Medya bölüm içindeki Özgür ve Enes :')
***
"Ne içersin?"dedim bakışlarımı koltukta oturan Enes'e çevirerek. Bir elimde bira şişesi, diğer elimde de kola şişesini tutuyordum. Genelde kola içmekten nefret ederdim, eve de pek almazdık zaten ama bugün Enes gelecek diye almıştım. İçki içmeyi pek sevmiyordu."Kola içerim."dedi tam da tahmin ettiğim gibi. Başımı sallayarak bardağa kola doldurup ona doğru uzattım ve yanında oturup bira şişesini açtım.
Kolasını yudumlarken bakışlarını masanın üzerindeki albüme çevirdi. Gözlerimi devirip derin bir nefes verdim. Annem gece yine salonda, albüme bakarak uyuyakalmıştı herhalde."Albüm mü o?"
"Evet."elini albüme atıp kucağına aldığında kaşlarımı havaya kaldırıp bakışlarımı yüzüne çevirdim. Merakla albümü açtığında ilk karşısına çıkan sünnet fotoğrafımdı. Evet ilk fotoğraf için baya gerekli! Enes gülüp eliyle yatakta sünnet kıyafetleriyle uzanmış beni gösterdi.
"Tipe bak."
"Tamam, kapatıyoruz artık."diyerek albümü kapatmaya çalıştığımda izin vermeyip sayfayı çevirdi. Aile fotoğrafımız çıkmıştı karşısına."Annen ne kadar güzel."dedi bana dönerek. Omuzlarımı silktim. Güzel olsa neye yarardı ki?"Babanın da maşallahı var, o kasları kaç yılda yapmış?"
"Ben bildiğimden beri spor yapıyor."
"Babana benziyorsun."dediğinde ona biraz yaklaşıp albümün sayfasını değiştirdim ve abimin tek olduğu fotoğrafı parmağımla gösterdim. Gözleri şokla açılırken bir bana bir de fotoğraftaki abime bakıyordu."Abine daha çok benziyormuşsun lan."başımı salladığımda gözlerini albüme indirip buruk bir şekilde gülümsedi."Ne kadar cesur bir insan olduğunu gözlerinden görebiliyorum."
"Cesurdu."diye mırıldandım ve bakışlarımı birbirine değen bacaklarımıza çevirdim. Ona değdiğimde vücuduma bir elektirik akımı yayılıyormuş gibi bir hisse kapılıyordum. Bir şeyler söylemişti fakat ne dediğini anlamadan başımı sallamıştım. Dudaklarımı yalayarak derin bir iç geçirdim, bacağımı çekeceğim sırada elini bacağımın üstüne atmasıyla kaşlarımı çatarak ona döndüm."Özgür?"
"Efendim?"
"İyi misin sen?"hızla başımı sallayıp gülümsemeye çalıştım."İyiyim."albümü kapatıp masaya geri koyduğunda bedenini bana çevirip kolasından bir yudum aldı. Bana bakması beni daha da heyecanlandırırken hissettiğim bu duygulara küfür ediyordum."Erkeklerden hoşlandığını ilk ne zaman anladın?"diye bir soru yönelttiğinde bakışlarımı yere eğip düşündüm."On dört yaşındayken arkadaşlarla doğruluk cesaretlik oynuyorduk."dedim ve hatırlamaya çalışır gibi gözlerimi kıstım. Enes merakla beni dinliyordu."O zamanlar bilirsin, cesaretlik dendiğinde şunu öp, bunu öp derdik."
"Aynen."diyerek güldü Enes'te. Cidden zor zamanlardı. O gülünce ben de gülmüştüm."İlk cesaretlik dediğimde Yaren'i öpmemi istediler, ben de öptüm."omuzlarımı silkip kaşlarımı kaldırdım."Hiçbir şey hissedemedim, boştu yani."
"Sonra?"
"İkinci cesaretlik dediğimde de Umut'u öpmemi istediler. Onu öperken gerçekten çok heyecanlandım ve garip hissettim. Eve gidip uzun bir süre düşündüm, abimden dolayı bu konuları da iyi biliyordum zaten."
"Abine söylediğinde ne tepki verdi?"
"Her zaman yanımda olacağını ve benimle gurur duyduğunu söyledi."
"Ne güzel."diye fısıldadı Enes. Acı dolu bir fısıldayıştı sanki bu, biraz buruktu. Gülümseyerek ona doğru sokuldum, çenesini ellerimin arasına alarak okşadığımda dudaklarında bir tebessüm belirmişti. Bir insana gülmek bu kadar mı yakışırdı?
"Sen ne zaman farkettin?"
"Lisede yakın arkadaşımdan hoşlanmaya başladığımda."kaşlarımı kaldırıp başımı salladım. Bakışlarını gözlerime çıkartıp yutkundu."Ona söylediğimde ters bir tepki verdi."gözlerini kaçırdığında gözlerinin dolduğunu farketmiştim. Onun üzülmesine dayanamıyordum."Sonra haftasonu beş kişi beni bir yerde sıkıştırıp dövdüler, bulunduğumda her yerim kan içindeymiş."yüzümü buruşturup hızla onu kendime doğru çektim ve beline sarılıp şakağına bir öpücük kondurdum."Orospu çocukları."
"Neyse ki gidip anneme veya babama anlatmadı."
"Senin onu şikayet etmemen karşılığındadır bu, eminim."başını salladığında burnumdan öfkeli bir nefes verip gözlerimi kapattım. Onun bu hallerine dayanamıyordum. Güçlüydü, benden bile güçlü olduğuna yemin edebilirdim fakat iyi niyetinden dolayı bunu saklıyordu. Her ne kadar iyi niyeti hoşuma gitse de o üzüldüğü sürece sinirimi bozuyordu.
"Geçmiş bitmiş şeyler zaten."diyerek geri çekildiğinde ben de geri çekilip usulca başımı salladım."Ceren'le konuşma konusu ne oldu?"
"Bilmiyorum."dedi sıkıntılı bir nefes verip rahatsızca olduğu yerde kıpırdanırken. Bu hareketleri nedense dikkatimi çekmişti."Konuşup konuşmayacağına henüz karar veremedin mi yani?"
"Konuşacağım ama emin değilim."
"Neyden emin değilsin Enes?"
"Beni anlamaya çalış Özgür, Ceren'e bunu söylediğim an ailem gidecek."
"Ben zaten seni anlıyorum."dedim yüzümü acı dolu bir hale sokarak.
Beni delirtmek üzereydi.
"Neden böyle yapıyorsun o zaman?"
"Neden mi?"diye sordum inanamıyormuşcasına." 'Dengemi bozuyorsun, daha önce hiç bir erkeğe karşı bu kadar yoğun bir his beslememiştim' diyen sendin."
"Evet ama emin değilim."
"Sikeyim! Neyden emin değilsin?"diye bağırdığımda başını elleri arasına aldı."Özür dilerim Özgür."
"Önemi yok."tam tersine,çok önemliydi. Öyle üzgündüm ki, o kadar büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım ki, o an ölmeyi diledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rolling in the deep
NouvellesBitiş tarihi| 9 Eylül 2019 [Yarı texting] あ "Derdiniz ne lan sizin?"çocuk anlamaz bakışlarla bana bakarken öfkeli bir nefes alıp dişlerimi birbirine sürttüm."Sen kimsin?"diyerek beni itmeye kalktığında sırıtarak cevap verdim."Tanıştırayım, ben Özgür...