Medya Ceren Enes ve Gizem Yusuf çifltleri :)
***
Elimdeki sprey boyayla yeri boyamaya devam ederken oflayarak bakışlarımı Eren'e çevirdim. O da benim gibi yeri boyamakla meşguldü. Yaptığımız hiç doğru bir şey değildi fakat Gizem yengenin Yusuf'u affetmesi için çabalıyorduk. Resmen kızın evinin önüne kocaman 'beni affet' yazmıştık. Taner kenarda oturmuş sigarasını tüttürürken Enes elindeki sprey boyayı sallıyor, bir sağa bir sola giderek telefonla konuşuyordu. Son zamanlarda telefon nedense elinden düşmez olmuştu. Omuzlarımı silkip A harfini biraz daha kalınlaştırdıktan sonra doğruldum.
"Tamamdır, bitti."Eren'de ayağa kalkıp başını sallayınca Yusuf heyecanla ellerini şortuna sildi ve etrafı taradı."Her şey hazır değil mi?"
"Doruk'da gelsin hazırız."dedi Taner ve bunu söylemesiyle Doruk çoktan bulunduğumuz yere damlamıştı. Elindeki demeti Yusuf'a uzatıp ses bombasını Taner'in oturduğu yere koydu."Hazırız."dedi Eren ellerini birbirine sürterek. Taner telefonunu çıkartıp bluetoothla ses bombasına bağlandı ve sırıtarak bize baktı. Açtığı müzik kekoların arabalarında çaldığı patlamalık müzikti. Enes telefonunu kapatıp yüzünü buruşturarak yanımıza geldi.
"Bu ne lan?"
"Taner kapat şunu zaten stresleyim, bizim müziği aç."Taner gözlerini kocaman açarak bakışlarını telefondan kaldırdı."Kastı."
"Siktir lan, yalan söyleme!"dedi Doruk onun yanına oturarak."Lan yemin ederim telefon kastı."
"Harbi lan kapanmıyor."
"Yapacağınız işi sikeyim!"diye bağırdı Yusuf isyanla. Gözlerimi devirip Taner'in oturduğu yere yaklaştım ve ses bombasını elime aldım."Ne abarttınız ha!"elimdeki ses bombasını yere çarptığımda müzik kapanmıştı. Hepsi bana çok insanüstü bir şey yapmışım gibi bakıyorlardı. 'Ne var' dercesine başımı salladığımda Eren yüzünü buruşturdu."Sıkıntılı."
"50 lira lan o!"
"Herif boynunda 55 liralık kolye taşıyor oğlum 50 lira koymaz ona."Enes'in konuşmasıyla güldüm ve heyecanla bir o yana bir bu yana giden Yusuf'a baktım."Kanka müziksiz hallederiz."
"Aslında varya bu 'beni affet' yazısını ateşle yapacaktık."Doruk'un sesiyle ofladım ve elimi Yusuf'un omzuna koydum."Çocuğun yüreği ateş zaten, siktir et böyle daha iyi."
"Neyse tamam susun, siz şu ağacın arkasına girin."hepimiz onaylayıp ağacın arkasına geçtik ve oradan Yusuf'u izlemeye başladık. Umarım çuvallamazdı.
Enes'in bakışlarını üzerimde hissetmemle sağa dönüp ona baktım. İkimiz çok yakın duruyorduk ve parmakları ellerime değiyordu. Yutkunup gözlerimi gözlerine çıkarttım. Bu ufak teması bile nedense bana garip hissettiriyordu, üzerimdeki etkisi gerçekten büyüktü. Elimi çekersem yanlış anlayacağı için olduğum yerden kıpırdamadım ve nefesimi tutup Yusuf'a döndüm.
"Gizem!"sesi tüm sokağı inletirken yanımdaki Eren yüzünü buruşturup bana döndü."Ayyaş herifler gibi değil mi?"
"Zaten öyle."ikimiz gülünce Taner ikimizin omzuna vurup 'sus' işareti yapınca çenemizi kapattık."Gizem!"bir kaç saniye sonra Gizem yengenin balkonunun ışığı yandı ve ardından sesi duyuldu."Ne yapıyorsun sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rolling in the deep
Short StoryBitiş tarihi| 9 Eylül 2019 [Yarı texting] あ "Derdiniz ne lan sizin?"çocuk anlamaz bakışlarla bana bakarken öfkeli bir nefes alıp dişlerimi birbirine sürttüm."Sen kimsin?"diyerek beni itmeye kalktığında sırıtarak cevap verdim."Tanıştırayım, ben Özgür...