"Neler olduğunu anlatman için 3 saniyen var!"
Herkes sessizce oturuyordu. Yoongi ve Hoseok gitmemişti daha. Bu dedikoduyu kaçırmamak için birkaç saat daha bu evde kalmaya devam etmişlerdi. Bay ve Bayan Kim daha önceki konuşmalardan hiçbir şey anlamadıkları için en başından sorgulamaya karar vermişlerdi.
"Anne, baba... Ebeveynlerim, benim doğmamda etkili olan kişiler, sperm ve yumurtasını bana bağılşayan sayın iki insan..."
Yoongi, Jin'in saçmalamasını dinlerken gözlerini devirdi. Bu çocuk ailesinin önünde daha da salaktı. Yoongi, Jin'i akrabalarıyla bir ortamda görmekten korktu. Ekstra salak halini görmek istemiyordu.
"3 saniyesi dolmuştur, Bayan Kim. Lütfen ona işkence çektirmeye başlayın."
Hoseok, Yoongi'nin cümlesiyle kahkaha attı. Jin gözlerini kocaman açıp Yoongi'ye baktı.
"Mart ayını bekleyemedin galiba?" dediğinde Yoongi kaşlarını çattı.
"Ne alaka amk?" diye sorguladığında, Jin kafasını iki yana sallaya sallaya konuştu.
"Şimdi sikeceğim seni çünkü!"
Jin'in cümlesiyle beraber, Jin 3 yastık yedi. Hoseok her zamanki gibi kocaman gülerken, yastıkları annesinden, babasından ve Yoongi'den yemişti. Jin emindi ki, en sert olanı orospu boku Yoongi'ninkiydi.
"Ben sokturmuyorum diye mi ona yönlendin?"
Jin, sevgilisi olacak pornocudan ses duyduğunda yavaşça kapattı gözlerini. İşte şimdi ölecekti. Anne ve babası katil olacaktı, Taehyung'un devam eden cümlesiyle.
"O güzel çükünü başkasına sokturur muyum? O da benim!"
Ortamda bir anda sessizlik oldu. Herkes nefes almayı bile unutmuşken, Bay Kim konuştu hızla.
"Ne kadar iğrenç bir espri anlayışınız var!" diyerek konuştuğunda, Jin yalancıktan kahkaha attı. Hatta kahkahasını o kadar abartmıştı ki, boğazı acımıştı.
"Öyledir, huyu da çükü de kurusun!"
Bay ve Bayan Kim, oğullarını bildikleri için memnuniyetsizce kafalarını iki yana salladılar. İş için şehir dışında yaşamaya başladıklarında Jin'i de yanlarında götürmüşlerdi ilk başta. Fakat Jin, arkadaşlarını bırakmamak için polisi arayıp anne ve babasına benzeyen kişiler tarafından kaçırıldığını söylemişti.
Bir tek bununla sınırlı değildi yaptıkları. Ailesi eve geldiğinde odasındaki kapıyı kilitlemiş, kapının altındaki boşluğa yapay kan dökmüştü. Anne ve babası korkuyla kapıyı kırdıklarında, Jin'i aynaya bakarken bulmuşlardı. Jin ise sadece omuzlarını silkip "Sizi korkutmak için bir taraflarımı kesecektim fakat aynaya baktım sonra. 'Voah, ne kadar yakışıklıyım' diye düşünmekle meşgul olduğum için sadece yapay kan dökebildim. Korktunuz mu? Şimdi beni eski okuluma gönderecek misiniz?" demişti. Jin her zaman aşırıydı. Fakat anne ve babası onun -kendini beğenmesi dışında- zararlı şeyler yaptığını görmemişti hiçbir zaman. Jin, kendine veya başkalarına zarar vermeyecek kadar aşırıydı. Namjoon hariç.
"Namjoon dışındakileri hatırlayamadım." dedi Bayan Kim, merakla. "Sizler kimsiniz?"
Hoseok saygıyla gülümsedi ve hafifçe öne eğildi.
"Ben Hoseok, efendim. Jin'in liseden arkadaşıyım. Hatırlamamanız çok normal çünkü liseden sonra yakınlaştık."
Bayan Kim kafasını hafifçe sallarken, Yoongi sevgilisini kafasıyla onayladı.
"Daha çok evinde otlanabilmek için yakın davrandık."
Jin, Yoongi'ye içinden küfür ederken dişlerini birbirine bastırmış, sinsi bakışlarını etrafta gezdirmişti. Onu Mart ayında erkek kedilerin arasında koyduğunu hayal etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISS NOW 2 -TAEJIN-
Fanfiction"Şimdi değil, her an öpüşme zamanı." +SOPE *Küfür ve smut sahneler içerir.* [TAMAMLANDI]