Elimde boş duran telefonu bir o yana bir diğer yana sallarken yanımdaki Yusuf'un ellerini kaldırıp parmaklarını şıklatmaya başlamasıyla kaşlarımı çatıp ona döndüm."Napıyorsun lan?"
"Oturmaya mı geldik kardeşim?"diyerek ayağa kalkıp oynamaya başladığında gülerek başımı iki yana salladım. O son bardağı içmeyecekti, Yusuf çok çabuk sarhoş oluyordy ve sarhoş olduktan sonra kendini kaybediyordu. Yusuf Taner'e doğru eğilip ellerinden tuttu ve onu ayağa kaldırmaya çalıştı fakat Taner yerinden kalkmıyordu."Yusuf siktir git başımdan."
"Çok sıkıcısınız."dedi Doruk yüzünü buruşturarak. Enes tek kaşını kaldırarak ona döndüğünde ben onu izliyordum."Ne yapmamızı bekliyorsun?"
"Oyun falan oynayalım."
"Yok beni hiç bulaştırmayın."dedi Taner ellerini kaldırarak ona gözlerimi devirmeden edemedim. Son zamanlarda onunla aramız açılmıştı. Enes'e vurduğumdan beri hep ters bakışlarına maruz kalıyordum ve bu beni deli ediyordu."Ne oynuyoruz?"dedim Taner'i umursamayarak."Ben hiç oynayalım."dediğinde hala oynamaya devam eden Yusuf bir anda alkış tutup ıslık çaldı."Senin kafan çok güzel çalışıyor, öpeceğim kafanı."diyerek Doruk'a doğru ilerlediğinde Doruk yüzünü buruşturarak onu itti."Oğlum içirmeyin şu herifi ya!"Yusuf omuzlarını silkip ortadaki büyük sehpaya çıktı ve oynamaya orada devam etti. Enes'in kahkahasıyla bakışlarım bir kez daha ona çevrilmişti."Eren kalk shot bardaklarını getir."Eren Doruk'un emriyle oturduğu yerden kalkıp mutfağa ilerledi."Masanın etrafına oturalım da, şu salağı indirin oradan ya!"gülerek oturduğum yerden kalktım ve Yusuf'un kolunu tutup onu aşağı indirdim. Eren bir kaç dakika sonra shot bardaklarıyla geri geldiğinde Taner elindeki vodkayı sallayıp bizden önce masanın kenarına oturdu. Yapmam diyenden korkacaksın zaten.
Herkes masanın etrafına dizildiğinde Taner vodkayı shot bardaklarına doldurdu ve herkes bardağını kendi önüne çekti."İlk kim başlıyor?"diye sordu Enes bakışlarını yüzlerimizde gezdirirken."Ben hiç çıplak bir şekilde havuza girmedim."dedi Doruk sırıtarak. Taner ve Yusuf bardağı kafalarına dikerken gözlerimi şaşkınlıkla açıp Yusuf'a baktım. Tamam, Taner'den beklerdim ama Yusuf'tan beklediğim bir şey değildi."Sen ne zaman çıplak bir şekilde havuza girdin lan?"
"Geçen yıl, çok sarhoştum kanka."dediğinde başımı salladım. Sarhoşken her şeyi yapabilirdi bu herif. Taner boşalan bardakları doldurup vodka şişesini kapattı."Ben hiç arkadaşımın sevgilisine yürümedim."dedi Enes kaşlarını kaldırıp bakışlarını üzerimizde gezdirirken. Herkes bardakları kafasına dikerken cidden şaşkınlığımı gizleyemiyordum."Lan siz ne karaktersiz insanlarmışsınız!"Enes benim şaşkınlığıma gülerken bakışlarımı ona çevirip sırıttım ve ardından Eren'e dönüm."Sen kimin sevgilisine yürüdün?"
"Doruk'un bi kız vardı ya, neydi adı?"Doruk kaşlarını çatarak Eren'e bakınca Eren çenesini kapattı."Ama kız zaten yaramazdı ya."dedi Taner olayı kurtarmak için."Neyse kapatın konuyu."diyerek konuşmayı böldüm. Taner muhabbet arasında boşalan bardakları bir kez daha doldurmuştu."Ben hiç arabada sevişmedim."dedi Yusuf sırıtarak. Enes hariç hepimiz bardakları kafaya dikmiştik."Yarasın."dedi Enes bizi izlerken. Bardağı dudaklarımın arasından çektikten sonra elimin tersiyle ağzımı sildim."Ben hiç bi erkeğe ilgi duymadim."Eren'in konuşmasıyla bardağı elime aldım fakat içmeden önce kimlerin bardağı diktiğine baktım. Taner, Doruk ve Enes. Kaşlarımı çatarak Enes'e bakarken bardağı bitirmiştim. Enes içtiği vodkadan dolayı yüzünü buruşturup bardağı masaya geri bıraktı."Enes?"dedi Taner sorarcasına. Enes başını iki yana salladığında Taner gözüyle boş bardağı gösterdi. Enes sırıtarak omuzlarını silki."Vodkanın tadını merak ettim, o yüzden içtim."Taner başta bu söylediğine inanmasa da sonradan konu kapanmıştı. Biraz daha oynadıktan sonra sıkılıp oyunu bıraktık ve içmeye devam ettik.
Cebimdeki telefonu çıkartıp saate baktığımda üçe geldiğini görünce oturduğum koltuktan kalkıp gözlerimi ovuşturdum."Beyler ben kaçar."diyerek elimi kaldırıp salladım ve arkamı dönüp bir adım attım fakat başımı dönmesiyle koltuğa tutunmak zorunda kalmıştım. Sanırım içkiyi biraz fazla kaçırmıştım."Bu halde nasıl gideceksin?"diye sordu Eren. Omuzlarımı silkip doğrulduğumda bir anahtar sesi duydum ve ardından Enes önümde belirmişti."Motorla bırakayım seni."
"Yok lan hallederim ben."
"Kalkacaktım ben de zaten."dediğinde tekrar itiraz etmek için dudaklarımı aralamıştım fakat koluma girmesiyle çenemi kapatıp ilerlemeye başladım. Zaten şuan itiraz edebilecek konumda değildim, başım deli gibi dönüyordu. Enes'le dışarı çıktığımızda kolumdan çıkıp motora bindi ve anahtarı takıp motoru çalıştırdı. Gözüyle arkasını gösterirken yalpalayarak motora yaklaştım ve omzundan tutup bir bacağımı diğer tarafa atarak arkasına bindim. Motor hareket ettiğinde kollarımı onun beline dolamıştım.
Parfümünün hoş kokusu burnuma dolunca gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Güzel kokuyordu, etkileyiciydi. Yüzüme çarpan soğuk rüzgar beni yavaş yavaş kendime getiriyor gibiydi fakat şimdi de midem bulanıyordu.
"Enes?"diye bağırdım sesimi duyabilmesi için."Ne oldu?"
"Dursana bir yerde."başını sallayıp boş bir sokakta durduğunda hızla motordan inip bir arabanın arkasına geçtim ve midemdekileri boşalttım. İşim bittikten sonra ayaklarım beni daha fazla taşıyamadı ve kaldırıma çöküp oturdum. Enes elindeki suyla yanıma geldiğinde kapağı açıp eline biraz su döktü, önce elindeki suyu yüzüme sürüp ardından enseme sürmüştü. Yutkunarak yerde olan bakışlarımı kaldırdım ve ona bakıp gülümsemeye çalıştım."Sağol."omuzlarını silkip yanımdaki boşluğa oturdu ve elindeki su şişesini içmem için bana uzattı. Şişeyi elinden alıp bir yudum içtikten sonra kenara koydum."Vodkanın tadını merak ettiğin için içmedin değil mi orada?"diye merakla sorduğumda dudaklarını yalayıp yüzünü yüzüme çevirdi. Gözlerim hemen kirpiklerine kaymıştı."Evet."diyerek başını salladığında bakışlarını üzerimden çekmişti."Kimdi pek-"
"Artık gidelim."diyerek ayağa kalktığında kaşlarımı kaldırıp arkasından baktım. Belli ki bu konuları konuşmayı sevmiyordu. Kaldırımdan destek alarak ayağa kalktım ve ellerimi birbirine vurarak silkittim."Gidelim bakalım."
***
En sevdiğiniz karakter kiimm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rolling in the deep
Short StoryBitiş tarihi| 9 Eylül 2019 [Yarı texting] あ "Derdiniz ne lan sizin?"çocuk anlamaz bakışlarla bana bakarken öfkeli bir nefes alıp dişlerimi birbirine sürttüm."Sen kimsin?"diyerek beni itmeye kalktığında sırıtarak cevap verdim."Tanıştırayım, ben Özgür...