•Vaveyla•

1.3K 113 185
                                    


Gözün güneşe varsın, ruhun rüzgara...
Rengarenksin bir renk içinde, tüm parlaklığınla..."

İki Yıl Önce

"Şimdi tam olarak plan ne ben anlamadım." dedim elimdeki çikolatadan bir ısırık alırken.
Meriç göz devirdi ve Derin'e sabır istercesine baktı. "Ne ya?!" diye kızdım aniden. "Bir şey yerken dinleyemiyorum."

"Ama bacım yani bu git gide geri zekalılık oluyor." dedi Oğuz elimdeki çikolatayı alırken. Pis pis ona baktım ve geri uzanıp çikolatamı almaya çalışınca hepsine ağzına attı.

Hayvan.

"Kamer kafan mı güzel ya senin?" diye sordu sinirle Arya. "Ulan dört kere anlattık ya dört, dört! El insaf be kardeşim!"

"Aman be ne söylendiniz ben bir kere daha anlatırım baldızıma." dedi Atakan ve yanıma gelip oturdu. "Bak şimdi beni iyi dinle tamam mı?" diye sorduğunda kafamı olumlu anlamda salladım. "Yıllar önce birileri bize iyilik olsun diye 'beyin' denen bir şeyi araştırmış. Beynin cinsiyete göre farklılık gösterdiği tartışmalı bir konuymuş fakat 2014 yılında yürütülen bir araştırmaya göre kadınların beyninde daha fazla miktarda gri madde bulunuyormuş. Gri maddenin çok olması kişinin dil yeteneklerinin çok gelişmiş olması anlamına geliyormuş." dediğinde kaşlarımı çatarak baktım. Ne anlatıyordu şu an bana?

"Ee?" diye sorduğumda kafasını olumlu anlamda salladı.

"Hah işte! Fakat görüyorum ki bu sende yok, çünkü bir şeyi sana türkçe olarak yaklaşık dört kere anlattık." dediğinde ters ters ona baktım.

"Ya!" dedi Derin ve gelip Atakan'ı itti. "Yazık değil mi kıza? Ne var iki şeyi aynı anda yapamıyorsa?" diye sorduğunda ofladım.

"Ay yeter! Ne gömdünüz beni be! Ulan Ekşi sözlük yazarları bu kadar gömmüyor bir insanı. El insaf! Yemin ederim arakadaşlığı geçtim, insanlık ölmüş." dedim hepsine kınayan bir ifadeyle bakarken.

"Tamam, tamam." dedi Kerem ve konuşmaya başladı. "Şimdi anlatıyorum sen de odaklanıp beni dinliyorsun. Kapiş?" diye sorduğunda elimi 'Tamam' işareti yaptım. "Evet bak şimdi, biliyorsun ki Oğuz, Elisa'ların alt mahallesine taşındı." dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım.

"Evet, yey!" dedim bir sevinç nidasıyla.

"Ama bu yaklaşık altı ay önce yaşandı o yüzden bu kadar sevinmene gerek yok." dediğinde ağzımdan bir 'Haa!' nidası çıktı. "Evet, neyse. Şimdi plan şu malum yarın yılbaşı ve okul tatil. Biz de şöyle düşündük annen sadece Elisa'larda kalmana izin veriyor, Arya'nın da öyle. Yani sonuçta Elisa'nın babası senin dayın oluyor." dediğinde sözü Oğuz aldı.

"Evet işte her neyse. Benim bugün anam ve babam arkadaşlarına gitti, ben de dedim ki arkadaşlarımla bizim evde kutlayacağım onlar da tamam falan dediler." dediğinde bu sefer sözü Elisa aldı. Top gibi ondan ona dolanıyordu. Bakışlarımla takip etmeye çalışırken bile yoruluyordum.

"Benim annem ve babam da cenaze için Ankara'ya gittiler." dediğinde bir an şaşırdım. Bunu bilmiyordum.

"Aa! Kim öldü?" diye merakla sorduğumda elini 'boşver' dercesine salladı.

"Öldü işte biri ben de hatırlamıyorum. Allah rahmet eylesin." dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım. Yazık valla.

"Amin, amin." dedim dertli bir şekilde.

"Mekanı cennet olsun." dedi Oğuz da. "İyi kadındı herhalde."

"İyi kadındı iyi!" dedim onaylayarak. "Yetimi giydirdi, açı doyurdu, hayvanı besledi."

BİN DÜŞMANLI PRENSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin