W

2.5K 291 176
                                    

Jin uyanıp etrafına baktı. Saat öğleyi çoktan geçmişti. Böyle yaşamaya alışmıştı Jin. Tüm gün evde, yatıp yuvarlanarak geçiriyordu zamanını. Ailesinin hiçbir şeyden habersiz gönderdiği parayı harcıyor, keyfine bakıyordu. Nerden bakarsan bak, en az kendisi kadar mükemmel hayattı.

Sonra Taehyung'a döndü. Artık baksır modeli olmadığına göre ve Woo Bin'i sahiplendiğine göre... Şimdi onu uyurken izleyebilirdi işte. Kendisi dışında beğendiği tek kişiydi bu adam. Yavaşça kalbine girmişti, sonra hızlıca başka taraflarına... Fakat konumuz bu değildi.

"Öyle güzel uyuyorsun ki, daha aynaya bile bakamadım." diye söylendi Jin, Taehyung'un yanağını okşarken. Hafifçe gülümsedikten sonra geri çekti elini. Yataktan kalkmak için hamle yapmıştı ki, Taehyung tuttu kolundan. Jin'i sertçe kendine çektikten sonra hızla yapıştırdı dudaklarını dudaklarına. Jin neler olduğunu anlamazken, Taehyung yavaşça emdi sevgilisinin dudaklarını. Sonra yavaşça geri çekildi. Sanki şekerli bir şey yemiş gibi ağzını şapırdattı ve keyifle sırıttı.

"Sabah sabah tatlı yemek de ayrı bir güzel oluyormuş." dediğinde Jin sırıttı. Taehyung'un karnına bir tane geçirdiğinde Taehyung iki büklüm oldu.

"Kutup ayısı gibi uyuduğun için sabah zannediyorsun tabi!" dedikten sonra hızlıca ekledi.

"Şu dudağımı lolipop emer gibi emme! Senin yüzünden daha da şişiyor."

Taehyung hafifçe doğrulurken o şerefsiz gülüşü suratındaydı.

"Neren şişiyor, Kim Seokjin?" diye sordu o porno sesiyle. Jin gözlerini kırpıştırırken dudaklarını yaladı. Yemek borusu boydan boya kururken susadığını hissetti. Bu ayaklı pornonun bir cümlesi bile yetiyordu Jin'i terletmeye.

"Sabah sabah..." dedi zorlukla da olsa. "Rüyanda porno mu izledin, dümbük!"

Jin hızla ayaklanırken, Taehyung onun arkasından sırıttı. Hiçbir şeyden utanmıyormuş gibi davranan; her zaman bel altı küfürler ederek utangaçlığını gizleyen bebeğin tekiydi.

"Oysaki sabah olmadığını söylemiştin..." dedi sırf sevgilisini köşeye sıkıştırmak için. Fakat o Kim Seokjin'di, asla köşeye sıkışmazdı.

"Benim kalktığım zaman sabah sayılır."

Jin odadan kaçarken, Taehyung sırıttı. Onu yakalayıp poposundan ısırmak istiyordu.

Jin hızla aşağıya indi. Herkes salonda otururken, kaşları çatıldı. Hepsi bir film açmış izliyordu ve tuhaf bir şekilde sesleri çıkmıyordu.

"Hey..." dedi Jin. Kendisini görünce sabahları bile mükemmel derecede var olan yakışıklılığını övmelerini bekledi fakat umursamazca bir cevap aldı.

"Ölmemişsin."

Hoseok'un cevabıyla kaşları çatıldı Jin'in. "Ne ölmesi?" diye sorgularken Yoongi devam etti konuşmaya.

"Mal Namjoon sizin öldüğünüzü düşünüp kontrole gidecekti." dediğinde Jin duygulanarak döndü arkadaşına. Gözleri dolu dolu bakarken gelip gelmediğini soracaktı ki, Yoongi devam etti konuşmasına.

"Eğer öldülerse kokuları çıkınca anlarız dedim ve herkes bana katıldı."

Jin'in suratı asıldı. Dudaklarını büzüp yüzünü ekşitti.

"Senin çüküne led bağlayıp gece lambası olarak odama koyayım, amk! Bir de evimde kalıyorsun, sürtük kedi seni!"

Woo Bin yine bir küfür duyduğu için yavaşça nefesini üflerken, Yoongi'nin kafası otomatik olarak dönüp Jin'i buldu. Jin küfürü Yoongi'ye ettiği için korkuyla gözlerini kırpıştırdı.

KISS NOW 2   -TAEJIN-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin