Taner Dere
Elimdeki bira şişesini kafama dikerken boş sokakta yalpalaya yalpayala ilerliyordum. Kafam çok güzeldi ve nerdeyse kendi ismimi bile hatırlayamayacak kıvama gelmiştim. Burnumu çekip gözlerimi kısarak karşıdan gelen iki herife baktım. El ele tutuşmuşlardı ve gülüşerek bir şey konuşuyorlardı. Yüzümü buruşturarak onlara doğru ilerledim, elimdeki bira şişesi yerle buluşunca bakışlarını bana çevirmişlerdi.
"İbneler!"diye tısladım dişlerimin arasından. Biri bana doğru dönüp kaşlarını çattı ve üzerime doğru yürüdü."Ne diyorsun lan sen?"
"İbne diyorum, öyle değil misiniz?"diğeri çocuğun kolundan tutup kendine doğru çekti."Anıl siktir et, uğraşmaya değmez."isminin Anıl olduğunu öğrendiğim çocuk adeta burnundan soluyordu."Derdin ne lan gece gece, kaşınıyor musun?"
"Sen mi kaşıyacaksın?"diyerek sırıttım ve üzerine gittim. O kadar öfkeliydim ki sinirimi çıkarmam gerekiyordu. Olanlardan sonra bütün herkes yanımdan siktir olup gitmişti. Ne Enes arıyordu ne de bir başkası. Öfkeyle yakasına yapıştığımda diğeri beni kendine doğru çekip yumruğunu yüzüme geçirdi. Sarhoşluğumun verdiği etkiyle yere düşerken derin bir nefes aldım."Sen ona vuracaksın, ha?"diye konuştu bana yumruk atan herif."Yürü Yiğit gidelim, gerçekten uğraşmaya değmez."olduğum yerden zorla da olsa doğrularak ilerleyen ikisinin arkasından baktım."İbneler."diye mırıldanıp yanağıma dokundum. Vurduğu yer sızlıyordu ve moraracağına emindim.
Herkesten nefret ediyordum.
En çok da kendimden.
Bazı şeyleri hazmedemiyordum, canımı sıkıyordu kabullenememek. Bu yüzden bazen insanlara sarıyordum, kendimi kontrol altına almak zor oluyordu. Özgür'e büyük ayıp etmiştim, sonuçta arkadaştık fakat Enes'le bir anda bu kadar yakın olması canımı sıkıyordu.
O benim çocukluk arkadaşımdı.
Evet, çocukluk arkadaşı.
Sadece çocukluk arkadaşı.
***
Özgür Karaman
"Lan yavaş!"diye bağırdım Enes'in kafaya diktiği bira şişesini çekerek. Geldiğimizden beri deli gibi içiyordu. Neden bu kadar içtiğini anlayabilmiş değildim. Çok içmediğinden de içki konusunda bünyesi zayıftı ve hafiften kafası çakırlaşmıştı.
Kendi kendine gülüp aldığım bira şişesini umursamayıp siyah poşetten bir tane daha bira çıkardı. Gözlerimi devirip pes edermişcesine ellerimi kaldırdım. Ne yapsam durduramıyordum herifi. Telefonumun çalmasıyla cebimden çıkartıp ekrana baktım. Eren arıyordu.
"Efendim?"
"Özgür bugün bir kızla tanıştım görmen lazım, fena bir şey lan!"gülerek başımı iki yana salladım."Kızın abisi olup olmadığını öğrendin mi kardeşim? Geçenki kızın abileri seni ters yatırıp düz si-"
"Yok lan!"diye bağırdı heyecanlı bir sesle."Sordum yokmuş abisi."
"He bir de sordun?"
"Tabi oğlum, götü kollamak lazım."gülerek bakışlarımı Enes'e çevirdim. Dikkatle beni izliyor ve birasını içiyordu. Derin bir iç çekip başımı yere eğdim ve dudaklarımı yalayarak konuşmaya devam ettim."Gelmiyor musun?"
"Ben kız diyorum sen gelmiyor musun diyorsun!"
"Tamam lan, siktir git."
"Enes'e selam söyle."dediğinde telefonu yüzüne kapatıp kenara koydum."Selamı var, gelmiyormuş it."
"Niye?"dedi gözlerini kısarak."Bi kızla tanışmış da."Enes gülerek sağa döndüğünde bakışlarımı dudaklarına indirip gözlerimi kırpıştırdım.
Güzel gülüyordu.
Fazlasıyla yakışıklıydı.
Başımı hızla iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Onun hakkında böyle şeyler düşünmem yanlıştı. Sonuçta kısa sürede iki yakın arkadaş olmuştuk ve onun bir sevgilisi vardı.
"Lan ben çok sarhoş oldum."dedi Enes bana dönerek. Burnu hafiften kızarmıştı ve gözlerini kısmıştı. Kaşlarımı kaldırıp onun bu haline güldüm."İçme oğlum, yeter."diyerek elindeki biraya uzanmaya çalıştım fakat birayı geriye doğru çekti. Bakışlarımı ona çevirdiğimde çok fazla yakın olduğumuzu farkettim. Gözlerini gözlerimden çekmiyordu, bakışları çok güzeldi.
Hızla geri çekilip az önceki etkiyi üzerimden atabilmek için alayla güldüm."İçince sapıtıyorsunuz lan."o da gülüp bira şişesini yere bıraktı ve ellerini boynuna götürerek kolyeyi kafasından yukarı doğru çıkarttı. Bakışlarımla ellerini takip edip derin bir nefes aldım. Bana biraz daha yaklaşarak kolyeyi kafamdan boynuma doğru geçirdi fakat geri çekilmedi.
Gözlerimi uzun kirpiklerinde gezdirirken yutkundum. İlk defa üzerimde biri bu kadar garip bir etki yaratmıştı. Bana bu kadar yakın olduğu için ellerim uyuşuyor ve nefesim kesiliyordu. Bakışlarını dudaklarıma doğru indirdiğinde kaşlarımı çattım.
Bu olanlar hiç mantıklı gelmiyordu.
Elini yanağıma götürüp dudaklarını dudaklarıma bastırdığında karşılık vermeyip geri çekildim ve alt dudağımı yalayarak ona bakmaya başladım. Gözlerini bir an olsun benden ayırmıyor, kesik kesik nefesler alıp veriyordu. Bu sefer onu ensesinden tutup kendime doğru çektim ve ben öpmeye başladım.
Ne doğru gidiyordu ki zaten bu hayatta?
***
Bölüm sonu Özgür ve Enes;
Rüyamda ciddi ciddi Özgür ve Enes'in öpüştüğünü gördüm llksbdiwndkslwk
ÇOK FEEELS ANNECCİİM
Bu arada Anıl ve Yiğit pperses 'in i lost myself hikayesinden ona da bir bakın derim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rolling in the deep
Short StoryBitiş tarihi| 9 Eylül 2019 [Yarı texting] あ "Derdiniz ne lan sizin?"çocuk anlamaz bakışlarla bana bakarken öfkeli bir nefes alıp dişlerimi birbirine sürttüm."Sen kimsin?"diyerek beni itmeye kalktığında sırıtarak cevap verdim."Tanıştırayım, ben Özgür...