BÖLÜM 8

70.2K 3.5K 1.4K
                                    

Çiçek ÖNCÜ

Elimdeki pastanın son süslerini de yerleştirdikten sonra bitmiş halini inceledim.

Elimdeki pastanın son süslerini de yerleştirdikten sonra bitmiş halini inceledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam istediğim gibi olan pasta güzel bir kuğuya benziyordu. Biraz değişiklik yapıp kuğunun kuyruk kısmını renkli boncuklarla süslemiştim. Belki farklı gözüküyor ama ben standartların dışında olmasını seviyorum.

Alnımda biriken terleri elimin tersiyle sildim. Günler geçmiş ve ramazan ayı gelip çatmıştı. Dün akşam sahura kalkmış, büyük bir huzurla sahurumuzu ettikten sonra yeniden yatmıştık. Daha doğrusu ben uyumuştum.

Abim ve babam sabah namazı için bekleyip, beraber camiye gitmiştiler. Bende onlarla beraber beklemek istesem de uykuma yenik düşün tarafım salonda uyuyup kalmıştı. Sabah kalktığımda ise yatağımdaydım.

Sabahları erken kalkmaya alıştığımdan sabahın köründe uyanmıştım. Bu durum hoşuma gitmese de yapacak bir şeyim yoktu. Bir kere uyandım mı bir daha uyuyamam.

Bende evde boş boş durmaktansa dükkana gelmeyi tercih etmiştim. Ramazan ayında gündüz gelen olmadığından dükkanı öğlen gibi açıyoruz.

"Kuşum çok güzel olmuş." Ebru'nun yorumu ile bakışlarım ona döndü.

Beğeni dolu gözlerle yaptığım pastaya bakıyordu.

"Teşekkürler elmalı turtam." Ben ellerimi yıkamak için evyeye yönelirken Ebru pastayı alıp vitrine yerleştirmek için götürdü.

Yıkadığım ellerimi kuruladıktan sonra Ebru'nun yanına geldim. Kuğuyu vitrinin tam ortasına yerleştirmişti ve çok güzel gözüküyordu.

"Masaları kurmaya başlamışlar." Diyen Ebru ile bakışlarımı sokağa çevirdim.

Akşamki iftar için her sene kullandığımız beyaz masalar ortaya çıkmıştı. Mahalle olarak gelenek haline getirmiştik her ramazanın ilk günü toplu iftar yapmayı.

Her sene ilk gün ve son gün sokağımızda büyük bir masa kurulur ve mahallenin kadınlarının yaptığı çeşit çeşit lezzetli yemekler yenirdi.

"Ebru bizde iftar için baklava yapalım. Taze taze yenir." Dediğimde Ebru iştahla dudaklarını yaladı.

"Çiçek iftara daha çok var. Neden bu zulüm?" Dayanamayıp gülmeye başladım.

Ebru baklavaya hayatta hayır diyemezdi. Önüne koysan bir koca tepsiyi yiyecek potansiyele sahipti.

"Malzemelere bakalım eksik var mı diye." Derken mutfağa geçtim.

Baklava için eksik malzemelerin listesini çıkardıktan sonra daha erken olduğu için oturmaya karar verdik.

Cam kenarındaki sandalyelere kurulduğumuzda ikimizin de dili dışarıdaydı. Daha iftara saatler olmasına rağmen şimdiden çok susamıştım.

Tatlı SevdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin