Teşekkürler

1.1K 90 32
                                    

Merhaba.

Bitirdiğim her hikayemden sonra bir teşekkür notu bırakıyorum ve her seferinde bunu yazmak biraz daha zorlaşıyor. Nedenini bilmiyorum, hepsi sanki en zoruymuş gibi geliyor ama biten bir sonraki hikayemde bunun öyle hissettirmediğini anlıyorum.

You Belong With Me geçen sene yaz ayında ilk kez yayınladığım ve yaklaşık üç bölüm falan yazdıktan sonra defalarca kez kaldırıp -elbette şaşırmadık asdbsdabs- yeniden yayına koyduğum bir hikayeydi. Spotify'da karşıma çıkan bir listeyle Taylor'ın bu şarkısını uzun zaman sonra yeniden dinlemiştim ve küçükken de klibini kısa film gibi açıp açıp izlerdim. Klip uyarlaması gibi bir şey yaparım diye düşünüp başlamıştım ama sonra her şey düşündüğümden daha farklı bir yönde gelişti.

Şimdi buradayız.

Kim olduğunu hatırlamıyorum ama birisi duvarıma, "You Belong With Me kesinlikle senin yazman, bizim de okumamız gereken bir hikayeydi," gibi bir şey yazmıştı. *uMaRıM bU nOtU oKuYoRsUnDuR çÜnKü sAnA kOcAmAn BiR tEşEkKüR bOrCuM vAr*

Sizin adınıza bir şey söylemem mümkün değil ama benim Jane'i gerçekten de yazmam gerekiyormuş.

Diğer hikayelerimde de olduğu gibi bunun da böyle şekilleneceğini, dallanıp budaklanacağını hayal etmemiştim. Öylesine yazdığım her karakter bir süre sonra içimden bir parça alıp kendisine tutturuyor. Her kelimede bağlandığımızı hissediyorum. Jane de benim için böyle bir karakter oldu. Ailevi sorunları gerçekten çok fazlaydı. Ağır şeyler atlattı. Annesiyle yaşadığı tüm kopma anlarını yazarken o kadar çok boğuluyordum ki kendi kendime ağladığım zamanlar oluyordu. Yıllarca babasından uzak kalmak zorunda olduğu da yetmezmiş gibi, üstüne bir de bunların üstesinden gelmeye çalışırken onun özlemini çekiyordu. Küçüklüğünden beri ailesini her anlamda mutlu etmek için uğraşırken kendi hayallerinin içine sığamayan bir kızdı. Hayatındaki bütün başlangıçları bir belirsizliğin içinde toplanmıştı ve onları çekip çıkartmaya çalışırken, kendisi de o karanlığın, belirsizliğin içerisinde yitiyordu.

Calum'la birbirlerini pencerede görene kadar.

Jane'in en büyük şanssızlığı annesi, en büyük şansı ise yakın arkadaşları, babası ve Calum'du. Her birinin onun hayatında farklı açılardan önemi vardı, hepsi de onun için farklıydı. Babası onun tek ailesi, Cassie ve Michael en yakın arkadaşları, Calum da koşulsuz ve dünyanın en saf duygularını çoğu insana rağmen kirletmeden, naifçe sevdiği bir çocuktu. İkisi de sevginin en kırılgan uçlarını birbirlerinde yaşadılar. Birbirlerini sevdiklerini anladıklarından beri her zaman birbirlerinin yanında oldular. Parçaları topladılar ve bir şeylerin değerini somutlaştırabilmek için legodan bir ev yaptılar. Kafamın içinde o evi hiç yıkmayacaklarından emin olarak finalde onları bekleyen birçok yeni başlangıç bıraktım. Her birini yaşarken birbirlerini daha iyi sevecekler. Jane de Calum da benim için farklı ve değerlilerdi.

Muhtemelen bir daha turuncu saçlı bir kız yazamayacağım. *ağlar*

Jane'i, Calum'u, Cassie ve Michael'ı yazmayı çok özleyeceğim. Gerçekten. Keşke bitmeseydi ama yapabileceğim her şeyi elimden gelenin fazlasıyla yapmaya çalıştım. Bu final yalnızca benim yazdıklarımın sonu. Umarım bende olduğu gibi sizde de onlar için bir sürü başlangıç vardır. Böylesi beni çok daha mutlu eder:')

26 Temmuz 2018'den *nAsI yAnİ bİr SeNe Mi OlMuŞ* 17 Ağustos 2019'a kadar okuyan, oy ve yorumlarını eksik etmeyen herkese çok teşekkür ederim. Yanımda olduğunuz için de öyle *daha çok ağlar*

Sizi seviyorum.

You Belong With Me || hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin