"Günaydın, sevgilim."
Jin, Taehyung'a dönüp onun dudaklarına bir öpücük kondurdu. Bilgisayar başında sabahlamıştı, Jin. Tüm gece baba konulu filmler izlemiş, bir sürü şey araştırmıştı. Öğrendiklerinden de ders çıkarmıştı şimdi. Gerçek bir baba olabilmek için çabalıyordu. Taehyung ise gülümsedi. Jin'i böyle görmek onu heyecanlandırıyordu. Onun Woo Bin'i sevmesi hoşuna gidiyordu. Aile gibi hissediyordu, onunlayken.
"Baba olmak için gereken kriterler nelermiş?" dedi Taehyung, Jin'i elinden tutup sandalyeden kaldırırken. Jin'in kalktığı sandalyeye kendi oturdu ve sevgilisini kucağına çekti. Jin'in ensesine bir öpücük kondurduğunda, Jin gıdıklanarak ona döndü.
"Zaman geçirmek." dedi Jin, uykulu gözlerle. "Onunla zaman geçirmeliyim."
Taehyung kıkırdadı. Kendinden başka kimseyi sevmeyen bir adamdı karşısındaki. Sonra yanına Taehyung'u eklemiş, daha sonra da Woo Bin'e yer açmıştı. Jin'in kalbi şimdi çok odalıydı.
"Benimle de zaman geçirmelisin." diye fısıldadı Taehyung, sevgilisinin dudaklarına doğru. "Seni özledim."
Jin sırıttı. Woo Bin'e iyi bir baba olmaya çalışacağı için sapıklıktan uzak kalmalıydı. Hemen bunu geri püskürtmek için harika, muhteşem, mükemmel üstü yeteneklerini kullandı.
"İnan, herkes kendisiyle vakit geçirmemi istiyor. Ben bile kendimi özlüyorum." dedikten sonra dudaklarını ısırıp ağlıyormuş gibi devam etti cümlesine.
"Yüce Tanrım, senden daha az yüce fakat diğer insanlardan daha fazla yüce olan mükemmel yakışıklılığımın vanasını kısamaz mısın? İnsanlar zorluk çekiyor!"
Taehyung gözlerini devirirken, Jin hala ağlamaklı bakmaya devam etti Taehyung'a. Fakat Taehyung, onun sıçtığı boku bile biliyordu. Bu yüzden hemen kendini toparladı. Jin'i azdırıp sik gibi ortada bırakacaktı. Azgın teke gibi Taehyung'a sürtünene kadar devam etmeyi kafasına koydu.
"Yani..." dedi o sürtük sesiyle. "Sen beni özlemedin mi Kim.Seok.Jin?"
Jin histerik bir kahkaha attı. Taehyung'un o dümbük sesiyle adını ve soyadını tek tek söylemesi, Jin'i çoktan hamile bırakmaya yetmişti. Fakat kendini tutmalıydı. Woo Bin birazdan uyanabilirdi.
"Her gün birlikteyiz ya? Hah, b-ben sanki biraz..."
Jin, saçmaladığını görünce sustu. O, ne diyeceğini bilemezken Taehyung hafifçe sırıtıp dilini dudağının köşesinde gezdirdi.
"Sen, sanki biraz?"
Jin şu an üçüze hamile kaldığından neredeyse emindi. Akan salyası çenesine kadar indi Jin'in. Kesik kesik nefesler alırken yavaşça araladı dudaklarını.
"Erotik shop açıp seni tester olarak kullandırayım emi! O ses ne öyle, hayalarım titredi amk!" diye bağırdı, Jin. Yine bir şeyleri itiraf ediyordu ve yine zorlanıyordu.
"Evet özledim! Sürtük gibi bana sürtünmelerini, parmaklarını yavaşça vücudumda gezdirmeni, kalçamı sıkıp beni inletmeni... Amk, seni özledi-"
Jin, cümlesini tamamlayamadan dudakları kapandı Taehyung'un dudaklarıyla. Jin'i sertçe oluyordu, Taehyung. Çünkü zaafı vardı ona. Jin'in küfrüne, gülüşüne, şakalarına, vücuduna ve tabiki götüne zaafı vardı. Başka kimsede hissetmediği en güzel hisleri Jin'in götü sağolsun, spermleri bile hissediyordu.
Taehyung, Jin'i kucaklayıp ayağa kalktı. Sevgilisini duvara yaslayıp onu sertçe öperken, indirdi yere. Taehyung, Jin'le öpüşürken kalçasını hareket ettirip erkekliklerinin sürtünmesini sağladı. Jin'in dudaklarından hafifçe bir inleme çıktığında içinden Taehyung'un ebesine küfürler etti. Yine kapılıp gitmişti işte ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW 2 -TAEJIN-
Fanfiction"Şimdi değil, her an öpüşme zamanı." +SOPE *Küfür ve smut sahneler içerir.* [TAMAMLANDI]