Medya'da Tuana var :)
***
Yiğit'lerin arka bahçesine doğru ilerlerken Enes'de tedirginlikle arkamdan geliyordu. Yiğit ve Anıl'ın evlerinin her yerinde güvenlik kamerası olduğunu öğrenmiştik ve oyun odasındaki görüntüleri görürlerse çok pis patlardık. Bu yüzden oyun odasındaki güvenlik kamerasının hard diskini almamız gerekiyordu.
Oyun odasının penceresine bakan ağacın önüne geldiğimde ağacı baştan aşağıya süzdüm.
"Çıkalım."diyerek ağaca tırmanmaya başlayınca Enes'te peşimden tırmanıyordu. Küçüklükten beri ağaç tepelerinde olduğumdan tırmanmakta zorlanmamıştım. Açık pencereden kendimi içeriye attığımda yeri boylamıştım. Doğrulmak için hamle yaptığım sırada pencereden kendini üstüme bırakan Enes'le yüzümü buruşturdum.
"Ebeni sikeyim!"
"Pardon!"dedi kısık bir sesle. Üzerimden kalktığında elini bana uzatıp ayağa kalkmamda yardımcı oldu. Gözüm hemen odanın köşesindeki duvarda duran güvenlik kamerasını bulmuştu."Buldum işte."diyerek kamerayı gösterdiğimde koltuğun üzerine çıkıp kamerayı olduğu yerden çıkarttı ve incelemeye başladı. Kameranın merceğini kendine çevirince sırıtarak kameraya el salladı.
"Lan yakalanacağız şimdi, salak salak hareketler yapmasana!"diyerek kamerayı elinden aldım fakat dışarıdan gelen ayak sesleriyle gözlerimi kocaman açtım."Dudağım acıyor, dudağım!"Ferhat'ın sesiyle Enes'i kolundan tutup kapının arkasına doğru çektim. Ayak sesleri yavaşça uzaklaştığında Enes bana bakıp güldü."Ferhat'ın piercingine ben yumruk attım, biliyor musun?"
"Harbi mi?"başını sallayınca ayıplarcasına ona bakmıştım."Yazık lan çocuğa."
"Oraya denk geldi vallahi, benim suçum yok."gülerek başımı iki yana salladım ve seri bir şekilde kameranın hard diskini çıkartıp kamerayı aynı yerine taktım. Hard diski cebime attıktan sonra pencereye doğru yaklaşıp aşağıya baktım. Ağaca tutunmadan atlasam ölür müydüm acaba?
"İnsene hadi."Enes'in arkamdan itmesiyle ayaklarımı pencereden sarkıtıp pencereye çıktığım dala tutundum. Atlarsam ölme riskim vardı, bu genç yaşımda ölmek istemiyordum. Ağaçtan indikten sonra Enes'te inmişti ve hızlı bir şekilde bahçeden çıktık.
"Hırsızlıkta yaptık ya."dedi Enes başını iki yana sallayarak."Bıraksaydık da izleselerdi o zaman."oflayarak omuzlarını silktiğinde elimdeki hard diski yere atarak ayağımla ezdim."Ya içinde çocukların önemli görüntüleri varsa?"
"Allah aşkına Enes ne görüntüsü olabilir?"
"Ne bileyim."dediğinde gülerek kolumu omzuna attım."Önemli görüntüleri varsa bile kaydetmişlerdir zaten, sıkıntı yapma."
"Doğru."
"Ben buradan eve geçeceğim."anlayışla başımı sallayıp kolumu omzundan indirdim."Görüşürüz sonra."
"Görüşürüz."
***
Eren Özsoy
Dudaklarımı birbirine bastırıp elimdeki telefondan Whatsapp'a girdim ve geçen gün tanıştığım Tuana'nın profiline bakıp gülümsedim. Kız cidden çok güzeldi, aramızda bir şeyler olabileceğini düşünüyordum. O günden sonra bir daha görüşmemiştik fakat bu görüşmeyeceğimiz anlamına gelmiyordu. Yazıp yazmamak arasında kalırken çevrimiçi oluşunu görüp derin bir nefes verdim ve parmaklarımı ekranın klavyesinden gezdirmeye başladım.
Eren: Nasılsın merak ettim seni?
Tuana: İyiyim sağol.
Tuana: Sen nasılsın?
Eren: İyiyim ben de.
Eren: O günden sonra görüşmedik bir daha.
Tuana: Evet öyle oldu.
Eren: Görüşmek ister misin?
Eren: Meraklandım biraz, görmek istiyorum seni.
Tuana: Neden olmasın.
Tuana: Ne zaman görüşmek istersin?
Eren: Bugün uygunsan?
Tuana: Uygunum.
Eren: Nereden alayım seni?
Tuana: Evin konumunu atayım istersen?
Eren: Olur.
Tuana: *konum*
Eren: Özgür'e çok yakın oturuyorsun.
Eren: Özgür yakın arkadaşım.
Eren: Tanıyorsundur belki.
Tuana: Evet biliyorum.
Tuana: İnstagramdan görmüştüm.
Eren: Çok sıkı takipçisisin herhalde :d
Tuana: Birazcık.
Tuana: Yapacak bir şey bulamayınca orada takılıyorum işte.
Eren: Genelde hepimiz öyle yapıyoruz da
Eren: Boşver Özgür'ü
Eren: O zaten gay.
Tuana: Yorumlarda görmüştüm de inanmamıştım nedense.
Eren: Neden?
Tuana: Bilmem.
Tuana: Garip gelmişti.
Eren: Bana da
Eren: Yakın olduğumuzda bana halleniyormuş gibi hissediyorum
Eren: Ama sonra kardeşim olduğu aklıma geliyor.
Tuana: Şjsjadjwldjqşfjwk
Eren: Josspjdosjaojsslsj
Tuana: Sevgilisi var mı peki?
Eren: Yok
Eren: Ama yakın zamanda olacak herhalde
Eren: Yanık gibi birine
Tuana: Ay ne tatlı.
Eren: Aman aman ne tatlı
Eren: Öküzün teki o
Eren: Ama bak bana ben öyle miyim?
Tuana: Bilmem öyle misin?
Eren: Zamanla görürsün :)
Tuana: Görelim bakalım.
Tuana: Neyse tutma beni hazırlanayım.
Eren: Tamamdır çıkıyorum ben de şimdi.
Eren: Görüşürüz.
Tuana: Görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rolling in the deep
Short StoryBitiş tarihi| 9 Eylül 2019 [Yarı texting] あ "Derdiniz ne lan sizin?"çocuk anlamaz bakışlarla bana bakarken öfkeli bir nefes alıp dişlerimi birbirine sürttüm."Sen kimsin?"diyerek beni itmeye kalktığında sırıtarak cevap verdim."Tanıştırayım, ben Özgür...