"Aileyle beraber uyumak hayal ettiğim gibi değilmiş."
Jin, Woo Bin'in söylediği şeye gözlerini devirdi. Bu bücürük şimdiden ergenliğini yaşıyor gibiydi. Ne vardı yani, onu Taehyung'un şeyi sanıp yere atmışsa? Bunlar olabilecek şeylerdi.
"Çükünü kesip mantı yaptığıma bak hele... Susmuyor amk."
Woo Bin, duyduğu cümlelerle gözlerini kocaman açtı. Minik ellerini beline yerleştirip hafifçe öne eğildi.
"Beni yere atan sensin. Neden bana kıllık yapıyorsun?"
Jin umursamazca omuzlarını silkti. Saçlarını karıştırırken, dudaklarını araladı.
"Kıllarını koy diye."
Woo Bin, Jin'in esprisine karşı ayakta duramadı. Minik bedeni, dizlerinin üstüne çökerken Jin koca bir kahkaha attı. Kendi esprisine yine sadece kendi gülerken, arkasını dönüp salona ilerledi. Salona geçtiğinde gözüne ilk Namjoon takıldı. En son Yoongi ile odada fantezili eşyalarla baş başa kalmıştı. Kıkırdamasını durduramazken, arkadaşının yanına ilerledi.
"Naber lan, kafasının içindeki hücreler dışında, tüm hücreleri halay başı olan amk Namjoon'u!"
Namjoon ses çıkarmadığında, Jin gözlerini kocaman açıp Hoseok'a döndü. Hoseok ise gülmemek için dudaklarını ısırdı.
"Ne yaptı bu kerhane sahibi kedi?"
Hoseok, uyuklayan Yoongi'ye baktı. Sonra Jin'e dönüp sessizce konuştu.
"Odada kafası yuvarlak, titreşimli bir alet var." dediğinde, Jin'in gözleri kocaman açıldı. O aleti biliyordu. Namjoon salağı onu görünce oynamış ve yanlışlıkla düğmesine basmıştı. Jin, Namjoon'un o aletten nasıl korktuğunu hatırlayınca hönküre hönküre gülmemek için kendini sıktı.
Hoseok, "Onu ağzına sokup titreşimi çalıştırdı." dediğinde Jin hönküre hönküre güldü. O kadar çok gülmüştü ki, boğazı acımıştı fakat umursamadı. Götü bile ağzına eşlik ederken, Namjoon'a döndü.
"Ağzını açarsın da bu kuyruğunu pavyonda satmış orospu kedi, senin tekrar bir şey sokar diye mi korkuyorsun?"
Jin daha devam edecekti ki, Yoongi'nin uyandığını gördü. Kendisine keskin bakışlar atarken, Jin hızlıca konuştu.
"Umarım sokar, dümbüklükte mastır yapmış amk Namjoon'u!"
Hoseok bu dönüşe bir alkış çakarken, Jin ne kadar mükemmel olduğunu düşünüyordu. Her işte kendini bulmayı da, işten sıvışmayı da biliyordu. Bu mükemmel insanlarda olması gereken özelliklerdendi.
O sırada Taehyung girdi odaya. Jin, onun duş aldığını görünce kaşlarını çatıp izledi. Saçlarından akan su damlalarını gördüğünde yutkundu. Kendisi kadar olmasa da, ay gibi çocuk bulmuştu. Kendini şanslı hissetti bir an. Fakat sonra kafasını iki yana salladı. Porno yıldızı Taehyung şanslı olandı asıl. Keşke ben de kendimle sevgili olabilseydim diye düşündü. Bu hayat Jin'e çok zordu.
"Ben iş buldum."
Jin, Taehyung'un cümlesini idrak etmeye çalıştı ilk önce. Yavaşça yutkundu ve avuç içlerini kaşıdı. Burnunu çekip elini çenesine koydu ve tehlikeli bir bakış attı Taehyung'a. Bunu yaparken oldukça havalı olduğunu düşünüyordu.
"Dur, işini ben tahmin edeyim!" dedi Jin, sahte bir heyecanla. Parmaklarını çıtlatıp ayaklandı. Sevgilisine birkaç adım atıp yaklaştı ona.
"Mankensin. Fakat çıplak, yüz üstü uzanmışsın. Ellerin çenende, uzaklara bakıyorsun. Götünün arasına bir elma yerleştirilmiş ve ressamlar seni çiziyor." dedikten sonra burnunu çekti Jin. Geri kalanına sertçe devam etti. "Ve ben okla geliyorum. Götündeki elmayı ses çıkarma diye ağzına sokuyorum. Sonra da göt deliğinle oku buluşturuyorum. Nasıl ha? Beğendin mi, bok etrafında gezinen sinek?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW 2 -TAEJIN-
Fanfiction"Şimdi değil, her an öpüşme zamanı." +SOPE *Küfür ve smut sahneler içerir.* [TAMAMLANDI]