BÖLÜM 28

62.4K 2.7K 1.2K
                                    

Gece yarısı olmasan bölümü yetiştirip yayınlayan kendimi tebrik ediyor ve sizleri dolu dolu Çiçek ve Selim'li bir bölüm ile baş başa bırakıyorum.

İyi okumalar...



Çiçek ÖNCÜ

Abimlerin düğünün üzerinden üç gün geçmişti. Tüm o koşturmacanın ve düğünün yorgunluğu canımızı çıkarsa da her şey çok güzel olmuştu.

 Tüm o koşturmacanın ve düğünün yorgunluğu canımızı çıkarsa da her şey çok güzel olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Abimin ve Ebru'nun mutluluğunu görmek hepsine fazlasıyla değmişti. Abimin artık hiç bizim evde olmayacağını bilmek garip hissettirse de kendi yuvasını kurduğunu, sevdiği kadına kavuştuğunu bildiğim için mutluydum.

Bir de Selim vardı. Yaklaşık dört aydır sevgilim olan Selim. Her geçen gün beni biraz daha kendine aşık eden ve şaşırtan Selim.

Onunla beraber olmak düşündüğümden çok daha güzeldi. Selim bana özel bir hal almaya başlamıştı. Davranışları, konuşması, bakışları benim yanımdayken değişiyordu.

Bu değişiklik öylesine güzeldi ki tarif edemezdim. Sadece bana özel Selim'i yaşamanın çok güzel olduğunu söyleyebilirdim.

Aklıma anneme Selim ile olan ilişkimi söylediğim gün geldiğinde gülmeye başladım.

Flashback

Selim ilişkimizi Sezen teyzeye söyleyeceği için benimde anneme söylemekten başka çarem yoktu. Kızmayacağını bilsem de istemsiz olarak geriliyordum.

Annem mutfakta yemek yaparken yanında sözde ona yardımcı olmak için dolanıyordum ama heyecanımdan ve endişemden dolayı hiçbir işi beceremiyordum.

Salata yapmaya çalışırken zavallı elimi iki yerinden doğramıştım. Üçüncü kez kestiğim sırada annem;

"Çiçek bırak Allah aşkına! Salata yerine senin parmaklarını yiyeceğiz." Diye kızınca elimdeki bıçağı bıraktım.

"Anne benim seninle bir şey konuşmam lazım."

"Belliydi hamsi gibi kıvranmadan. Anlat bakalım derdin ne?" Anneme endişeyle bakarken kenardaki sandalyeye oturdum.

"Gelsene anne." Dememle yemeğin altını kısıp karşımdaki sandalyeye oturdu.

"Kızım korkutma insanı. Bir şey mi oldu?"

"Yani oldu ama kötü bir şey değil. Yani herhalde değildir." Ben saçmalarken annem çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.

"Kızım konuşsana!" Derin bir nefes aldım.

Tatlı SevdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin