(YN : Galiba bir önceki bölümün de bildirimi gelmemiş diye duydum ajshjzhd Her bölüm "Bir önceki bölüme gidin" yazmaktan bıktım... Ama okumadıysanız bir önceki bölüme gidin.)
Taehyung sinirle koltukta oturuyordu. O ve yanında getirdiği minik çocuk kocaman koltukta otururken; Taehyung'tan korkan dört kişi küçük koltuğa sığışmıştı. Taehyung'un gözlerinden ateş çıkıyordu. Jin gece onu ittiği için şişmiş alnı, atılan ayakkabılardan sonra birde kızarmıştı. En son söylediği cümleden sonra da sonunda onu dinlemeye karar vermişlerdi. Yoongi bile...
"Bu çocuğu ben doğurmadığıma göre ve sende doğurmadın diye varsayıyorum." dedi Jin hafif bir şüpheyle. "O zaman nasıl bizim oluyor bu çocuk?"
Namjoon, Jin'in söylediği şeyle kafasını iki yana salladı. Bu çocuk bilim hakkında bir şey bilmiyordu.
"Embriyonun oluşması için bir sperm ve bir yumurta gereklidir. Sperm yumurtanın içine girdikten sonra döllenme meydana gelir. Son zamanlarda bilim adamları, kadın kemik iliğinden de sperm üretilebileceğini düşünmüş ve çalışmalara başlamışlardır. Ayrıca-"
Namjoon'un ağzına vurdu Jin. Namjoon anında susup suratını ekşitirken Jin gözlerini devirdi.
"Bunları öğrenmek isteseydim şu an üniversite okuyor olurdum. Tıp okuman gerizekalı olduğun gerçeğini değiştirmiyor, amk Namjoon'u!"
Namjoon da tam konuşacaktı ki, araya Yoongi girdi bu sefer.
"Buraya geleli 24 saat olmadı ama beynimi hissetmiyorum."
Jin, az önce tartıştığı Namjoon değilmiş gibi ona döndü. Sinsi sinsi sırıtarak konuştu.
"Olmayan bir şeyi hissetmeye çalışıyor, yazık." dedikten sonra Namjoon'la kıs kıs güldüler. Birbirlerinin omuzlarına vura vura bu lafa tepkilerini bir orangutan yavrusu gibi gösterirlerken, Yoongi'nin bir sözüyle ikisi de buz kesti.
"Benim hakkımda bir şey söylemeye devam edersen, seni uykunda öldürürüm."
Hoseok, sevgilisinin cümlesine kocaman bir kahkaha patlatırken; Jin korkudan ağzını bile açamadı. Bu aptal Yoongi'den hala korkmaya devam ediyordu. O sırada Taehyung kaşlarını çatıp Yoonseok ikilisine baktı.
"Bir dakika, bir dakika... Namjoon sülüğüne alıştım da, sizin ne işiniz var evimde?"
Yoongi ve Hoseok birbirine bakarken, Namjoon'un suratı asıldı. "Gelen geçen bana laf sokuyor, amk." diye söylenirken, Taehyung'un kaşları çatıldı. Lisede yaşadıkları anılar aklına doluşurken parmağını Hoseok'a doğrulttu.
"Sen tüm sınıfa benim Jin'le tuvalette yiyiştiğimi söylememiş miydin?"
Anılar Jin'in de aklına doldu. Taehyung'la yeni sevgili oldukları sıra yiyişmişlerdi tuvalette. Hatta Jin elleri önde sınıfa gitmiş ve öğretmeni saygılı olduğu için böyle duruyor sanmıstı. Fakat Hoseok yellozunun herkese söylediğini hatırlıyordu. Ondan sonra kızlar kavga etmiş, Jin de çekirdek çıtlamıştı fakat konumuz bu değildi.
"Hatırlıyorum." dedi Jin, bir falcı edasıyla. Sonra kendi haline dönüp Hoseok'a baktı ayıplarcasına.
"Bir de burada kalmaya geliyorsun yüzsüz yüzsüz." derken kafasını iki yana salladı. "Senin hep sırıtan ağzını yırtayım da, götüne kadar gülerek umut dağıt."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW 2 -TAEJIN-
Fanfiction"Şimdi değil, her an öpüşme zamanı." +SOPE *Küfür ve smut sahneler içerir.* [TAMAMLANDI]