KISS NOW 2 -TAEJIN-

*Mini Bölüm 3*

-20 Yıl Sonra-

"Jin, burada 13 saattir ne yapıyorsun acaba?"

Jin, Taehyung'un sesini duyduğunda aynaya bakmayı kesti. Saatlerdir aynı yere baktığı için gözleri kızarmış, uykusuz olduğu için göz altı torbaları oluşmuştu. Yorgun görünüyordu ve tuhaf bir şekilde mutsuzdu. Yarın yaşanacak bir gerçekti onu gerçekten mutsuz hissettiren. Bugün bitmesin istiyordu Jin; yarın hiç gelmesin istiyordu.

"Kazayaklarıma bakıyordum." dedi kendisinden hiç beklenmedik bir sessizlikle. Yaşlanmıştı Jin, 13 saattir aynada kendisini izlemesi bunu fark ettirmişti ona. Gözleri dolu doluydu, dudakları kurumuştu. Şu an dokuz çocuğuyla ortada kalmış fakat dokuz çocuğu da farklı adamdan olan kadınlar gibi hissediyordu. Hoş, o kadınlar nasıl hissediyordu bilmiyordu fakat Jin boktan hissediyordu.

"Kazayağı mı?" Koridorun sonundan gelen Namjoon'un sesine döndüler ikisi de. "Kaz bacağı onlar amk!"

Jin adeta ikizler burcuymuşçasına duygusal yönünü hemen köşeye attı. Namjoon'a geometri çözerken üçgenlere indirdiğin her dikmeyi sana indiririm bakışı atarken yüzünü ekşitti.

"Siktiğimin evinde duygusal da olamıyoruz amk." diye söylendiğinde Taehyung onun ne demek istediğini anlamıştı. Yüzünde buruk, hafif bir gülümseme oluşurken elini sevgilisinin omzuna koydu.

"Yarın Woo Bin'in düğünü var diye mi bu hallerin?"

Namjoon kafasını iki yana sallayıp ortamdan uzaklaştı. Bu salak ikili yaşlandıkça daha da aşık olmaya başlamıştı. Kendisi işine aşık bir doktor olduğundan bir hastası hakkında bilgi toplamak için odasına ilerledi. Kendisine ait bir evi, arabası ve yatı vardı. Fakat hala bu salaklarda kalıyordu çünkü işten her geldiğinde evinin olduğunu unutup buraya geliyordu.

"Ben evlenmesini istemiyorum."

Jin'in bir bebek gibi dudaklarını büzmesine bakıp kıkırdadı Taehyung. Onun koca, şişkin dudaklarını parmaklarının arasına alıp sıkıştırdı.

"Evlenince senin oğlun olmaktan vazgeçmiş mi olacak sanki? Karısıyla Tanrı ne verdiyse sikişip çoluk çocuklarını el öptürmeye getirecekler. Yani biz evlendik de ne oldu? Zaten sikişiyorduk; yani bir şey değişmedi. Onda da değişmeyecek."

Jin'in kaşları çatıldı. Bunun motive edici bir konuşma olması gerektiğine emindi.

"Orkide denilince aklına ped gelen amca mısın sen, götüne ıslak hortumu yuvarlayıp soktuğum?! Bu ne biçim konuşma?!"

Taehyung kocaman kahkaha attı. Kaç yaşında adam olmuştu fakat küfürlerinden vazgeçmemişti. Zaman geçmiş, görünüşleri değişmiş olsa da karakterleri aynı kalmıştı.

"Dediğim şey, rahat bırak çocukları. Birbirlerini seviyorlar."

Jin yüzünü ekşitti. "Woo Bin o Japonu nereden bulduysa? Götümdeki kıl etmeyen çirkin yelloz."

Taehyung hafifçe kıkırdayıp elini Jin'in beline attı. "Götündeki hangi kılın etmez? Bana göstermek ister misin?"

Jin derin bir nefes verdi. Taehyung'a laf anlatmakla, Namjoon'a laf anlatmak aynı şeydi. Biri götünden, biri çükünden anlıyordu.