33

4K 272 132
                                    

Enes Turan

Arabada boş gözlerle önüne parkettiğimiz ağaca bakıyordum. Bizim evin önündeydik, babamın sürekli aramaları sonucu eve gelmek zorunda kalmıştım. Her şeyi öğrenmişti. Koluma dokunan elle bakışlarımı sol tarafıma çevirdim. Özgür güven vermek ister gibi kolumu sıkıyor ve gülümsüyordu. Tedirgin bir şekilde gülümseyip dudaklarımı yaladım.

"Söyleyeceklerini söyle ve gel."diye mırıldandı. Dudaklarının arasında sigara olduğu için konuşması biraz garip çıkıyordu. Yukarı doğru duman yükseldiği için de gözleri kısık bir şekilde bakıyordu bana."Seni burada bekliyorum."gülümseyerek dudaklarının arasındaki sigarayı tutup çektim ve sigaranın yerini benim dudaklarım buldu. Uzun bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekilip elimdeki sigarayı tekrar dudaklarına yerleştirdim."Bekle."diyerek arabanın kapısını açtım ve arabadan inerek emin adımlarla eve doğru yürüdüm.

Her şey güzel olacaktı. Kendimi buna inandırmak istiyordum.

Kapıyı çaldıktan bir kaç dakika sonra kapı açıldı ve annem tüm ciddiyetiyle karşımda belirdi."Geç."diyerek ters bir şekilde içeriyi gösterdiğinde kaşlarımı kaldırdım.

Ne olmuştu o cicili bicili sözlere?

Onu umursamayarak içeri girdiğimde ilk önce Ceren'i gördüm. Koltukta oturmuş dikkatle bana bakıyordu yanında ise Taner oturuyordu. Bana sanki 'ben sana söylemiştim' bakışından gönderiyordu. Babam beni görür görmez ayağa kalktığında tedirgin bir nefes verdim.

"Benim oğlum nasıl böyle bir şey yapabilir? Açıkla bana bunu, hemen!"diye kükrediğinde gülümsemeye çalışarak ellerimi iki yana açtım."Sana da merhaba baba."

"Kes!"

"Çok seviyorsun değil mi herkesin içinde beni rencide etmeyi?"dedim kaşlarımı çatarak. Hep bunu yapıyordu."İnsanlara güçlü olduğunu bu şekilde gösterebileceğini zannediyorsun."meydan okurcasına ona bakıyordum şimdi. Benden böyle bir tepki beklemediği yüzünden okunuyordu, benim ona boyun eğmeme alıştığı için şaşkındı."Ne diyorsun sen?"dedi kaşlarını çatarak göz ucuyla koltukta oturan Ceren'e baktığımda bana bir tebessüm yollamıştı. Sanki bu beni cesaretlendirmiş gibi babamın üstüne doğru yürüdüm."Ne dediğimi gayet iyi duydun, senin kuklan olmaktan yoruldum ben artık!"

"Oğlum senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?"annemin sesiyle ona dönüp hızla başımı salladım."Çok iyi duyuyor, çocuk değilim beni yönetmeye çalışmaktan vazgeçin."

"Sen, sen çok iğrenç bir insansın."dedi babam tiksinircesine benden uzaklaşarak."Bir erkekle birlikte olmak ne ulan?"

"Asıl iğrenç olan sen ve senin gibiler."diyerek başımı iki yana salladım."Babam olduğun için utanıyorum."öfkelendiğini hissedebiliyordum fakat korkmuyordum. Öyle bir cesaretlenmiştim ki, kimse önüme geçemezdi."Seni öldürürüm çocuk, benimle düzgün konuş!"onu umursamayarak cebimdeki paraları ve telefonumu koltuğun üzerine fırlattım."Senin hiçbir şeyine ihtiyacım yok artık."

"Oğlum yapma."annemin kolumu tutmasıyla başımı ona çevirip kolumu elinden çektim ve kapıya doğru ilerledim."Enes nereye?"

"Özgür'le özgür olmaya."dedikten sonra dışarı çıkıp arabaya doğru gülerek ilerlemeye başladım. Kendimi öyle hafiflemiş hissediyordum ki, söyleyemediklerimi söylemiştim. Arkamdan gelen adım sesleriyle oraya döndüm. Taner peşimden öfkeyle geliyor, Ceren ise onu tutmaya çalışıyordu."Enes buraya gel!"

"Bırak gitsin!"arabaya yaklaştığımda kapıyı açarak içeri girdim. Özgür bana 'ne oldu' dercesine göz kırptığında gülerek omuzlarımı silktim. Sakız çiğniyordu ve sakız çiğnemek bile ona çok yakışıyordu. Bakışlarını açık pencereden Taner ve Ceren'e çevirdi. Ceren bana ve yanımdaki Özgür'e bakıp gülümsedi."Seninle gurur duyuyorum!"diye bağırmasıyla sırıtarak yanımdaki Özgür'e baktım. Onun da benden farkı yoktu. Özgür üzerime doğru eğilip benim tarafımdaki camdan kafasını çıkarttı."Ceren, gözlerini kapatsana!"Ceren, Özgür'ün dediğine anlam verememişti fakat dediğini yapıp elleriyle gözlerini kapattı. Özgür sırıtarak orta parmağını Taner'e gösterip dudaklarındaki sakızı şişirdi ve patlatarak geri çekildi."Orospu çocuğu!"

Arabayı çalıştırıp gaza bastığında Ceren'e el salladım ve huzurlu bir nefes vererek Özgür'e döndüm."O kadar iyi hissediyorum ki şuan."

"Ben de."diye mırıldanıp gözünü yoldan çekmeden bana yaklaştı ve yanağıma bir öpücük kondurdu."Yapabileceğini biliyordum."

"Yanımda sen olduğun sürece her boku yaparım."gülerek başını salladığında gülüşüne bakıp derin bir iç çektim. Nasıl büyük bir şey yapmıştım da onun gibi birini hakketmiştim acaba?

"Sizinkiler sıkıntı yapmasın?"diye sorduğumda gözlerini devirerek bana baktı."Dalga mı geçiyorsun?"

"Heyecanlıyım biraz."

"Sıkıntı yapma."deyip göz kırptı ve önüne döndü. Bir kaç dakika sonra onların evinin önünde durduğumuzda anahtarı çekip kapıyı açtı. Benim hala arabadan inmediğimi görünce gözlerini kısarak bana baktı."İnsene."

"Sen konuş gel bence."

"Enes uzatma yavrum, hadi."oflayarak arabadan indim ve kapıyı kapatıp peşinden eve doğru ilerlemeye başladım.

Bu arada bana yavrum demesi çok hoşuma gidiyordu lan.

Cebinden anahtarını çıkartıp kapıyı açtı ve içeri girdi. Ben de derin bir nefes alıp içeri girdim. Kendi evime konuşmaya giderken bile bu kadar heyecanlı değildim. Enes üzerindeki ceketin fermuarını açarken salona doğru ilerledi. Anne ve babası salonda oturuyorlardı."Selam millet, bu Enes erkek arkadaşım bundan sonra onunla birlikte Esenler'deki evde kalacağım, itirazı olan?"diye sorduğunda ona garip bir şekilde baktım. Ne kadar da rahattı öyle.  Özgür'ün annesi onu takmayıp bana döndü ve sevecen bir şekilde gülümsedi."Merhaba Enes, Elif ben."

"Merhaba."diyerek başımı salladım."Hoşgeldin oğlum, Metin ben de."babasının da sevecen bir şekilde konuşması beni rahatlatmıştı."Hoşbuldum efendim."Özgür gözlerini devirip odasına ilerlediğinde Özgür'ün annesi Elif hanım bana koltuğu gösterdi."Otursana Enes."gösterdiği yere geçip oturduğumda ikisi de dikkatle beni inceliyorlardı. Ömer abiyi kaybetmeden önce nasıllardı bilmiyordum fakat şuan çok iyi insanlar olduklarını söyleyebilirdim."Neler yapıyorsun Enes?"Metin beyin sorusuyla gülümsemeye çalıştım."Mimarlık okuyordum ama bu yıl babamın işlerine yardım etmek için okulu dondurdum."

"Baban ne iş yapıyor?"konuşacağım sırada Özgür elindeki çantayla salona girdi ve kolunu omzuma atıp göğsüme iki kez vurdu."Onu sorguya çekmeyin."

"Sadece muhabbet ediyorduk."Özgür alay eder gibi gülerek başını salladı."Kesin öyledir."gerginlik olmasın diye oturduğum yerden kalkıp gülümsedim."Tanıştığıma memnun oldum."

"Bizde öyle, tekrar gel."

"Gelirim, iyi geceler."Özgür'ün beni kolumdan çekerek evden çıkartmasıyla ters bir şekilde ona baktım."Bana bu kadar kibar değilsin lan!"diye bağırdı isyan edercesine."Sen bana kibar mısın oğlum?"

"Oğlum diyor bak."

"Bizde de böyle paşam, yersen."

"Yedireceğim ben sana."diyerek apartmanın kapısından dışarı ittiğinde sırıtarak ona döndüm."Ne yedirecekesin?"

"Yar-"

"Terbiyesiz!"

"Yara bandı diyecektim bebeğim, sakin olsana sen."

rolling in the deepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin