"Voah~! Güzel ellerimin yaptığı yemek hazır! Yoongi hariç diğerleri yiyemez. Herkes kendisine hazırlasın amk."
Hoseok yeni uyanmış bir halde mutfağa geldi. Gözleri uykuluydu ve saçları dağınıktı. Jin'e sorgularcasına baktıktan sonra uykudan yeni uyandığı için boğuk çıkan sesiyle konuştu.
"Neden Yoongi yiyebilir?"
Jin memnuniyetsizce suratını ekşitti. Yoongi etrafta mı diye baktı. Onun olmadığını anladığında Hoseok'a doğru eğilip sessizce konuştu.
"Çünkü o amk kedisi her an beni cırmalayabilir."
Jin cümlesini bitirir bitirmez Yoongi girdi içeri. Jin, söylediği şeyi duydu mu diye korkuyla nefesini tutarken Yoongi kimseyi umursamadı. Mutfağa girdi, bir tabak aldı. Hoseok'un elini tutup mutfaktan çıktıklarında Jin gözlerini kırpıştırdı.
"Görgü kurallarını bir tek benim bilmem acı verici." diye söylendikten sonra nefesini üfledi. Gerizekalı Taehyung ve minik gerizekalı Woo Bin hala gelmemişti.
"Buraya bir türlü gelememenizin sebebi, umarım ölmüş olmanızdır! Aksi halde, ikinizin de ayaklarını götü-"
Jin, Woo Bin'i görünce sustu. Paytak adımlarla mutfağa girdiğinde, küfürü yarım kalmıştı. O gözlerini kırpıştırarak Jin'e bakınca devam edememişti Jin.
"Küfürümün ortasında sik gibi çıkmasan olmazdı, amk." diye söylendi sessizce. Woo Bin ise Jin'i anlamamış, masaya oturmuştu. Masaya baktıktan sonra suratı ekşidi. Kafasını kaldırıp tekrar Jin'e baktıktan sonra konuştu.
"Yumurtayı yapmadan önce yağ dökmemişsin."
Jin, Woo Bin'in bir anda söylediği şeyle gözlerini kırpıştırdı. Onun bir dahi olduğunu düşünürken gözleri kocaman açıldı, dudakları "o" şeklini aldı.
"Nasıl anladın?"
Woo Bin, onun mu yoksa kendisinin mi çocuk olduğunu düşünürken dudaklarını büzüp konuştu.
"Çünkü dibine tutturmuşsun! Bir yumurta yapmayı bile bilmiyor musun?"
Jin, burnunu kırıştırıp Woo Bin'e sinirle baktı. Onun mükemmel elleriyle yaptığı harika yemeğe böyle demesi sinirini bozmuştu. Gözlerini kıstı ve hafifçe Woo Bin'e eğildi.
"Doğruyu söyle. Seni Yoongi doğurup da yurda mı bıraktı? Bu kadar benzeyemezsin o amk meymenetsizine."
Woo Bin yanaklarını şişirip ofladı. Jin'le yaşıtı gibi kavga ediyordu. Kafasını iki yana sallayıp gözlerini devirdi.
"Doğurma işini kadınlar yapar."
Jin, elini çenesinin altına yerleştirdi ve dikkatle düşündü. Sherlock edasıyla gözlerini süzüp kafasını salladı.
"Şimdi de amk Namjoon'u doğurmuş gibi..."
Woo Bin nefesini dışarı üfleyip gözlerini kapattı. Masadan kalktı ve ayaklarını yere vura vura mutfağın çıkışına doğru yürüdü.
"Anlamıyor ki!" diye söylendiğinde Jin "Hah!" diye bağırdı arkasından. Sonra ağzını yamultup Woo Bin'in taklidini yaptı.
"İnlimiyir ki! Aç kalınca ayak serçe parmağımı emcükleme sonra! Nankör kedi Yoongi seni!"
Jin'in çirkefçe bağırmalarını Woo Bin umursamazken, içeride Hoseok'la kucak kucağa oturan Yoongi bağırdı.
"Ya! Bana bir daha kedi dersen seni kazığa oturturum."
Jin, aldığı tehditle gözlerini kocaman açtı. Bu çocuğun kendisini kazığa oturttuğunu hayal etti. İstemsizce götünü tuttu. Güzel götüne bunun yapılmasına izin veremezdi. Fakat düşünceleri bölündü birden. Taehyung, uykusundan uyanmış bir halde mutfağa doğru ilerlerken Yoongi'ye ölümcül bakışlar attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW 2 -TAEJIN-
Fanfiction"Şimdi değil, her an öpüşme zamanı." +SOPE *Küfür ve smut sahneler içerir.* [TAMAMLANDI]