"Ne yapıyorsun?"
Bay Kim, eşinin sorduğu soruyla durdu. Kahvaltı hazırlamak için mutfağa girmişti fakat düşüncelere dalmış, gitmişti.
"Kalakalmışım." diyerek bocaladı, Bay Kim. Ne yapacağını bilemez bir şekilde etrafta gezinirken, Bayan Kim onu çoktan anlamıştı. Eşinin yanına gelip durduğunda derin bir nefes verdi.
"Oğlumuzun gay olması hakkında mı düşünüyorsun?"
Bay Kim cevap vermedi. Gözleri daldı yere, öylece duruyordu hala.
"Jin'in gay olması kadar ilginç bir şey yok bu hayatta." diyerek konuştu Bayan Kim. "Ona kız ayarlayacağım zaman hiçbir kız beni hak etmiyor demişti yıllar önce. Yani bu, gay olduğunu itiraf etmek miydi? Ah, kafam karmakarışık. Fakat gay olmak kötü bir şey değil, değil mi? Oğlumuzun kalbi kimi seçtiyse, ona saygı göstermemiz gerekir. Ya onu kötü şeylere itecek bir kızla sevgili olsaydı? Taehyung iyi bir çocuğa benziyor."
Bay Kim hala düşünceli gözüküyordu. Bir şeyi anlamamış gibi eşine baktı ve ellerini göğsünde bağladı. Birazdan çok önemli bir şeyden bahsedecekmişçesine araladı dudaklarını.
"Taehyung ilk geldiğimde götümü övmüştü ya..." derken arkasını eşine dönüp götünü gösterdi. "Gerçekten güzel mi?"
Bayan Kim ilk birkaç saniye anlayamadı. Gözlerini kırpıştırdıktan sonra kafasını iki yana salladı. Eşinin omzuna vurduktan sonra onaylamayan bakışlar attı ona.
"Ya sen salak mısın? Oğlumuz gay diyorum, sen götüm diyorsun!"
Bay Kim bir anda ciddileşti. Kafasını hızla sallarken, şirket sahibi gibi bir ifadeyle konuştu bu sefer de.
"Doğru... Jin'in götü de büyümüş gibi geldi bana. Yoksa bunlar..." diyecekken Bayan Kim'den bir darbe daha aldı, Bay Kim.
"Benim oğluşum yapmaz öyle şeyler! Bir keresinde bana 'Aynalardan da nefret ediyorum. Benim güzel suratımı en çok onlar görüyor.' demişti. Sende Jin birine elletir mi?"
Bay ve Bayan Kim bunu ciddi ciddi düşündüler. Aralarında birkaç dakika sessizlik olduktan sonra birbirlerine dönüp kafalarını salladılar. Kendilerini buna çoktan inandırmışlardı.
"Hayatımda hiç bu kadar doğru bir şey duymamıştım." dedi Bay Kim. Bayan Kim de ne kadar zeki olduğunu kanıtlamak istercesine kafasını salladı. Sonra da elini uzattı kocasına.
"Masum bebek onlar. Çak!"
Bay ve Bayan Kim kahvaltı hazırladılar. İkisi de saçma sapan şeylerden bahsederken, kahkaha atıyordu. Onların kahkahalarına birinin bağırışı karıştı.
"Kim, galerisi mükemmel yüzümle kaplı olan telefonumu şarjdan çekti?"
Jin'in elinde telefonla sinirle salona yürüyüşünü gördüler sadece. Fakat annesi de, babası da umursamadan devam ettiler işlerine. İki laf sokup, beş küfür ettikten sonra zaten barışacaklardı.
"EKG dersini anlatan hocam YouTube kanalı açtı. Bende ona stream kasacaktım."
Jin sabır dilenircesine gökyüzüne bakmak için kafasını yukarı kaldırdı. Fakat tavan ona engel oldu. Namjoon'un salaklığına derin bir nefes verip sakinleşmeye çalıştı.
"Senin stream bokun yüzünden iki diş şarjım kalmış! Şimdi nasıl ön kamerayı açıp kendime bakacağım ben?"
Namjoon, arkadaşının cümlesine gözlerini devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW 2 -TAEJIN-
Fanfiction"Şimdi değil, her an öpüşme zamanı." +SOPE *Küfür ve smut sahneler içerir.* [TAMAMLANDI]