum, inanması çok mu zor Min Yoongi?"

"Çok zor çünkü yaklaşık üç saattir Taehyung'un sırtındasın ve sürekli söylenmene rağmen seni hala azarlayıp ağlatmadı. Kim Taehyung, tebrikler. Seni öldürmemem için bir neden kazandın."

Yoongi'nin yorgunluğu gözlerinden okunuyor olmasına rağmen, az kaldığını bilerek inatla yola devam edişine hayranlıkla bakıyordu Jeongguk. Taehyung ise yola çıkmalarının üzerinden geçen on beşinci dakikada eşinin yürümek istemeyişi ile çareyi onu sırtında taşımakta bulmuştu. Ter içinde kalmış olmasına rağmen bir kez bile durumundan şikayet etmemiş, normalde kuş kadar hafif bulduğu eşi saatler sonra taşınamaz bir ağırlık halini almıştı onun için.

"Baba! Ben bile ondan çok yürüdüm."

Daehyung'un kucağındaki oğlunun bile alay konusu olduğunu fark eden Jimin, kalan on dakikalık yolu yürümek üzere eşinin sırtından indiğinde gözlerini deviriyordu sadece. Alfasını çoktan affetmiş olsa da, onu biraz zorlamaktan bir zarar gelmeyeceği fikriyle nazlanıyordu ona karşı ve Taehyung'da itinayla istediklerini veriyordu ona.

"Taehyung beni savunmak için hiçbir şey söylemeyecek misin? Bunu hak edecek kadar değerli bir eş olduğumu vurgulamak istersin belki? Ya da ağzının ayarı olmayan bir eş olduğun için bunu hak ettiğini söylemek istersin? Hangisini tercih edersen..."

Taehyung terden üstüne yapışmış gömleğini çekiştirerek düzeltti önce. Ardından da yol boyunca pek çok kez saçlarına dadanmış eşinden kalan dağınıklığı toplayıp, sıkıca bağladı saçlarını. Şakaklarından süzülen ter önce boynuna, ardından göğsüne sızarken nefes almak bile güç geliyordu alfaya.

"Her ikisi de güzelim. Her ikisi de..."

Eşinin cevabı yeterince tatmin etmişti Jimin'i. Diğerlerinin yorgunluktan sesi bile çıkmazken, o kalan yolu seke seke yürüdü neredeyse. Gülen yüzüne, zıpladıkça dalgalanan saçlarına, kısılan gözlerine ve o masum mimiklerine hayran kalarak devam etti Taehyung'da yoluna. Hak edişlerini kendisine yaşatmak konusunda ne kadar ısrarcı olacağını bilemediği eşinden çekinmesi gerektiğinin farkındaydı alfa. Onun o uçarı aklından nelerin geçtiği konusunda endişe edilmesi gerektiğini biliyordu.

QUIXOTIC ✯ vmin [omegaverse]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin