-25 YIL SONRA-
*
"Görüşürüz dedeler!"
Jin ve Taehyung torunlarına el sallarken kıkırdadılar. Onlar gittiklerinde kapıyı kapattı Jin. Kapının önünde öylece kaldı, kıpırdayamadı. Eski günler geldi aklına. Woo Bin'i bilmeden Taehyung'un kendisini aldattığını düşünerek onu takip ettiği o günler doluştu yaşlı hafızasına. Kadın kılığına girişi, Taehyung'un onu götünden tanıyışı bir kenara; Woo Bin'le en başlarda laf dalaşına girdiği o günleri özledi. Onun klozete düşmüş bir halde bulduğunda yanlışlıkla yüzüne işeyişi dün gibi hatırındaydı. Salonun halısıyla piknik yapışları, Woo Bin için kavga ettiği kişileri, onları kontrol için geldiklerinde her şeyi iyi göstermek adına çabalayışları gelince aklına kalakaldı öylece ayakta.
Şimdi ise evlenmişti Woo Bin. Düğünden bir gün önce babasının değerini anlasın diye götünü sildiği yetmemiş, düğünde de saçmalamıştı Jin. Woo Bin'in damatlığının popo kısmını makasla kalp şeklinde kesmiş, Woo Bin fark etmeden düğüne öyle devam etmişti. Pastanın üzerine tuz serpiştirmiş, kalp krizi geçiriyor taklidi yapmıştı fakat suni teneffüs yapmaya Taehyung'un geldiğini görünce düğünün ortasında sevişmemek için hemen kalkmıştı.
"Ne bok yiyorsun ayakta acaba? Senin diz kapaklarında kireçlenme var, otur biraz!"
Jin, amk Namjoon'unun sesini duyunca yüzünü ekşitti. Bir toruna sahipti fakat Namjoon hala onlarla yaşıyordu.
"Sanane amk Namjoon'undan bunak Namjoon'una terfi etmiş insan!"
Namjoon anlamayarak kaşlarını çattı. "Ne dedin?"
Jin kafasını iki yana sallayıp bastonuyla koltuklardan birine yaklaştı. Yavaşça oturup avazı çıktığı kadar bağırdı.
"Bastonunumun ucunu götüne sokayım da, yüzünü yere vura vura yürüyeyim emi amk Namjoon'u, dedim!"
Namjoon suratını ekşitip olmayan dişlerini gıcırdattı. Yaşları yetmiş olmak üzereydi fakat hala küfür yiyen kendisi oluyordu.
Jin kafasını Taehyung'a çevirdi. Onun oturduğu yerde gözlerini kapattığını görünce dehşete düştü. "Taehyung?" dediğinde ses vermedi eşi. Ödü koptu Jin'in. Gözleri doldu ve bir kez daha dürttü sevgilisini. Yine bir hareket göstermeyince hıçkırdı Jin ve avazı çıktığı kadar bağırdı Taehyung'un adını.
"Taehyung!"
"Evet Jin, çok iyi gidiyorsun. Zıpla müstakbelim! Oh üstüme iyilik sağlık, benim apuş aramdan gelen muhterem bir sıvı ile boşalıyorum!"
Jin duyduğu cümlelerle gözlerini kırpıştırdı. Taehyung'un ölmediğini fark etmişti fakat bu iki saniye sonra ölmeyeceği anlamına gelmiyordu.
"Muhterem sıvıyı burun deliklerinden sokup götünden pompayla çekeyim pornocu Taehyung!" dedikten sonra bastonuyla vurdu Jin, Taehyung'a. "Ne bu, yetmişinden sonra kalkmayan çüküne bir gönderme mi?"
Taehyung bir anda yediği darbeyle uyandı. Buruşmuş dudaklarını ıslatıp gözlerini kırpıştırdı. Neler olduğunu anlamadığı için aptal saptal etrafa bakınırken, bir süredir kimsenin konuşmadığını sanan fakat oysa ki kulağı duymayan Namjoon konuştu.
"Ne çabuk büyüdük değil mi?"
Jin bastonunu kenara koyup derin bir nefes verdi. "Siz çabuk büyüdünüz. Beni gören kızlar hala fotoğraf çekilmek istiyor." diye böbürlendiğinde, Namjoon'un bunu kabul edeceğinden emindi. Göğsünü kabarttı ve heyecanla bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW 2 -TAEJIN-
Fanfiction"Şimdi değil, her an öpüşme zamanı." +SOPE *Küfür ve smut sahneler içerir.* [TAMAMLANDI]