"Peki oğlunuzun sabahçı mı yoksa öğlenci mi olmasını istersiniz, efendim?"
Jin, Woo Bin'e döndü. Onun heyecanlı halleri Jin'i gülümsetmişti. Onu anasınıfına kayıt ettirmek için ailesinden fazla para dilenmişti. Tabi, Woo Bin'i anlatamadığı için bir saat telefonda sivilcelendiğini söyleyerek ağlamış; ailesini bıktırmıştı. İş sebebiyle şehir dışında olan ailesi ise Jin rahat etsin diye ona ekstra para göndermişlerdi. Taehyung da bir günde ayrıldığı işten biriktirdiği parayı koymuştu. Ve sonunda Woo Bin'in eğitim öğretim hayatı başlıyordu.
"Gececi olamaz mı?" dedi Taehyung, hızlıca. "Bizim işimiz hep gece oluyor da."
Jin, Taehyung'a gözlerini devirdi. Koskoca müdürün önünde bile gece işlerinden bahsediyordu. Kadın anlamayarak gözlerini kırpıştırdığında, Jin araya girdi.
"Öğlenci olsun. Sabahları ayı gibi uyuyor çünkü küçük gerizekalı."
Kadın "Efendim?" dediğinde Jin söylediği şeyin farkına varıp dudaklarını birbirine bastırdı. Yakalanmış bir çocuk gibi gözlerini bir sağa bir sola hareket ettirdi. Taehyung ise bu sefer cidden durumu ele almak adına konuştu.
"Peki üniversiteye giden bir sülük de alıyor musunuz acaba?"
Kadın anlamayarak Taehyung'a 297493.bakışını atarken, Jin sevgilisinin omzuna vurdu. Onun Namjoon'dan bahsettiğini anlamıştı. Bu yüzden ona kötü bakışlar atıp tıp kazanan gerizekalı arkadaşını korudu.
"Peki kedi alıyor musunuz?"
Kadın hiçbir şey anlamadığı için başının ağrıdığını hissetti. Kafasını yana eğip bu sefer Jin'e döndü ve "Kedi?" diye sordu. Jin ise hızlıca kafasını salladı.
"Yoongi... Yanında Hoseok promosyon."
Kadın neredeyse ağlayacakken en son Taehyung, işlemleri başlattı.
"Kim Woo Bin." dediğinde kadın derin bir nefes alıp bilgisayara geçti. Bu konuşma hiç bitmeyecek gibi düşünmüştü. Kadın işlemleri yaparken Jin, Woo Bin'in aşağıda sıkıldığını düşünüyordu. Hi Su'nun da bu okula gittiğini görünce bahçede kalacağını ve kızı dikizleyeceğini söylemişti. Jin onu Taehyung'un doğurduğundan neredeyse emindi.
"Bence Woo Bin bugün burada kalabilir. Hazır gelmişken arkadaşlarıyla kaynaşması onun adına iyi olacaktır."
Jin ve Taehyung bunu onayladıktan sonra ayağa kalktılar. Kadınla el sıkışacaklarken, Taehyung Jin'i çekti hemen. Onun taptığı o eli başkasından kurtarırken, Jin içinden en ebeli küfürleri Taehyung'a yolladı. Sonra Woo Bin'in yanına geçtiler. Onun umutsuzca etrafa baktığını gördüklerinde, Jin onun kafasına vurdu yavaşça.
"Ege'de gemilerin mi battı, minik gerizekalı?"
Woo Bin yavaşça nefesini üfledi. Jin'in bilgisizliğine karşı gözlerini devirip hızlıca konuştu.
"Karadeniz o."
Jin ise Woo Bin'in ağzını taklit etti.
"Ege deniz değil mi? Orada gemi batamaz mı, amk?"
Taehyung yine sevgilisine sırıtarak bakarken, Woo Bin konuyu değiştirdi. Jin'in nasıl her konuda kendini haklı çıkardığını anlayamamıştı zaten.
"Kayıt ettirdiyseniz gidin eve."
Jin ve Taehyung ilk önce birbirlerine, sonra etraftaki çocuklara baktı. Çocuklar ailelerini bırakmamak için ağlarken, Woo Bin neredeyse onları kovuyordu.
"Tanrı'nın çok özendiği yüzümde siyah nokta çıksın ki, bunu Yoongi kedisi doğurdu."
Taehyung, Jin'in kolundan tutup çekiştirirken Woo Bin de kıkırdadı. Jin de güldükten sonra hızlıca konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW 2 -TAEJIN-
Fanfiction"Şimdi değil, her an öpüşme zamanı." +SOPE *Küfür ve smut sahneler içerir.* [TAMAMLANDI]