4

8.4K 554 301
                                    

Yerde yorgun düşmüş bir şekilde otururken nefes nefese karşımdaki Taner'e bakıyordum. Her ne kadar adam toplamış olsalardı hepimiz dayak yemiştik, bizden iyilerdi. Dudağımdan elime damlayan sıcak kırmızı sıvıya bakıp yüzümü buruşturdum. Hepimiz ayrı bir yere oturmuş kendimizi toparlamaya çalışıyorduk, hepsi Taner yüzündendi.

"Gizem benden kesin ayrılacak."diye homurdandı Yusuf. Gizem'den gizli mevzuya gelmişti ve kesinlikle Gizem bir daha oni affetmezdi. Bu olaylar yüzünden çok tartışıyorlardı."Beyler bakın bu sefer olmadı ama daha çok adam toplayıp-"

"Kapa lan çeneni! Başımıza ne geldiyse senin yüzünden geldi."Eren'in Taner'e ani çıkışıyla Taner kaşlarını çattı."Yarı yolda mı bırakıyorsunuz?"

"Halimizi görmüyor musun?"dedi Doruk ters bir sesle. Taner bakışlarını ona çevirip sıkıntılı bir nefes verdi. Açıkcası bu dayaktan sonra bir kaç yıl kavga etmeyi düşünmüyordum. Adamlar sopayla gelmişlerdi!

Bakışlarımı yan tarafımda oturan Enes'e çevirdiğimde nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. Kafasını arkasındaki duvara yaslamış ve gözlerini de kapatmıştı."İyi dayak yedik ama."dedi Doruk sırıtarak. Başımı sallayıp güldüm fakat gülüşüm karnıma giren ağrıyla kesilmişti. Hangi insan evladı sopayla karnıma vurmuştu? Yüzümü buruşturup elimi karnıma götürdüğümde kolumda hissettiğim şeyle sağ tarafıma döndüm. Enes elindeki mendili bana uzatıyordu. Mendili alıp gülümseyerek konuştum."Eyvallah."mendili dudağıma doğru bastırıp kanı az da olsa temizledikten sonra yere fırlattım."Ben bu adamları dövmeden rahat edemem, anlıyor musunuz?"

"Yenildiğini kabul etmen gerek Taner."dedi Enes baygın bakışlarını ona çevirerek."Halimize baksana lan, içimizden geçtiler!"dedi Yusuf'ta. Taner hırsla başını iki yana salladı."Senin derdin ne ki bunlarla?"dedi Eren merakla kaşlarını çatarak. Taner bakışlarını kaçırdığında kaşlarım havaya kalkmıştı."Dedim ya para meselesi."

"Bana nedense başka bir şey varmış gibi geldi."dediğimde Taner gülerek arkasına yaslandı."Başka ne olabilir ki?"omuzlarımı silkerek yerden destek alarak ayağa kalktım."Ben kaçıyorum, gelen var mı?"Hepsi başını iki yana sallarken Enes'in ayağa kalkmasıyla ona döndüm."Ben de gideyim."

"Bir şey olursa ararsınız."diyerek ilerlediğimde Enes'te başıyla selam verip yanımda yürümeye başladı. Depodan çıkar çıkmaz yüzüme vuran soğuk havayla rahat bir nefes aldım, depo çok havasızdı.

"Ne dayak yedik ama?"dedi Enes gülerek. Başımı sallayıp bakışlarımı yere indirdim."Bir kaç yıl yeter bu bana."

"İyiki hastanelik olmadık."başımı ona çevirip önce gözündeki morluğa sonra da çenesinde yeni oluşmuş morluğa baktım."Çeneye çalışmışlar."telefonunu çıkartıp ekrandan çenesine bakıp güldü."Gözüm kadar morartamamışlar."

"Elime kimse su dökemez."tam ağzını açmış bir şey söyleyecekken elindeki telefonun melodisi sözünü kesmişti. Bakışlarım telefonun ekranına kayarken 'sevgilim' yazısını görünce gülümseyerek başımı yere eğdim. İşaret parmağını 'bir saniye' dercesine kaldırdığında başımı sallayarak arka cebimden ezilmiş sigara paketini çıkarttım ve sağlam sigaralardan bir tanesini alıp dudaklarımı arasına götürdüm, yaktım. Dudaklarımdaki zehri ciğerlerime çekip gözlerimi kapattım, iyi gelmişti.

Benden biraz uzakta telefonla konuşan Enes'e baktığımda dudaklarından 'bende seni seviyorum' dediğini okuyabilmiştim. Telefonu kapatıp yanıma geldiğinde sıkıntılı bir nefes verip gülümsedi."Yenge ayar çekti herhalde."

"Yok, bize gelmişte beni bekliyormuş."başımı salladığımda ellerini arka cebine koyup gözlerini bir kaç kez kırpıştırdı, kirpikleri baya güzeldi."Sende yok mu yenge?"

"Tercihim değil."diyerek yüzümü buruşturduğumda kaşlarını kaldırarak bana baktı."Nasıl yani?"

"Kızlardan hoşlanmıyorum."

"Taner hiç bahsetmedi."

"Çünkü bilmiyor."bir kez daha kaşlarını kaldırıp şaşkınca bana döndüğünde omuzlarımı silkerek konuştum."Sadece Eren biliyor."

"Anladım."diyerek başını salladığında dudaklarımı yalayıp elimdeki sigarayı yere fırlatarak ayağımla ezdim."Ben burdan kaçıyorum."diyerek sol taraftaki yolu gösterdiğimde gülümseyerek elini uzattı. Elini tuttuğumda bakışlarımız kesişti. Nedense kirpiklerine bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Elimden beni kendine doğru çekip omuzlarımızı çarpıştırdığına sırıtarak geri çekildim."Siktir! Omzum acıdı lan."Enes'in sızlanmasıyla omzuma iki kez vurdum."Vücut yapıyoruz oğlum."

"Belli oluyor."diyerek beni süzdüğünde kesik bir nefes alıp gülümsemeye çalıştım."Hadi görüşürüz."dedim elimi kaldırarak, o da beni taklit edip elini kaldırdı."Görüşelim."

rolling in the deepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin