Taehyung'un doğum gününün gecesiydi. Herkes bir köşede uyuyakalmıştı. Jin, Woo Bin'i yatırdıktan sonra herkesi yattığı yerde bıraktıktan sonra Taehyung'un yanına yaklaşmıştı. Gülümseyerek sevgilisini izlerken parmaklarının uçlarını Taehyung'un saçlarında gezdirdi.
"Nasıl değiştin be, ayaklı pornom?" diye fısıldadı sessizce. Taehyung'a bakarken eski anılarını düşündü. O gerçekten değişmişti. Woo Bin'e iyi bir örnek olabilmek için çok çabalıyordu. Uzun zamandır seks yapmamalarına ses çıkarmıyordu. Birlikte zaman geçirememelerine laf etmiyordu. Seks için ıkınıp duran Taehyung'tan eser yoktu. Şimdi daha olgun bir adam vardı karşısında. Durumları anlayan, ona göre karar verebilen, iyi bir adam. Bir aile babası...
"Taehyung?" diye fısıldadı, onu yavaşça dürterken. Taehyung uykulu birkaç şey mırıldanırken, Jin gülümsedi.
"Uyanmalısın."
Taehyung, kafasını iki yana salladı. Elleriyle yüzünü bir bebekmişçesine kapatırken, mırıldanarak konuştu.
"Evet Jin, orayı yala."
Jin'in gözleri kocaman açılırken kahkaha attı. Az önceki tüm düşüncelerini çöpe attı. Dile getirmese de, beyni yerine çük taşıyan sapık amcalar gibiydi.
"Taehyung hemen uyanmazsan, rüyanda yaladığım yeri koparır, onunla Namjoon'a akşam yemeği yaparım."
Taehyung'un gözleri bir anda açılırken, ellerini önünde birleştirdi. Jin, onun uyumadığını ve bilerek bunu söylediğini fark ettiğinde gözlerini kocaman açtı.
"Uyumuyor muydun sen, götüne yağlamadan kazık soktuğum?"
Taehyung, o mükemmel sırıtışlarından birini yolladı Jin'e doğru. Jin, onun porno akan gülüşüne karşı koymak için ekstra bir çaba harcamak zorunda kalmıştı.
"Belki dilini bedenimde gezdirip," diye fısıldadı yavaşça kafasını kaldırarak. "Bana gerçekten güzel bir doğum günü hediyesi verirsin diye düşündüm, sevgilim."
Jin dudaklarını ıslatırken, Taehyung parmaklarını Jin'in çenesine yerleştirdi hızla. Baş parmağını Jin'in alt dudağında gezdirirken, burunlarını birbirine değdirdi.
"Hım?"
Jin, yavaşça yutkundu. Onu gerçekten özlemişti. Onun bu orospu fahişe dümbük sesini de özlemişti. Taehyung'un dokunuşuyla tüm hücreleri titrerken, aklından geçen ilk kelimeyi fısıldadı.
"Boşaldım."
Taehyung, Jin'in söylediği şeyle kahkaha atarken kalktı yattığı yerden. Jin'in elini sıkıca tutup parmaklarını arasından geçirdi. Jin'i kendine çekip elini beline attı.
"Lise anılarına dönelim mi o zaman?"
Jin, hızlıca kafasını salladı. Gülümsedi hafifçe. "Dönelim!" diye sessiz bir çığlık attığında hızlıca çıktılar evden. Geçen senede yaptıkları gibi koştular etrafta. Jin'in bir taşa ayağı takılıp düşene kadar devam ettiler koşmaya.
"Ah!"
Taehyung, Jin'in sesini duyunca durdu. Jin'i etrafta göremeyince yere baktı. Jin'i "Güzel bacağım!" diye çığırırken gördüğünde, gözlerini devirdi. Sonra yerdeki taşı görüp sinirlendi.
"Taptığım o bacağın canını acıttıysan seni ters yatırıp 360 derece çevirip sikerim."
Jin, taşa doğru yürüyen Taehyung'u görünce dudaklarını büzdü. Amk Namjoon'uyla gezmenin işe yaradığını düşünürken araladı dudaklarını.
"360 derece çevirdiğinde pozisyonu değişmez, amk orospusu. Laf kalabalığı yapınca daha havalı olmuyorsun."
Taehyung, Jin'in cümlesiyle kendi kendine kahkaha attı. Jin'in haklılığına ve şirinliğine karşı koyamıyordu. Bir de güzel götüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW 2 -TAEJIN-
Fanfiction"Şimdi değil, her an öpüşme zamanı." +SOPE *Küfür ve smut sahneler içerir.* [TAMAMLANDI]