"Burada ne bok yediğinizi söylemeniz için 3 saniyeniz var."
Jin ve Namjoon mekanik bir hareketle kapıya doğru döndüler. Karşılarında Yoongi'yi ve Hoseok'u gördüklerinde yutkunma sesleri Everest Dağı'ndan duyuldu.
"Namjoon salağı beynini düşürmüş de..."
Jin'in saçmalamaya başlamasıyla Yoongi'nin Chucky edasıyla kafasını yana eğip bu ikiliye bakması bir oldu. Jin, Yoongi'nin buna inanmadığını fark edip hızlıca konuştu.
"Spermini kaybetti desem?" diye sorarcasına konuştu, Jin. Fakat Yoongi'nin yüz ifadesinde bir değişme olmadı. Aksine, kedi gözleri seğirmişti.
"Ben de akıl sağlığımı kaybettim burada!" diye bağırdı Yoongi sinirle. Yoongi'nin bağırışıyla Jin ve Namjoon birbirlerine sokulurlarken, Namjoon korkarak konuştu.
"Biz buluruz!"
Jin yavaşça bir nefes üfleyip Namjoon'un kafasına vurdu. Az önce birbirlerine yaklaştıkları için onu itti ve delici gözleriyle ona baktı.
"En iyi akıl sağlığı amk Namjoon'unda. Halı, kilim, paspas kenarlarında bu tıpçı ineğin akıl sağlığını çalabilirsiniz."
Yoongi sinirle nefesini üfleyip birkaç adım attı içeri doğru. Jin ve Namjoon onunla beraber geriye adım atarlarken, ikisi de üç buçuk atıyordu.
"Ya siz salak mısınız?"
Namjoon ve Jin birbirine bakıp kafalarını salladılar. "Evet?"
Yoongi o sırada bir cihaz aldı eline. Az önce Namjoon'un eline aldığı, kafası top gibi olan cihazdı bu. Düğmesine bastıklarında titremiş ve korkup yere düşürmüştü. Yoongi o cihazla bu ikiliye doğru gelirken, ikisinin de gözleri açıldı. Jin, kurtulmak için kapıya baktı. Ne yapacağını düşünürken kapıya biri geldi. Jin'in kurtuluş ışığı yayıldı etrafa. Taehyung, uykudan yeni uyandığı belli olan haliyle kapıda belirmişti. Saçları dağılmış, gözleri kısıkken içeriye baktı.
"Ne oluyor amk, ne bu tantana?"
Sonra Taehyung, içeri baktı. Jin'i ve Namjoon'u korkudan sıçacak bir halde bulurken, Yoongi de sinirden sıçacak gibiydi.
"Benim sevgilime kimsenin el süremeyeceğini söylemiş miydim?" dedi Taehyung, saçlarını geriye atarken. Sonra elini Jin'e doğru uzattı. "Yanıma gel."
Jin, Taehyung'a doğru koşup hemen sevgilisinin elini yakaladı. Jin kurtulduğu için mutlu olurken Namjoon sap olduğu için kendine küfür ediyordu.
"Ona dokunmayı cüret edene ne yapacağımı söylemeli miyim?"
Taehyung, Yoongi'ye tek kaşını kaldırıp meydan okurken Yoongi de Taehyung'a döndü. Tam ağzını açıp bir şeyler söyleyecekti ki, Namjoon salağı yine araya girdi.
"Ben söylerim enişte! Sikersin onu! Şimdi ne olur beni de kurtar."
Jin, Namjoon'a dil çıkardı. Ona sevgilisiyle hava atarken, Taehyung ve Yoongi bir süre bakıştı. Sonra Yoongi kafasını sallayarak konuştu.
"Namjoon kalsın, Jin gidebilir."
Jin sevinç çığlıkları atarken, Taehyung sevgilisini çıkarmak için bir hamle yaptı. Fakat Jin, bir anda Taehyung'un kucağına atlamıştı. Bacaklarını Taehyung'a sararken, ağlamaklı bir ses tonuyla konuştu.
"Beni sikecekler diye çok korktum." dediğinde, Taehyung kahkaha attı.
"Ben varken başkalarına yaptırır mıyım?"
Tam kucağındaki koca bebekle odadan çıkacaktı ki, tekrar durdu. Yoongi'ye yaklaştı Taehyung. Yoongi'nin elindeki alete baktıktan sonra konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW 2 -TAEJIN-
Fanfiction"Şimdi değil, her an öpüşme zamanı." +SOPE *Küfür ve smut sahneler içerir.* [TAMAMLANDI]